Kenan Evren'in her konuda bir görüş bildirdiği dönemde CHP'li bir siyasetçi, onun için "güneş müftüsü" deyimini kullanmıştı.
Köylerde cami çıkışında insanlar avluda toplanır, sohbet eder. İçlerinden biri en bilgili olarak öne çıkar.
Sağlıktan siyasete her konuda bir fikri vardır ve bunları açıklamaktan çekinmez."Güneş müftüsü" buna denirmiş.Şimdi de bir kadımız var, Güniz Sokak Kadısı, Demirel. Erdoğan'ın üç çocuk önerisinden üniversiteli kızların başörtüsüne kadar hemen her konuda fikir beyan ediyor.
Gündemden düşmeyeyim diye yoğun bir çaba harcıyor.
Her konuda konuşuyor ama sosyal güvenlik reformu konusunda ağzını açmıyor mesela.
Kendi indirdiği emeklilik yaşının yükseltilmesine ses çıkarmıyor.
Oysa zamanında kendisini popülistlikle suçlayanları dinlememiş ve emeklilik yaşını dramatik bir şekilde düşürmüştü.
Bunun sonucunda 7 çalışan bir emekliye bakarken günümüzde 2 çalışan bir emekliye bakar hale geldi.
Sosyal güvenlik reformu adı altında sunulan ve çalışanların hakkını ciddi biçimde tırpanlayan paket bu kadar ağırsa Süleyman Demirel'in bunda ciddi payı vardır. Zamanında oy uğruna devlet kaynaklarını çarçur ettiği için bizim çocuklarımız ağır bir bedel ödemek durumunda kalmıştır.
Ama Süleyman Bey için bu bir dert değildir.
Tıpkı tütüne 5 lira fazla daha vereceğini ilan etmesi gibi.
Önemli olan oyu almak, iktidara oturmaktır.Gelecek kuşakların ödeyeceği bedelin önemi yoktur. 3 çocuk önerisi konusunda konuşur, başörtüsü konusunda konuşur ama sosyal güvenlik reformunda susar.
Oysa en çok onun bağırması gerekir, onun verdiği haklar tırpanlanıyor.
Ama susar. Çünkü bu konunun dönüp dolaşıp onu vuracağını bilir.
O ateşten bir toptur ve Süleyman Bey ateşten topları tutmaz.
O nerede kadılık yapacağını, nerede susacağını iyi bilir.
Yayın tarihi: 14 Mart 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/14//haber,47F9D614E050413795D05826CADDF9CC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.