Sadece presi yetti
Özge AYDIN-Fulya UGAN/SABAH İNTERNET
Turkcell Süper Lig'de Galatasaray, kendi sahasında Kayserispor'u 2-0 mağlup ederek üç puanın sahibi oldu.
LEVENT TÜZEMEN: MÜCADELE ÇOK İYİYDİ (SABAH)
Beşiktaş maçından sonra Kalli, "Keşke elimde 11 tane Servet olsaydı" demişti... Bu açıklama eleştirildi. Takım ruhuna zarar verdiği dile getirildi. Oysa Kalli'nin övgüsü Servet'in her maçta yüreğini ortaya koyarak oynamasının anlatım şekliydi. Tribünler, girdiği her pozisyonu kazanan Servet'i bağrına bastı ve "Servet... Servet..." diye tempo tuttu. Ben Galatasaray taraftarının Hagi'den sonra her maçta en net tezahüratı Servet için yaptığını söyleyebilirim
Galatasaray'ın yarışta varolma maçıydı. Çünkü Kayseri, ikinci yarının hem lideri hem de flaş takımıydı. Sabri'nin iğne deliğinden geçirircesine attığı gole kadar dağınık, ayağa iki pas yapamayan bir Galatasaray izledik. Topa daha çok hakim, rakip sahada basan, kanatları iyi kapatan bir Kayseri vardı. Galatasaray'ın iyi organize olamamasının nedeni Kalli'nin tercih ettiği kadronun uyumsuzluğuydu.
Ancak Galatasaray'ın bu kadar top kaybı yaptığı bir maç izlememiştik. Son 10 dakikada etkili olan Kayseri idi. Cangele'nin gollük iki şutunu kaleci Aykut kurtardı. Aykut'un kaleciliğine kefilim. Oynadıkça daha büyüyecektir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: SADECE PRESİ YETTİ (SABAH)
Galatasaray; organize bir futbol sergilemese de, üretkenlik sağlayamasa da, bilhassa Ali Sami Yen Stadı'nda en önemli silahı olan etkili takım presi sayesinde kolay bir galibiyet aldı.
Takım presini kendi sahasına çekti. Alan daraltıp fırsat buldukça da ani çıkışlar yaptılar. Son dakikalarda Kayseri, Topuz'un pasif kaldığı anlarda iki pozisyon buldu. Ama Aykut başarılıydı.
Galatasaray, fizik gücü artısıyla Kayserispor'u kolay mağlup etti. Üstelik de Arda ve Nonda gibi hücumda çok şey beklenen isimlerin çok durgun oldukları geceye rağmen... Servet ve Mehmet Topal'ın müthiş fizik güçleri takıma büyük katkı sağlıyor. Sabri de dün gece eski günlerine dönme sinyalleri verdi. Kayserispor, beklenmedik derecede kötü bir futbol sergiledi. Teknik direktör Tolunay Kafkas, rakibi iyi analiz edememiş.
TANJU ÇOLAK: KAZANMA ARZUSU (FOTOMAÇ)
12. adamının desteğini arkasına alan Aslan, maça hızlı başladı ama Kayserispor geri çekilme niyetinde değildi.
İlk yarı 2-0 gibi net bir skorla kapanınca 2. yarıda Kayserispor'un farkı azaltmak için yüklenmesini ve daha çok açık vermesini bekliyorduk. Tabi ki G.Saray'ın da kendi sahasına çekilip, kontratak futbolunu benimsemesini. Nitekim öyle de oldu. 70'te Servet'in uyumasını fırsat bilen İglesias, inanılmaz bir gol kaçırdı.
Kalli'nin Nonda'ya 73 dakika sabretmesine anlam veremedim. Hakan'ı çok daha önce oyuna almalıydı. Son anlarda 2 önemli kurtarış yapan kaleci Aykut, Servet, Lincoln, Mehmet Topal ve Ümit Karan G.Saray'ı sırtlayan isimler oldu. Kayserispor'da ise Saidou'nun mücadelesi göze battı. Sonuçta; G.Saray, arzusu ile istediğini aldı. Damlayan su taşı deler. Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.
