kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Fethullah Gülen

Başsavcı, Gülen'in beraatına itiraz etti

ERSAN ATAR ANKARA
Başsavcılığın Fethullah Gülen hakkındakı başvurusu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan dönerse AK Parti davası iddianamesinde önemli bir açık çıkacak..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararına itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun vereceği karar, AK Parti kapatma davasında önemli bir açık yaratabilecek. Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, Gül'ü AK Parti iddianamesine dahil ederken, en önemli dayanaklarından birini, Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde yurtdışı teşkilatına gönderdiği "Gülen okulları genelgesi" oluşturmuştu. Yalçınkaya, bu genelgede, Gülen'in yurtdışındaki okullarının ticari şirket olarak değerlendirilip temas kurulmasının istendiğini belirtmiş, Gülen hakkında Ankara DGM'de görülen dava dosyasına, Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nın, "Gülen'in şeriat esasına dayalı devlet kurmayı amaçladığı" yönünde raporlar gönderdiğinin altını çizmişti. Gülen, Başsavcı'nın AK Parti iddianamesinde andığı bu davadan suçsuz bulunarak beraat etmiş ve Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi beraat kararını onamıştı. Başsavcılık, Gül'e siyaset yasağı getirilmesi talebini de yakından ilgilendiren Gülen hakkındaki bu beraat kararına itiraz ederek, dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderdi.

'SUÇU TESPİT EDİN'
İtiraz dilekçesine, Emniyet ve Genelkurmay raporlarını da ekleyen başsavcılık, "Terör örgütü yöneticisi olmak"tan beraat eden Gülen'in, suç her ne kadar zamanaşımına uğramış olsa da, "suç örgütü oluşturmak" suçunu işlediğinin tespit edilmesini istedi. Bu nedenle, Gülen hakkındaki işlemin, Terörle Mücadele Kanunu yerine, Türk Ceza Kanunu'ndaki "Suç işlemek için çete oluşturmak"tan yapılması gerektiğini savunan başsavcılığın, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin "beraati onama" kararına karşı yaptığı itirazında şöyle denildi: "Fethullah Gülen örgütlenmesinin nihai amacı göz önüne alındığında, dosyada toplanan delillerle sabit olan, 'ışık evleri' tabir edilen yerlerde toplantılar yapmaları, buralarda çeşitli örgütsel faaliyetlerde bulunmaları, ülke genelinde ve yurtdışında örgütlenmeleri ve faaliyetleri, sözleşmenin 11'inci maddesi (toplanma ve örgütlenme özgürlüğü) kapsamında değerlendirilemez, insan hakları, demokrasiyle bağdaşmaz ve hukuktan himaye talep edemez."

DEVLETİ ELE GEÇİRECEK
Gülen'in, laik düzeni yıkmak amacıyla önce ülke içinde oluşturduğu örgütün teşkilatını, daha sonra yurtdışında kurduğunu savunan başsavcılık, cemaatin; "tebliğ, cemaat ve cihat" aşamalarının bulunduğunu kaydetti. Gülen'in, dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ile şirketler kurduğunu, böylelikle eğitimli bir kadronun yanısıra ekonomik güç oluşturduğunu iddia eden başsavcılık, cemaatin nihai amacınının devlet idaresini ele geçirmek olduğunu anlattı. Bu gerekçelerle Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan Gülen'in suçlu olduğunun tespitini isteyen başsavcılığın itirazının sonunda, davanın 31 Ağustos 2000 tarihinde açıldığı, bu nedenle "suç örgütü oluşturmak" suçunun zamanaşımının dolduğu belirtildi. Başsavcılık, suç tespiti yapılarak, davanın zamanaşımından düşürülmesini istedi.
Haberin fotoğrafları