Ergenekon kimilerinin özenle küçüksemeye çalıştığı önemli bir oluşum. Şu anda su yüzüne çıkan bölümü aysbergin sadece ucu, aslında çok derin ve karmaşık bir yapılanma.
Türkiye'de bugün tanık olduğumuz gelişmelerin 2003'ten itibaren darbe planları eşliğinde tasarlandığı, darbe girişimleri boşa çıkmasına rağmen bu planların uygulamaya konulduğu görülüyor.
Darbe tasarımcılarının kitaplara düşen konuşmalarında yapmak istedikleri açık, ekonomik kriz ve çatışma ortamı yaratarak geleceğe yönelik kuşku yaratmak.
Bunun için her yolun deneneceği vurgulanıyor.
Radikal gazetesinin önceki gün manşetine taşıdığı gibi, buna suikast de dahil.
Akdeniz Üniversitesi'nde tanık olduğumuz olaylar da bu genel planın bir parçası.
Üniversitelerde geçmişte yaratılan çatışma ortamı da planlı bir çabanın ürünüydü, şimdi sistem sözcülüğüne soyunan Demirel, 12 Eylül'den sonra boşuna yakınmamıştı olayların bir gecede bıçak gibi kesilmesi üzerine.
Çetecilerin her dönem üniversitede, Trabzon'da kahvehanede, Malatya'da spor salonunda kışkırtıcı ajanları vardır. Bunların önemli bir kısmı neye ve kime hizmet ettiğini bilmez.
Onlar kendilerini şartlayanların emirleri doğrultusunda harekete geçip karışıklık yaratma görevini görürler.
Avrupa Birliği ile ilişkilerde sorun çıkması isteniyorsa Trabzon'da bir rahip öldürtülür, Malatya'da misyonerler katlettirilir.
İrtica korkusu yayılmak isteniyorsa Danıştay'a baskın düzenletilir.
Önemli olan kamuoyunu belirli bir yöne sevketmek, iktidarın can ve mal güvenliğini sağlamak konusunda yetersiz kaldığı duygusu yaratmak, gerçek veya hayali endişeleri tahrik etmektir
O yüzden Akdeniz Üniversitesi'nde çıkan olayları dikkatle izlemek gerekir.
Göçlerle gerilen bir kent, çatışma ortamına uygun bir zemin sağlamaktadır.
Ancak bu dönem geçmişteki hesaplara uymayan bir gerçeklik var, o da bilginin açıklığı ve bilgiye ulaşma kaynaklarının çokluğu.
Bilgi artık ne kadar büyük olursa olsun tek bir grubun tekelinde değil.
Bazıları özenle görmek istemese bile, Ergenekon'u sürekli gündeme getiren gruplar var.
Türkiye'de kendini hukukun dışında ve üstünde gören, devletin geleceğinin kendilerine emanet edildiğini zanneden, halkı küçümseyen bir kısım insan var.
Ama
onlara karşı koyan, deşifre eden, demokrasi ve hukuk devleti için mücadele eden insanlar da var. Her kriz demokrasi cephesinin güçlenmesine yol açıyor aslında, baksanıza unutulmuş 301 bile sonunda demokratik sisteme tehdit sonucu gündeme gelebildi.
Bugünkü Tüm Yazıları
Tetikçiler ve destekçileri
Yayın tarihi: 9 Nisan 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/09//haber,58F08C48A20546B4829262E10764CA81.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.