YAŞAR YALÇIN: İŞTE BÖYLE SABRİ (FOTOMAÇ)
Beşiktaş maçından sonra Sabri'yi 'Çok konuşuyor,enerjisini çenesine harcıyor' diye eleştirmiştim. Kayserispor maçında ise özellikle ilk yarıda muhteşem bir Sabri vardı sahada. Sadece futbol oynamayı düşünen, çalışkan bir Sabri. Attığı gol ise tam anlamıyla süperdi. İşte Sabri kardeşim, böyle oynamalısın.
2-0'ın verdiği rahatlıkla oynayan Galatasaray, maçı rölantide götürdü. Kayseri ise çok etkili olmayan ataklar yapmaya çalıştı. Ancak defansta Servet gibi adamın olursa, raha tedersin. Galatasaray da Servet'in verdiği rahatlıkla bütün Kayserispor ataklarını önlemesini bildi.
BÜLENT TUNCAY: SIKINTI BİTİRİLDİ (FOTOMAÇ)
G.Saray açısından dünkü maç sıkıntılıydı.Çünkü iki haftada sıfır çekerek çok önemli bir avantajı kaybetmişti. Buna karşılık Kayserispor rahattı, üstelik çıkışta olan bir takımdı. G.Saray, rakibini çok ciddiye alarak başladı maça. Kayserispor'un en etkili isimleri Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal'ı hiç boş bırakmadılar. Bu ikili durunca, Kayserispor doğru düzgün kanat akını bile gerçekleştiremeyecek bir noktaya düştü.
Son parantezi Lincoln'e açmak gerekiyor. Sakatlık sonrası en iyi futbolunu oynadı dün. Çok koştu, sorumluluk aldı, takımı ateşlemekiçin çok uğraştı. Ama taraftara ve takımaborçlu olduğunu düşündüğünden olsa gerek, sürekli gol atma derdindeydi. Lincoln, Fenerbahçe'deki Alex gibi belli bir bölgede sabitlense sanki daha doğru olacak.
ZAFER ERTEM: SABRİ ATEŞLEDİ (FOTOMAÇ)
Kalli yine yapacağını yaptı geceye damgasını vurdu. Barış'ı kesen Alman hoca her fırsatta ön libero oynattığı Mehmet Güven'ı dün gece Sabri'nin önünde sağ açık oynattı. Futbolda elbetteki her futbolcu her yerde oynar ama bu tercih çok ekstrem durumlarda olur.
Mehmet Güven de zaten başarısızdı, pozisyon hataları yaptı, gereksiz toplar kaptırdı. Ama Mehmet Güven'e kızamıyorum onu 62 dakika sahada oynamak zorunda bırakan Kalli'yi suçlu buluyorum. Neyse ki dün gece Galatasaray'ın karşısında bildiğimiz ya da umduğumuz gibi dişli bir Kayserispor yoktu.
G.Saray'da sahanın yıldızları Emre, Servet, M. Topal ve kaleci Aykut'tu. İnanılmaz çalıştılar uzun aradan sonra ilk 11'de forma giyen Lincoln ve Nonda için söyleyeceğim şudur. İkisi de oynamaya oynamaya futbolu unutmuş. Ara sıra yaşam belirtisi gösteren Nonda neyse de Lincoln'un topa dürtecek gücü kalmamış. '30 milyon euro'ya malolan Lincoln'u de futbola küstürenin kim olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Eğrisiyle doğrusuyla G.Saray önemli bir maçı kazandı. 17 maç sonra rakibine yenilgiyi tattırdı, zirve yarışından da kopmadı. Bu başarı sahada ter döken üç-beş yıldızın hırsı ve bireysel isteği ile geldi Kalli'nin katkısı ve taktiği ile değil.
KANAT ATKAYA: İYİ DEPAR (HÜRRİYET)
G.SARAY erken gol bulması şart olan bir ekip. Gol atamadan tamamladığı son iki lig maçından tek farkı, dün golü erken bulmasıydı.
Kalli'nin kementle yanına çekerek terbiye etme yoluna gittiği Sabri, maçta zaman zaman Gerets döneminde yakaladığı forma selam çaktı.
Fakat bence güzel golünde tamamen şanslıydı. Hatta dikkat ettiyseniz golün atıldığı kalenin arkasındaki Eski Açık gençliği, Sabri'nin bu tür şutlardaki performansını bildiğinden kısmen yere yatmıştı. Şaka. Sabri ilk yarıdaki istekli ve dirençli performansını bir bazuka ile taçlandırmış oldu. İyi bir şey...
