kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Mart 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Mustafa Uslu’nun yapımcılığında çekilen ‘Ara’da başrolleri; Serhat Tutumluer, Betül Çobanoğlu, Erdem Akakçe ve Selen Uçer paylaştı.

Türkiye'deki hızlı değişim manevi bir boşluk yarattı!

MEHMET ÇALIŞKAN
Yönetmen Ümit Ünal, yeni filmi 'Ara'yı anlattı: Ahlaki değerlerin esnemesi ve gözünü hırs bürümüş mutsuz insanların artması manevi boşluk yarattı. 'Ara'nın çıkış noktası da Türkiye'nin geçirdiği hızlı değişimin yan etkileri oldu..
İLİŞKİLİ HABERLER
Türkiye'deki hızlı değişim manevi bir boşluk yarattı!
Yönetmen ve senarist Ümit Ünal, 21 Mart'ta vizyona girecek olan üçüncü filmi 'Ara' ile, Türkiye'nin son 30 yılda yaşadığı hızlı değişimin toplum üzerindeki yan etkilerini beyazperdeye yansıtacak. Yeni filmi, 5-20 Nisan tarihleri arasında yapılacak 'Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde 'Altın Lale' ödülü için de yarışacak olan Ümit Ünal, "Toplumdaki değişim özümsenmeye fırsat bırakmayacak kadar hızlı geliştiği. Bu değişimler de toplumda manevi boşluk yarattı" dedi.

* 'Ara' ile izleyiciye ne anlatmaya çalıştınız?
Türkiye son 30 yıl içinde büyük değişimler yaşadı. Benim çocukluk döneminde topluma mütevazılık hakimdi. Yoksulluk yine vardı ama zengin de çok zengin değildi. Yoksul ile zengin arasındaki fark, bugünkü kadar derin değildi. 30 yıl içinde refah seviyesi büyük değişime uğradı. Buna bağlı olarak ahlak anlayışı da değişti. İşte ben insanlara 30 yıl içinde hayatlarındaki değişimleri anlatmaya çalıştım. 'Ara' bir anlamda son 30 yılın aynası misyonuna sahip bir film oldu.

ÖZÜMSEYEMEDİLER
* 'Ara'nın çıkış noktasındaki arada kalmış insanlar kim?
Margarin, tüpgaz gibi temel gereksinimleri satın alabilmek için saatlerce, günlerce kuyrukta beklendiği, siyah-beyaz televizyona bile sahip olmanın zenginlik göstergesi olduğu dönemleri hatırlayan insanlar; kısa bir süre içinde bilgisayar, cep telefonu, internet, uydu yayınlarından faydalanmaya başladı. Bu insanlar bir boyuttan diğer boyuta öyle hızlı bir geçiş yapmak zorunda kaldı ki; değişimleri özümseyecek kadar zamanları olmadı.

DEĞERLER KAYBOLDU
* Peki nelere maruz kaldılar?
Geçmişin samimi duyguları rularına işlemiş insanları, bugünün samimiyetten uzak, çıkar ilişkileri merkezli acımasız hayat şartlarına ayak uydurmak zorunda kaldılar. Ne geçmişten kopabildiler, ne de bugünün şartlarını tamamen benimseyebildiler. Bir yandan samimi duygulara özlem duyup, diğer yandan bu duyguların tam aksi konumundaki çıkar ilişkilerini yaşamak zorunda kaldılar. Arada kalanlar; manevi boşlukları içinde yüzen insanlar oldular...

* Bu boşluğa Türkiye'deki hızlı değişimi mi neden oldu?
Evet, bunun yanında bir de insanlar değişime uyum sağlayamadı. Türkiye, son 30 yılda birçok açıdan daha zengin bir ülke oldu. Ancak, her zenginliğin bir bedeli vardır. Türkiye, bu bedeli bazı ahlaki değerlerden vazgeçerek de ödüyor. Arada kalmış insanların sıkıntısı da bu bedeli ödemek zorunda kalmaktır. Çocukluklarından beri benimsetilen ilkelerden sürekli olarak ödün veriyorlar. Bu insanlar, hep bir ikilem içinde yaşamak zorunda oldukları için de bhuzur bulamıyorlar.

TAHAMMÜL KALMADI
* 'Ara'daki kahramanlar bu ikilemi nasıl yaşıyor?
'Ara'daki kahramanlardan biri, aşk ilişkilerinin arasında kalıyor. Diğeri cinsel konularda ikilem yaşıyor. İkilem yaşamalarının merkez noktası hep o eski duygulara, ahlaki değerlerden ödün verilmeyen dönemlere duyulan özlemdir. Ben filmde sadece insanları değil, Türkiye'nin geçirdiği hızlı değişimin sonuçlarını da eleştirdim.

* Yönetmen olarak çok fazla gözlem yapıyor olmalısınız. Sizce toplumsal konularda bir büyük tehlikeler söz konusu mu?
Türkiye'de birlikte yaşama arzusu, neredeyse ortadan kalkmış durumda. Özellikle büyük şehirlerde bu sorun kendini daha fazla gösteriyor. İnsanlar birbirlerine sürekli hakarette bulunuyor. Tahammülsüzlük had safhada!
Haberin fotoğrafları