Ankara havası iyi geliyor

Küçükken her sömestr tatilinde Ankara'ya gider ve tüm tatil boyunca Ankaralı kuzenlerimizle "Bizim şehir sizinkini döver," kavgası yapardık. Elbette 'deniz'le başlanırdı, "Sizde McDonald's yok ki,"yle devam ederdi Yoktu hakikaten, şimdi çok acayip geliyor), "Memur gibisiniz," filan diye sürer de sürerdi. O yıllarda ya gerçekten Ankara'yı sevmiyormuşum da bu yarıştan galip çıkmak için buna kendimi inandırmışım bilmiyorum, çünkü şimdilerde ne zaman Ankara'ya gitsem canım İstanbul'a dönmek istemiyor. Huzur orada, düzen orada, normal insanlar, güzel mekânlar orada. Varsın deniz olmasın. (Tabii bir süreliğine.) Son gidişimizde Dib Sahne'ye gittik mesela. Tunalı Hilmi Caddesi'nin sonunda (Esat dört yol diye geçiyor), 10 gün önce açılmış olan bir bar. Ortaklarından biri, Köprü adlı dizide Vali Recep Yazıcıoğlu'nu canlandıran oyuncu Erdal Beşikçioğlu, diğeri yıllardır pek çok bar işletmiş olan Reha Karahan. Çok şık ve güzel bir mekân. Çok da ferah. Açılışı Dolapdere Big Gang'le yapmışlar. Mayıs ayı boyunca konser verecek isimler arasında Nil Karaibrahimgil, Mirkelam, Gevende, Ayyuka, Replikas, Göksel, Redd, Gece Yolcuları, Zeynep Casalini var. Bir de önümüzdeki sezon, haftanın üç günü sahne sanatları gösterileri olacakmış. Böyle mekânlarda en büyük problem dekorasyona gösterilen özenin sese gösterilmemesi ve sahneye çıkan grubun, genellikle kendi kendine çalıp dinlemesi oluyor. Hatta çoğu zaman grup da kendini duyamıyor. Dib Sahne'ye ses ve akustik mühendisi Haluk Akgün el atmış. Daha önce İstanbul Babylon ve Antalya Ally'nin ses sisteminden de sorumluymuş kendisi. Kulaklarınız bayram ediyor. Barın en süper köşelerinden biri de tuvaletleri. Bir kere mekân yepyeni olduğu için tuvaletler de tertemiz. Bir de musluklar, musluk değil çağlayan sanki. Ellerinizi yıkamaya doyamıyorsunuz.