Şampiyona selam

Bir hafta içindeki üçüncü maçında F.Bahçe'nin alacağı skordan önce, nasıl yönetileceği ve sahadakilerin maçı nasıl yaşayacağı önemliydi. Bugüne kadar hiçbir maç için 'özel' bir şeyler üretilmedi. 11 kişinin birden değiştiği maçlar oynandı ama o karşılaşmalar için bile farklılık yaşanmadı. Sistem, düzen, görev dağılımı, bölge sorumluluğu veya bir öncekinden daha farklı olma emri yoktu.
Zorlu kulvarlarda, üst üste gelen değişik konsantrasyon gerektiren maçlar oynarken, elbette sıkıntılar yaşanır, puanlar da, maçlar da kaybedilir. Sorgulanması gereken 'kaybetmemek veya kazanmak' adına mevcut statükodan ne kadar uzaklaşılacağına karar vermektir.
F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki rakiplerine karşı taşıdığı konsantrasyon veya mücadele azminin, dün Kayserililer tarafından görev edinilmesi doğal değil mi? Türkiye'nin 'en iyisine' karşı oynuyorlar ve güçlerini sınıyorlar. Kim bunu beklemiyorsa, futbolu da bilmiyor demektir. Zico, çarşamba günkü efora rağmen rotasyona gitmeyip, 'en iyileri' ile sahaya çıkıyorsa, bu maçı önemsediğini gösterir. Bu hamlenin sahadaki oyunculara da bu mesajı vermesi gerekiyordu. Verdi de... İlk 20 dakikada kurdukları abluka ve yakaladıkları pozisyonlarla, geçen hafta İnönü'de yakaladıkları avantajı elde edip, maçı konforlu bir hale getirebilirlerdi. Bu kez olmadı.

YANLIŞI DOĞRU YAPAN SEMİH
Gol şansı Kayseri'den yana idi. Önceki iki maçta yaşanmayan 'kısalık' sorununu, Kayseri yüksek ortalar atarak değerlendirmenin peşine düştü ve ilk hatada golü buldu. Rakip uzunların nasıl karşılanacağı, Chelsea maçı öncesinde de dikkate alınması gereken bir detaydır. İkinci yarının en iyisi Semih ile son iki maçın kahramanı Kazım'ın yedek başlaması ayrı bir detay problemi. Kazım'ın oyuna girmesi bir hamledir. Semih'in 80'lerde değil de, 60. dakikada alınması bir gelişme. Ama Kezman ile birlikte iki forvete dönülmemesi neden? Mağlupsun... Düzenin işlemiyor... Daha farklı olmak zorundasın. Ama sadece isimler değişiyor, taşlar aynı. Konya, Kasımpaşa, Beşiktaş, Chelsea... Sonuçlara göre konuşuyorsak, bu yanlışları doğru yapan hep Semih'ti. Dünkü gibi... Tek fark bu kez hakem Sivriservi'nin yanlış penaltı kararının da sonuca yansımasıdır. İlk yarıda Vedat Yüksel'in yanlış yorumuyla Edu'nun atılması ve Kayseri'nin kazanması gibi... Sonunda F.Bahçe'nin de +90'da gelen bir galibiyeti var. Kritik dönemde, çok önemli üç puan kazanıldı. Dün kazanılan esasında şampiyonluktur.