Egemenlik Güç Fonları!

Bu yılki 'Forum İstanbul 2008'e Türkiye'nin çok tartışmadığı ve bilmediği 'Egemenlik Güç Fonları' damgasını vurdu.
Bu fonların varlıkları eski, popüler olmaları ise birkaç yıl öncesine dayanıyor. O yüzden söze 'Egemenlik Güç Fonları' diye başlayıp, size 'Devlet Yatırım Fonları' nın öyküsünü ya da 'Sınırötesi Ülke Fonlarının bilgisini sunacağız.
Kabul edelim, küresel dalganın üçüncü boyutunda egemen güç fonları çok moda! Ekonomide güç batıdan doğuya kaydıkça güç merkezleri değişiyor.
Değişim yepyeni bir dünyayı önümüze seriyor.
Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın yarattığı güçle ellerinde büyük fon biriken Rusya, İran, Katar, Kuveyt gibi ülkeler egemenlik güç fonları kuran öncü ülkeler olarak dikkatimizi çekiyor.
Tabii bir de sırada başı çeken Çin var.
Malum, Çin, dış ticaret fazlası veriyor.
Biriken 1.6 trilyon dolar rezerv parasıyla durmadan sınırötesi ülke fonları kuruyor. Ancak gelin görün ki, kapitalizmin mabedinde bu fonlar büyük korku yaratıyor. Oysa ABD, cari açığını kapatmak için egemenlik güç fonlarına ihtiyaç duyuyor. Gelişmeler, batı bankacılığının önümüzdeki dönemde popülaritesini yitireceğini gösteriyor.
Sonuçta daha esnek, daha az risk taşıyan ve hiçbir masrafı olmayan bu fonlarla Batı bankacılığının rekabet etmesi zor görünüyor,
Demek ki, dünya sahnesinde farklı bir oyun oynanıyor.
Burada duralım.
Türk halkına 'Emeklilik Fonları'yla 'Egemenlik Güç Fonları'nı karıştırmayın! uyarısında bulunalım.
Çünkü egemenlik güç fonları bir şirket tarafından kurulmuyor.
Finansal bir kurum hiç değil.
Egemenlik güç fonları siyasi otorite tarafından yönetiliyor.
Kamu kaynaklarıyla kuruluyor.
Ve ne şirket, ne de sermaye denetimine tabi. Hiçbir koşulda denetlenmiyor.
Az şey mi?
Diyeceksiniz ki, kapitalizmin mabedinde bu fonlar niye korku saçıyor?
Çünkü bu fonlar
ABD'de hiç yok!
Japonya'da da yok, kurulması için çalışmalar sürüyor.
Almanya ve İngiltere, "Niye olmasın?" diye düşünüyor. Norveç iki fonuyla dünyayı dolaşıyor. Brezilya fon kurma hazırlığı yapıyor.
2.5-3 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşan bu fonların 10 yılda 14 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ve, bu fonlar batı sermayesinin en gözde şirketlerini satın almak için her kapıyı çalıyor.
ABD'nin ve AB üyesi ülkelerin en gözde şirketleri yakın takip altında.
Diyelim ki, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad veya Rusya'nın eski devlet başkanı Putin'in öncülük ettiği fon gidip, ABD'nin en iyi lojistik şirketlerinden birini satın alıyor. Ne olur? Siz varın, ABD'lilerin halini bir düşünün...
Sonuçta egemenlik güç fonları dünyaya, 'Rusya, Çin, Hindistan Modeli' diye tanıtılıyor. Acaba bu fonlarla ayrı bir 'Türkiye modeli' yaratılabilir mi?
Türkiye'nin bu yıl 50 milyar dolar ı aşması beklenen cari açığını bu fonlarla kapatmak mümkün mü?
Türkiye'de satılacak varlık çok...
Ama doğru bir özelleştirme stratejisi yok!
Türkiye'nin istikrarı ve büyüme hamlesi için bu fonlar dikkatinize sunulur.