Kızım her şeyin üstünde gelir

- Nasıl bir anneannesiniz?
- H.K.: Torunlarım "Sen meleksin, kanatların vardı. Biz senin kanatlarını kırdık, sakladık ki bizi bırakıp uçup gitme," derler. Mesela şimdi Neslişah telefon etse Londra'dan "Gel," dese, kalkıp giderim. Bana ihtiyaçları olduğunu hissettiğim zaman, hiçbir şey tutamaz beni...

- "Torunlarım sinemadan önce gelir," mi diyorsunuz?
- H.K.: A yok! Demeyeyim onu izninizle. Hayatta bildiğim, tanıdığım her şeyin üstünde bir evladım var.

- Selim Bey için biraz zor bir hayat olmuş.
- H.K.: Hep özveride bulunmak durumunda; şımarık bir karısı, şımarık kızı ve şimdi de şımarık torunları var. Kızlar ordusu.

- Siz Selim Soydan'ı nasıl tarif edersiniz bize?
- H.K: Selim kendi kendine çok mutludur. Sevgi dolu bir evin içinde büyümüş. Saygı, görgü her şeyi o aileden edinmiş bir insan. Bunu da kendi ailesine taşımakta hiç zorluk çekmemiş. Başarılı bir insanın hazzı ve doyumu var onda.

- Selim Bey'de "Keşke şu özellik de olsa, ya da şu özellik olmasa ne kadar iyi olurdu," dediğiniz ne var?
- H.K.: Çok çabuk parlar. Fevridir. O fevri anlarda bazı kararlar verebilir. Bunlar yanlış kararlar olabilir.

- Size danışmıyor mu karar verirken?
- H.K.: Danışır. Selim istediğim işi, istediğim gibi yapmamı sağladı. Hakikaten de kariyerimin en güzel filmlerini yaptı bana. Sevilmek çok güzel! Bunun şımarıklığını hayatım boyunca yaşadım ve hep şımartıldım.