kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Nisan 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
RAHŞAN GÜLŞAN

Başbakan gözlerini gözlerime kilitledi...

Olay cuma günü oldu. Turkcell'in ana sponsor olduğu 'Gönül Köprüsü' projesinin tanıtımı vardı. Projenin tanıtımı Ankara'da Milli Eğitim Şurası'nın salonunda yapıldı. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in ardından Başbakan Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. İşte ne olduysa o konuşma sırasında oldu. Ben, kürsünün sol tarafında bir avuç orta okul öğrencisi ve gazeteci arkadaşımla oturuyordum. Uzun boyum ve canımdan çok sevdiğim (!) kilolarım sayesinde koltuklara sığmakta hafif zorlanırken Tayyip Bey çıktı kürsüye... Konuşmasına başlar başlamaz da göz göze geldik. Doğal olarak 'ikinci sırada oturan iri şey' tadında, kürsüden bile fark ediliyorum diye düşündüm. Ancak dakikalar geçtikçe Başbakan'ın gözlerini, gözlerimden ayıramadığını dehşet içinde fark ettim.

İYİCE HAVAYA GİRDİM
Öyle acayip bir an ki; insan elini ayağını nereye koyacağını bilemiyor. Hayatımda ilk kez bir başbakanı bu kadar yakından görürken, bir yandan da göz göze oturmak küçük hissi dünyamda deprem etkisi yarattı. Önce elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemedim. Tabii neden sürekli bana baktığını düşünüyordum. İnsanın aklına şahane olasılıklar geliyor:
a) Başbakan her sabah Mehmet Barlas, Ertuğrul Özkök, Ergun Babahan, Hasan Cemal gibi isimlerin köşelerini okuduktan sonra köşemi okuyor ve bana bayılıyor.
b) Çıktığım televizyon programlarında kadınlara yapılan ayrımcılığı, şiddetle tartışırken savunduğum fikirlere bayılıyor ve benimle tanışmak istiyor.
c- (Aman da bu en tehlikelisi) Kilolu kadınlara karşı derin bir hassasiyeti var...
d- İyice havaya girdim, Allah sonumu hayır etsin...
Ben böyle bir yandan koltukta kıpırdanıp sığmaya çalışırken işin sırrı çözüldü. Meğerse Başbakan teknolojinin son harikası olan 'camdan prompter'lara bakıp, konuşmasını okuyormuş. Cam da açısı itibarıyla, 'benim oturduğum koltuğa bakıyor' efekti yaratıyormuş! Yani paniğe mahal bir durum yokmuş:)))