Ünlülerin tıfıl halleri onun objektifinden geçti

Bir zamanlar ünlü olmanın yolu önce İstanbul Unkapanı'ndaki Plakçılar Çarşısı'ndan, sonra da Stüdyo Celal'den geçiyordu. O günlerde Anadolu'nun bağrından kopup, İstanbul'a gelen sesi yanık delikanlıların hemen hepsi Celal Erdemir'in objektifine poz veriyordu. Gazetelerin dağıttığı magazin dergilerine kapak olabilme hayalleri kuran, dönemin manken adayı genç kızların da yine ilk pozlarını Erdemir çekti. Mahsun Kırmızgül'den Küçük Emrah'a, Ceylan'dan Gülben Ergen'e, Okan Bayülgen'den Çağla Şıkel'e kadar bugünün birçok 'star' isminin, tıfıl hallerini çeken Erdemir, şöhrete giden yolda uğranması gereken bir kapıydı. Erdemir'in Plakçılar Çarşısı içinde açtığı 30 metrekarelik dükkân, bir anda ülkenin en popüler stüdyolarından birine dönüşmüştü. Ancak aradan geçen yıllar ve Erdemir'in deyimiyle mertliği bozan dijital makine furyası, onu bir anda kulvar dışına taşımıştı. Eskiden fotoğraflarının nasıl göründüğünü sormak için yarım saatte bir stüdyosuna giden şarkıcılar, artık kapısını çalmaz olmuştu. Bazı ünlülerin vefasızlıklarına içerlese de kimseye kırgın olmadığını söyleyen Erdemir, "Yıkılmadım, ayaktayım. Ölene kadar da bu işi yapmaya devam edeceğim," diyor. Erdemir ile nostaljik bir yolculuk yaptık ve henüz şöhret olmamış ünlülerin hikâyelerini ondan dinledik...

- Emrah, Özcan Deniz, Gülben Ergen, Demet Akalın... Günümüzün en ünlü isimleri ilk pozlarını size vermiş. Neydi sizin sırrınız, fotoğrafçılığa nasıl başladınız?
- 1977 yılında Plakçılar Çarşısı'nda ilk stüdyomu açtım. 30 metrekarelik ufak bir stüdyoydu. Ama Selami Şahin, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur gibi isimlere komşu oldum. O dönem bu saydığım isimler prodüktörlük de yapıyordu. Çarşı içinde de inanılmaz bir birlik beraberlik vardı. Herkes birbirini kollardı. 150 firma varsa, hepsinin en az beş-altı sanatçısı vardı. Ve bunlardan en az üç-dört tanesinin albüm fotoğrafını ben çekerdim.

MAHSUN ÇOK TİTİZDİ
- Başka kimler vardı size poz veren ünlüler arasında?
- Cengiz Kurtoğlu, Neşe Karaböcek, Mahsun Kırmızıgül, Ceylan, Arif Susam ve daha birçok isim ilk pozunu bana verdi.

- İlk hallerini hatırlıyor musunuz? O zamanlar henüz birer star adayıydılar. Hiç anekdotlar var mı o günlere dair aklınızda kalan?
- Mahsun (Kırmızıgül) çok titiz bir çocuktu. İnce eleyip sık dokurdu. Özcan ise acayip hırslıydı. Bana, "Ağabey sence bu piyasa beni kabullenir mi, ünlü olmak için ne yapmalıyım?" derdi. Almanya'dan sadece üzerinde bir pantolon ve gömlekle gelmişti. Hilmi Topaloğlu getirmişti onu. "Aman şımarma sakın," diye nasihatte bulundum. Biraz da Emrah'a benzetmiştim onu. Zaten Emrah furyası patlayınca, herkes Emrah'ı örnek almaya başlamıştı. Bir numara Emrah'tı.

- Emrah'ın son albümünde kullandığı eski fotoğrafı da size mi ait?
- Evet ama adımı anmamış. Olsun kırgın değilim ben ona. Ama yine de adımı ufak da olsa bir yerde geçirebilirdi. Emrah küçükken de çok atak bir çocuktu. Çok da bakımlıydı. Her gün kuaföre gider, saçlarını yaptırırdı. İlk kez smokin ve papyonla fotoğraflarını çektiğimde çok heyecanlandı. Yarım saatte bir dükkâna gelip, "Ağabey, resimler ne zaman hazır olacak?" diye sorardı.