Polisan firmasının yeni reklam yüzü olan Ajda Pekkan'ın billboard'ları ya da gazete ilanlarını süsleyen fotoğraflarına 'olmaz canım, bu kadar da gergin ve güzel değildir' diyerek bakıyor hanımlar. "Mutlaka fotoşop yaptırmıştır" diyorlar. Hem beğeniyorlar, hem kıskanıyorlar... "O kadar estetik yaptırsaydım, ben de güzel olurdum" diyenler de var. Tamam ama... Öyle kolay değil o işler... Estetikle iş bitseydi, herkes Ajda gibi olurdu. Yüzleri bir enkaz yığını gibi dolaşan nice kadın var ortada. Yaptırdıkları operasyonlar yaşlarına uymuyor. 70'inde bir kadının iri ve öne doğru uzanmış dudaklarına bir anlam veremiyorsunuz örneğin. Ya da ellerindeki onca ihtiyarlık lekesine rağmen, yüzlerinin o kadar gergin olması, tek bir kırışık olmaması tuhaf kaçıyor. Bir de nedendir bilinmez; estetik yaptıran herkes birbirine benziyor. Kopyalanmış gibi! Bu arada yıllarca Şamdan'a kapak yaptığımız genç güzellerin fotoşopsuz fotoğraflarını bir yayınlasak, inanın magazine bir hafta malzeme çıkar. Ajda'ya gelince... Birincisi; bu işi yani estetik konusunu çok iyi biliyor. Yanlış müdahaleler yaptırmıyor. Yani hiçbir zaman baykuş bakışlı olmuyor. İkincisi; salt estetik mucizeye sığınmıyor. Kendine ve yaptığı işe saygı duyuyor, hala deli gibi çalışıyor. Üçüncüsü ve en önemlisi; beyni hâlâ genç. Ben bugüne kadar onun yaşını hiç hissetmedim. Onun miniler giymesini, makyajını, danslarını hiç yadırgamadım. "Aaa, koca kadın neler yapıyor?" demedim. Çünkü yaşıyla ilgili hiçbir şey hissetmedim. Hatta yaşsız olduğunu düşündüm. Ama düşünün bakalım kızlar ve de erkekler; yaşı 60 civarındaki anneniz onun gibi davransaydı neler hissederdiniz? Komik gelirdi değil mi?
Yayın tarihi: 18 Mart 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/18/gny/haber,0362EAEEBAE74260B9087911AFB3CC70.html
Tüm hakları saklıdır.