'Selahattin elektriği devlete veriyor bana satmıyor'

Türkiye'de elektrik ihtiyacı artınca özel sektör de ürettiği tüm elektriği Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği (DUY) sistemi çerçevesinde kamuya satmaya başladı. Böylece devlerin enerji iştirakleri de grup şirketleriyle olan sözleşmelerini iptal ederek ortalama 18 YKr'den kamuya elektrik satışı için düğmeye bastı. Madrid Havalimanı'nda Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman ile birlikte karşılaştığımız Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü de, Hakman'ı kastederek, "Selahattin bana elektrik satmıyor, hepsini kamuya veriyor. Tüm sözleşmelerimizi iptal etti" dedi. Türkiye'de elektriğin fiyatı için hiç kimseninin 'pahalı yorumu' yapamayacağını kaydeden Ahmet Dördüncü, stadyumları örnek göstererek, "Eğer pahalı olsa havayı ısıtmazdık" değerlendirmesinde bulundu. Özel şirketlerin kamuya elektriği 18, hatta 25 YKr'den satarken, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş'den (TEDAŞ) 12 YKr'den satın aldığının anımsatılması ve 'Özel sektör, maliyetlerinin üzerinde bir fiyatla elektrik satmıyor mu?" sorusu üzerine ise Sabancı Holding'in CEO'su Ahmet Dördüncü şu yanıtı verdi: "O zaman serbest piyasaya inanmıyorsunuz demektir. Eğer bir mal yoksa, o malın değeri yükselir. Elektrikte de durum böyledir. Güler Sabancı'nın (Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı) sık sık söylediği gibi en pahalı enerji, olmayan enerjidir. Şu anda elektriğin fiyatı DUY sisteminde gerçekleşen fiyattır (18 YKR). Evet, Sabancı Grubu bir yandan elektrik satıyor ama diğer yandan da birçok şirketi ile ciddi anlamda tüketici durumda. Elektrikte mutlaka serbest piyasaya geçilmeli, gerçek fiyatın oluşmasına izin verilmeli."

KULELERDE TASARRUF
Türkiye'nin enerji verimliliğine ağırlık vermesi gerektiğini anlatan Dördüncü kendi ailesinden ve Sabancı Kuleleri'nden örnek vererek şu açıklamalarda bulundu: "Ben sürekli çocuklarımı bilgisiyarı kapatın, ışıkları söndürün diye uyarıyorum. Örneğin bizim kulelerde saat 18.00'den sonra tüm elektrikler bir anda devre dışı kalır, eğer siz çalışıyorsanız gider kendi çalıştığınız yerin ışığını yakarsınız. Bu ciddi bir tasarruf sağlıyor. Yine binanın aydınlatması için 300-400 bin Euro'luk yeni bir sistem kurduk. Şimdi dış aydınlatma onda bir maliyetle yapılıyor. Eskiden ithal ampuller ayda bir değiştirilirken yeni sistemde on yılda bir değiştireceğiz. Bunları örnek olması için anlatıyorum. Türkiye mutlaka tasarrufu öğrenmeli. Bu malın yok olduğunu kavramalıyız."