Hakan Balta'nın Mehmet Topal'a, Emre'nin de Gökhan Ünal'a uyguladıkları bıkkınlık verdirici baskının Galatasaray adına olumlu netice vermesi ve Toledo'nun oynamaması Kayserispor'un dezavantajları oldu.
Kısa mesafe koşusu şeklinde geçecek lig finaline doğru iyi bir depar.
Zor kolay oldu. Akıcı olmasa da mücadeleci yapısıyla seyredeğer bir maçtı. Galatasaray açısından güven tazelemek için de şarttı.
ERMAN TOROĞLU: BÜYÜK TAKIM FARKI (HÜRRİYET)
ÇOK güzel bir lig maçı olur hayaliyle maça gittim ama yanıldım. Çünkü, Kayserispor, Galatasaray'a hiçbir direnç gösteremedi.
Maç başladı Galatasaray biraz pres yapıyor, Kayseri'de inanılmaz top kayıpları var. Galatasaray, aman aman mı oynuyor? Hayır. Ama hiç olmazsa bir takım havası var. Bireysel olarak Servet, Sabri, Mehmet Topal hatasız mücadele edip, iyi işler yaptılar. Ümit Karan, hücumda tek kaldı. Çünkü, Nonda isteksiz, havasını kaybetmiş. O ilk geldiği iştahlı hali yok. Beni bırakın gideyim havasında.
G.Saray, maçı rahat aldım derken, Kayseri'nin üç tane pozisyonu var. Atsalar maç dönecek. Ama onlar da karşılarındaki büyük takımın etkisinde kalıyorlar. Bu pozisyonları kendi ayarlarındaki ismi küçük takımlara karşı yakalasalar hepsini gol yaparlar.
İLKER YASİN: KOLAY OLDU (HÜRRİYET)
Ligin en oturmuş, en agresif takımı Kayserispor dün akşam ince kesilmiş bir pastırma kıvamındaydı. Geçtiğimiz haftaların Kayseri'sinden eser yoktu sahada. Başta Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal olmak üzere...
Kalli'nin hangi gerekçeye bağlı olarak değiştiği pek anlaşılamayan felsefesinde, Sabri müthiş bir dönüş yaptı savunmamın sağına. Özellikle defans hamlelelrinde ve de çabukluğu ile dün akşam takımın en iyilerinden biriydi. Eski maçlardan daha gayretli bir Lincoln de sahadaydı. Kafa olarak iyi, fizik-kondisyon olarak biraz yetersiz gördük Lincoln'ü. Oysa hızlı adam geçebilse ve rakip ceza sahasına daha çok girebilse G.Saray'ın hiç gol sorunu kalmayacak. Mehmet Güven ve sonradan yerine giren Ayhan, Türk futbolunun yeni yıldızı Mehmet Topal'a dün akşam iyi yardımcılık yaptılar. Mehmet Topal başta olmak üzere ileri bölgede pres yapmada, rakibi bozmada ve top çalmada çok başarılıydılar. Arda bu gruba pek katılamadı.
17 maç sonra kaybeden, dikkatini Türkiye Kupası'na ve lig 4.'lüğüne çevirmiş Kayserispor için ben iyi takım diyorum. Ama dün akşam kötüydüler. Onların bu kötü hali Galatasaray'ın işini kolaylaştırdı.
RIDVAN DİLMEN: ÇOK RAHAT (MİLLİYET)
Bu kez ligin iyi takımlarından Kayserispor'a karşı -ki Kayseri içerde dışarıda açık futbolu tercihleyen, pas yapabilen, orta sahadan forvete ayağa oynayıp çabuk ileriye kat edebilen bir takım - hemen hemen pozisyon vermeden maçı bitirdiler.
Topu çabuk kazandıkları için de golü daha fazla aradılar. İki tane vuruş ustalığı olan gol attılar. Önce Sabri'nin mükemmel şutu vardı. Ardından Arda'nın vuruşunda rakibe çarparak asiste dönen topla buluşan Ümit Karan tipik kendine has vuruşunu izledik.
2-0'lık skor daha emniyetli oynamaya götürdü Galatasaray'ı. Top rakibe geçtiğinde önde presten vazgeçip kendi sahasında bekledi. Böyle de pozisyon vermedi. Geçen yıl da Galatasaray - Kayserispor maçı öncesi zorlu geçeceği konuşuluyordu, Galatasaray farklı kazandı. Bu kez de aynı düşünce hakimdi yine Galatasaray rahat kazandı.
