Belki eski İstanbul'un bugüne kıyasla çok daha tenha olmasından, belki de insanların ilgi alanlarının çok farklılık göstermemesinden, eskiden şehirde yaşayan pek çok kişiyi ismen bile olsa bilirdiniz. İsmail Akgün de işte onlardan biriydi. Yayıncıydı. Cağaloğlu'nda büyük bir kitabevi vardı. Belki de benim o günkü bakış açıma göre öyleydi, bilemiyorum. Ama içindeki kitapların çok büyük ve kalın olduğu tartışılmaz bir kitapçı dükkânı vardı. İlmi yayınlar, kanun kitapları basardı. İstanbul Erkek Lisesi'nde öğrenciydim, üniversitede de niyetim hukuk okumaktı. Vitrininin karşısına geçer, özellikle de hukuk kitaplarına bakar "İşim zor," derdim kendi kendime... İsmail Akgün'ü o yıllarda tanıyamadım, çok sonralarına kısmetmiş. Çok sevdim İsmail dedeyi... Meğer o da benim gibi denizlere sevdalıymış. Son beş yıldır da Bodrum Akyarlar'da tekne komşuluğu yapıyorduk. Hemen her gün teknesine gelir, eğer hava müsaitse denize çıkardı. 88 yaşında bir yarış sırasında belini incittiği için artık yarışamıyordu. Teknesinde bir yılbaşı partisi yaşadım ki anlatılır gibi değil. Geçtiğimiz yıl Türkiye Yelken Federasyonu'nun kuruluş yıldönümü münasebetiyle tüm yelkenciler toplanıp Anıtkabir'e gittik. En ön sırada o vardı. Yürüyecek hali olmamasına rağmen o uzun yolu, yürümeye kalktı, kıyameti kopardı. Zar zor ikna ettik. Sonunda razı oldu, yine de tekerlekli sandalyeden merdivenlerin önünde indi, "Ata'mla vedaya geldim," diyerek tek tek, dura dura merdivenleri çıktı. Huzurla gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Biz denizciler büyük bir aileyiz. En yaşlı (99) yelkencimizi kaybettik. Geçtiğimiz cuma günü toprağa verdiğimiz İsmail Akgün, tam bir gönül adamıydı, iyi bir Mevleviydi. Onun yokluğunda Akyarlar'a nasıl uğrayacağımı bilemiyorum. Oradaki balıkçı dostlarımın da ne kadar üzüldüklerini tahmin edebiliyorum. Ama en büyük eksikliği, kızı gibi sevdiği Mehtap Kaptan'ın duyacağını biliyorum. Tüm yakınlarının ve camiamızın başı sağolsun, mekânı cennet olsun. Bir de not: Televizyon yapımcısı Levent Çelmen kardeşim, geçen yaz Bodrum'da bana uğradığında "Aman İsmail dede ile tanış," demiştim. Uğradı ve bir röportaj yaptı. Bildiğim kadarıyla da henüz yayınlamadı. Yayın zamanını öğrenebilirsem, sizlere duyurmak isterim. Sağlığında tanıyamayanların ardından bir televizyon programında bile olsa bu bilge kişiyi görmelerinde fayda var.
Yayın tarihi: 4 Mayıs 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/04/pz/noyan.html
Tüm hakları saklıdır.