Şu aldatma ve aldatılma konusu öteden beri canımızı yakmakta, ocağımıza incir ağacı dikmekte ve içtiğimiz sudan bir zevk almamızı engellemekte... Erkeklerin aldatma dürtüleri ile ilgili genel bir kanı var: "Beni aldattığı kadın mutlaka benden daha güzeldir!" Süperstar da olsanız, sadece evinizin starı da olsanız, hemen öteki kadının görüntüsünü merak etmeye başlarsınız. Tabii hemen kişisel bir restorasyon eylemi de başlar. Nedense ilk olarak saçlarımız etkilenir bu durumdan ve renkten renge, şekilden şekle giriverir.
KESİN YAĞ ORANI DÜŞÜK Kişisel görüntüsüne çok güvendiğini, evliliğinden ve çocuğundan gurur duyduğunu bildiğim Gülben Ergen bile verdiği röportajda "Eşiniz Mustafa Erdoğan'ın bir dansçısı ile ilişkisi olduğunu duydum" diyen Ayşe Arman'a, "Kesin 36 bedendir ve yağ oranı benden düşüktür" demiş. Bu söz espri yollu söylenmiş olsa da bence biz kadınların artık oturup sorgulanması gereken yanlış bir bakış açısını temsil ediyor. Biz kadınlar erkekleri sadece 'et bağımlısı' sığ yaratıklar olarak mı görüyoruz? Bu bakış aslında bizim ilişkimizi de bir anda paylaşımlardan, aşktan, sevgiden alıp ucuz bir yere çekiyor. Bizim hiç mi suçumuz yok ilişkilerin bu hale gelmesinde? Laf sokmalar, kaprisler ve adama tamamen sahip olduğumuzu anladıktan sonraki oyuncu operasyonlarımızla acaba çanak mı tutuyoruz başımıza kötü şeylerin gelmesine? Bence taktik değiştirmenin ve karşımızdakini biraz anlamaya çalışmanın zamanı geldi. Her şey 15 dakikalık cinsel aktivite (Tabii, öteki kadınla belki başlarda biraz daha uzun sürebilir:) için olamaz gibi geliyor bana...
Bugünkü Tüm Yazıları
Erkekleri biraz fazla mı küçümsüyoruz?
Yayın tarihi: 3 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/03/gny/haber,0C05E3DA08E1418FBFD72086CC12E324.html
Tüm hakları saklıdır.