MUSTAFA DENİZLİ: İKİ KİŞİLİK ORDU (MİLLİYET)
Taraflardan biri şampiyonluğun en büyük adaylarından. Diğeri şampiyonluk potasının hemen altında. 90 dakika bir mücadele, bir koşuşturma izledik. Daha organize gözüken Kayserispor'du ve gol pozisyonu olmadan 2-0 kazanılan bir maç oldu.
Galatasaray'ın attığı gollerde Sabri'nin mükemmel şutu ile Ümit'in tam bir golcü çabuklukluğunda düşünmesi ve vurması vardı. "Galatasaray bunun dışında futbol oynuyor mu derseniz?" Hayır, oynamıyor. Bu kadar çok top kaybeden bir takımın zaten iyi futbol oynama şansı yok.
Abartmış olmayalım, ama Galatasaray maçı iki kişiyle kazanmaya gidiyor. Bu iki kişi haftalardır arkadaşlarına mücadele, kazanma hırsı, teslim olmama görüntüsünü sergiliyor. Elektrik veriyorlar, pozisyon bozuyorlar, top çalıyorlar, mücadele ediyorlar, Galatasaray adına en olumlu işleri bu iki oyuncu yapıyor. Başta Mehmet Topal ardından Servet ve son 15 dakikada onlara eklenen Aykut.
TURGAY ŞEREN: ARDA, LİNCOLN HAYATTA MISINIZ? (AKŞAM)
Sarı-Kırmızılı takım dün karşısında sanki ligi bitirmiş ve kendi kabuğuna çekilmiş bir Kayserispor'la oynadı. Zannedersiniz ki Kayserispor İstanbul'a öylesine gelmiş 90 dakikayı bitirip bir an önce evine dönmek istiyor, bu olmadı.
Kayserispor'un gündeme yerleşmiş futbolcuları var. İsimlerini saymama gerek yok. Ayrıca şampiyonluk yolunda da çok uzak olmayan bir ümidi var. O zaman bunun hesabını aralarında halledecekler.
Gelelim gecenin galibine ve gerçekten iyi futbol oynayanına.
Ben Galatasaray'ın iyi oynadığından bahsettim, Arda'yla Lincoln'ün değil. Zaten yazımın başlığı da öyle. Galatasaray'da Arda ve Lincoln'ün ne yaptığını anlamak mümkün değildi. Oysa karşılarında markaj yapmak dahi istemeyen bir futbol grubu vardı.
Artık orada kendini gösterip, gollük pozisyonlar yaratacak hatta gol atacaksın. Ama Arda ve Lincoln herhalde kışlık uykusuna yatmıştı.
Lincoln'ü sahada ayakta görenler herhalde parmakla sayılacak kadar azdır. Her ikili mücadelede yerde.
Kaleci Aykut son dakikada nefis bir gol pozisyonunu kurtardı. Aferin Aykut'a oynadıkça, tecrübe kazandıkça Galatasaray kalesinde daha da başarılı olacak.
OSMAN TANBURACI: POZİSYON YOK 2 GOL VAR (YENİ ŞAFAK)
Kasımpaşa'ya yenil, kalk ligin en iyi takımlarından biri Kayseri'nin işini ilk yarıda bitir! Neden? Pabuç pahalı da ondan...
Atılan ilk iki gol de sürpriz. Sabri'nin şutu bu kez ıslık çalarak gitti ve onca kişi arasından ağlara yapıştı. İkincisinde Arda dönen topa vurdu, altı pasta Ümit Karan yakaladı terse bıraktı Galatasaray rahatladı. Başka pozisyon yok! Sanılandan daha kolay bir galibiyet geldi...
Defansta Song'un anlayamadığım yokluğunda Emre kaya gibiydi. Servet yine havadan top sektirmedi, Cangele ve Gökhan'la mücadelesinde alkış aldı. Aykut kalenin içine çok çakılıyor, alması gereken toplarda gecikince yoktan tehlike yaşanıyor.
Galatasaray da gol yollarında Nonda'yla ağır çekim olunca Hakan Şükür dublörlüğü üstlendi zor maç kolay bitti.
Yayın tarihi: 9 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/09//haber,ED03D42BDD2943B7A41C1919802E28B3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.