Ne şansmış ama

Fenerbahçe, "Sıradaki kim" listesine yeni isimler kattıkça, bu başarının arasındaki "şans" faktörünü sorgulayanlar var. İlk sözlerinde başarıyı takdir ediyorlar, ama hemen arkasından "O olsaydı, bu atsaydı" diye başlayıp, "şanstan" bahsediyorlar.
Chelsea galibiyeti için de aynı jargon dillerde şimdi.
Ben de diyorum ki, Fenerbahçe Chelsea maçının şanssız takımıdır. Deivid'in kendi kalesine attığı golle yenik duruma düşen takım için kim "şanslı" diyebilir. O günün şanssız ekibidir, Fenerbahçe Sevilla'daki rövanşta Volkan'ın yediği iki gole ne diyeceğiz?
Maçın uzatmaya kadar gitmesine neden olan, Fenerbahçe kalecisinin şanssızlığı değil de, nedir?
Şanslı olan takım Chelsea değil, Schalke'yi çekerdi. Şampiyonlar Ligi'nde kalesinde gördüğü üç golün sahibi kendi futbolcuları olmazdı. Kaçanlara baktığımızda, 35 metreden atılan füzelere ihtiyaç kalmazdı.
Fenerbahçe takımı, apoletlerini yıldızlarla süslediği bu etapta, "şanssızlığı" da yeniyor aslında"Tesadüfçü" arkadaşlara hatırlatmak istedim.