kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cuma Sabah 
ATİLLA DORSAY

Hindistan: Gerçek bir deney

Binlerce yıllık tarihi, arkeoloji ve sanat eserleriyle keşfedilmeye değer bir ülke Hindistan... Bir yanda sayısız tapınakla kendini gösteren mistik âlem diğer yanda ise yoksulluk yükseliyor.
Yaşamdan Dakikalar'ın iki hafta önceki bölümünde, çıkacağım Hindistan yolculuğundan son derece zenginleşmiş olarak döneceğimi tahmin ettiğimi söylemiştim. Bu yuvarlak sözlerin ardında, meğerse tam bir gerçek gizliymiş! Bu ülke ve komşusu Nepal, beni öylesine etkiledi ki... Bu konuda hemen yazmak istemiyorum. Biraz sabredip, izlenimlerimin daha da olgunlaşmasını bekleyeceğim. Sonra da onları, belki çektiğim çok sayıda fotoğrafla birlikte, klasik gazete yazılarından başka bir format içinde meraklılarına sunmaya çalışacağım. Günü gelince... Ama çok özetle şunları söyleyeyim: Bir yanıyla son derece görkemli bir tarih, arkeoloji ve sanat eserleri içeren dev bir ülke... Öte yanda çeşitli dinlerin, inaçların, etnik gurupların ve kültürlerin kaynaştığı ve sayısız tapınakla donanmış bir mistik âlem... Bir diğer yanda ise sefaletin yeryüzünde görülebilecek en koyu örneklerine rastlanabilen bir yoksunluklar ve acılar ülkesi... Hele o rengârenk sarilere dolanmış, çok güzel, çekici ve işveli kadınları... Ve iri gözleriyle bakıp duran kara gözlü çocukları... Bu ülke de âşık olduklarım arasındaki müstesna yerini aldı. Ve kendi kendime sordum: Bağrında sayısız Müslümanı olduğu kadar, tarih içinde kurulmuş en görkemli Türk-Müslüman uygarlıklardan birini ve onun başta camiler ve diğer eşsiz eserlerini taşıyan bu ülkeye nasıl bu denli uzak, ilgisiz ve kayıtsız kalabilmişiz? Ayrıca zaten bu alanda (yani kültür turizmi alanında) tam anlamıyla uzmanlaşmış ve reklama ihtiyacı bile olmayan Fest Tur Acentesi'ne ve sahibi, konferansçı-rehber Faruk Pekin'e özellikle teşekkür etmek istiyorum. Bu eşsiz gezinin yolunu onun bilgisi ve gayreti aydınlattı.