Pippa ve Gebze'deki ürküten tablo!

Türkiye günlerdir İtalyan sanatçı Pippa Bacca'ın Gebze'de vahşice öldürülmesini tartışıyor.
Daha da tartışılmalı... Çünkü gelinliğiyle "barış yolculuğu" na çıkan bir kadının, onca Balkan ülkesini geçtikten sonra, tam da bize ait "doğuya" adım attığı sınır kentinde ölümle karşılaşması hepimizi sarstı... Ve çok üzüldük...
Ama daha çok da utandık.
Yaşadığımız toplumun kadına bakışından, yarattığımız kentlerin suç üretmesinden utandık.
Doğrusu, genç sanatçı Bacca'nın ailesinin hoşgörüsü bile bizi rahatlatmadı.
Rahatlatmasın da... Çünkü Bacca'nın öldürüldüğü bölge şimdi değil son on yıldır adeta suç üreten bir merkez durumunda...
Daha olayın üzerinden bir gün geçmeden, o bölgede aralarında bir polisin de bulunduğu bir tecavüz vahşetinin yaşanması bunu doğruluyor.
Bacca'nın talihsiz ölümü bir anlamda bizi Gebze gerçeğiyle yüzleştirdi.
Gebze'de durum gerçekten vahim...
Nüfusu 500 bin civarında olan Gebze, Türkiye'nin en büyük ilçelerinden biri.... Son 20-30 yılın en yoğun göç alan bölgesi.
Çayırova, Dilovası, Darıca sanayinin merkezi ama işsizlik de bir o kadar fazla.
Şimdi tabloya daha yakından bakalım.
Gebze, Türkiye'de suç oranı en yüksek kent... Türkiye genelinde cana karşı işlenen suç oranı yüzde 10,72 iken, bu rakam Gebze'de yüzde 34,98... Suçların yüzde 57'si kent merkezlerinde işleniyor. Bu suçların yüzde 32'sini ise 18 yaş altındakiler işliyor. Bunların yüzde 80'i de işsiz...
Bir de şu tabloya bakın...
Gebze ve yakın merkezlerinde tek bir kültür merkezi yok. Sinema yok. Spor sahası yok. Sosyal yaşam neredeyse sıfır noktasında... Eğitim ve sağlık açısından da verilen hizmet yetersiz.
Ama Rus kızların garsonluk yaptığı 120 birahanesi, çok sayıda pavyon türü eğlence mekanı ve sınırsız kahvehanesi var.
O bölgede iki yıl polislik yapan bir memur şöyle diyor:
"17 yıllık meslek hayatımda böyle yoğun suçun yaşandığı bir yer görmedim. Cinayetsiz, gaspsız tek bir gün yok."
Kısaca sanayiyle gecekondu arasına sıkışmış, göçün teslim aldığı, suç üreten bir toplumla karşı karşıyayız...
Peki, bu gerçeği neden merkezi hükümet ve yerel yönetimler masaya yatırmaz?
"Cami Kışla" arasına sıkışan Ankara'nın ilgisizliği malum ama yerel yöneticiler de pek duyarlı değil.
Sadece şunu belirtmek bile yeterli sanıyorum; dün öğlene kadar Kocaeli Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nden son suç istatistiklerini almak için çalmadığımız kapı kalmadı. Meğer istatistiklerini İçişleri Bakanlığı'ndan izin almadan vermek "suç"muş.
Olacak şey değil ama biz yine de uyaralım; Gebze ve civarı patlamaya hazır bir bomba gibi... Bu zihniyetle de bu bombayı etkisiz hale getirmek mümkün görünmüyor.
Gebze'nin sorunu çok daha derin ve acil çözüm bekliyor.