kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Nisan 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Yeterince parlak olmayan bir veda

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
Sevgili Tunç Başaran, 45 yılı bulan bir kariyerden sonra, bunun son filmi olduğunu söyledi. 70 yaşındaki bir yönetmen için erken mi? Bilemem. Kendi adıma, bu veda filmini çok sevip övebilmeyi isterdim. Ama bu mümkün görünmüyor. Başaran'ın sineması, özellikle son yıllarda naif bir anlayışa doğru kaydı. Özellikle Uçurtmayı Vurmasınlar, Piano Piano Bacaksız veya Sinema Bir Mucizedir gibi filmlerde, uygun bir senaryoya dayanınca bu yaklaşım hayli iyi sonuçlar da verdi. Ancak bu kez bu yöntem çalışmıyor. Yaşını başını almış bir erkekle çok genç, torunu gibi duran gencecik bir kızın ilişkisi, ne yeterince cesur (öpüşme bile yok!), ne inandırıcı, ne de ilgi çekici. Çok geç bulunmuş bir 'ruh ikizi'nin dostluğu, alabildiğine duygusallığa yaslanarak hikâye ediliyor. Ancak ne yaratılan duygusal hava etkileyici olabiliyor, ne de destek olacak bir mizah duygusu var. Ve, en önemlisi, sürekli zedelenen bir gerçeklik duygusu. Deneyimli Başaran, hele veda filminde nasıl böyle dikkatsiz olabilmiş? Birkaç örnek gerekirse, o koskoca kütüphane sadece iki küçük kutuyla mı taşınır? Dünyanın en zor işlerinden biri olan bir kitaplığın düzenlenmesi öylesine hızlı nasıl yapılır, bunda hangi yöntem kullanılır? Filmin yazar kahramanı, yıllar boyu her cumartesi İstanbul'dan kalkıp Marmaris'teki bir evi ziyaret etmeyi nasıl başarmıştır? Eski eşi, yine her dakika nasıl İstanbul'dan kalkıp Marmaris'e iner ve aynı hızla gözden kaybolur? Flamenko denen dansı böylesine acemice yapanlar nasıl uluslararası bir yarışmaya gönderilir? Tuğla gibi bir kitap, evde kalan genç hanımın ruhu duymadan nasıl öylesine çabucak yazılır ve şap diye yayımlanır? Ünlü bir yazarın bir üniversitedeki konuşması öyle pat diye bitebilir mi? Bunun gibi, üst üste geldikçe daha çok göze batan dikkatsizlikler. Kimi oyunculuklar uygun sayılsa da, özellikle yeni bir Özgü Namal olmak için çırpınan Roksen Lülü'nün çabaları ve yapış yapış bir müzik de filmin lehine çalışmıyor. Ve bu vedayı parlak bir veda olmaktan alıkoyuyor.

VESAİRE VESAİRE * *
Yönetmen: Tunç Başaran, Senaryo: Roksan ve Orhan Lülü, Görüntü: Alper Derli, Oyuncular: Rutkay Aziz, Roksen Lülü, Aliye Uzunatağan, Taner Barlas, Bülent Kayabaş, Eser Ali, Zeliha Sunal, Cengiz Seçici/ Nöbetçi Yapım filmi.