Başörtüsü, buzdağının görünen ucu. Türkiye'de resmen bir iktidar kavgası yaşanıyor; ve maalesef hukuk, bu kavganın bir parçası haline getiriliyor.
"Laikliği, koruma-kollama", iktidarı elinde tutabilmenin, en azından paylaşmanın mazereti haline geldi; bu yüzden adalet can çekişiyor.
Bu arada,
Ergenekon operasyonunu da akıldan çıkarmayalım. Acaba kimi çevrelerde bir telâş mı var! Ya dallanıp budaklanıp ucu bazı mahfillere kadar uzanırsa! Sizce 28 Şubat sürecinin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, niçin birdenbire gündeme düştü?
"28 Şubat'ın bin yıl yaşatılması" hedefinde, Ergenekon nasıl bir rol oynadı veya oynayacaktı?
Gazeteci Şamil Tayyar,
"Operasyon Ergenekon" kitabında (Timaş Yayınları)
"1 numara" nın peşine takılmış.
"İsmail Karadayı değil; Şener Eruygur değil, Hurşit Tolon değil" dediğine göre, tek ihtimal kalıyor ortada. Tabibu ismi ben de telâffuz edemem.
Ergenekon, iktidar mücadelesinin silahlı ayağı. Kimine göre,
"cumhuriyeti koruyup kollamanın demokratik refleksi; savunma mekanizması." Ama farklı mekanizmalar da, 28 Şubat'ın antitezi olan AK Parti'yi bertaraf etmeye çalışıyor. Hatta,
"Tayyip Erdoğan'ı evcilleştiremedik; belki Abdüllatif Şener işe yarar" diye düşünenler de yok değil.
Yayın tarihi: 16 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/16//haber,75592B9698424D7DA2376D03F4525DF8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.