Selim'e âşık olmam zaman aldı

- Hayranınızla evlenmekle iyi mi etmişsiniz, kötü mü? 40 yıl sonra ne söylersiniz?
- H.K.: Kocam çok hayrandı bana. Biliyordu ki karısı mesleğini yaparsa daha mutlu olacak. Sadece bir ev kadını olarak herhalde böyle bir eşim olduğu için mutlu olurdum. Ama benim diğer yarım mesleğim.

- Kimlerle paylaştı sizi?
- H.K.: Paylaşmak durumunda kaldı: Kendi çevrem, ailem, muhitim, Türkiye. Hep bir yerlere gitmek zorundaydım; filmler, paneller, konuşmalar. "İcabında ben çocuğa bakarım sen çalışırsın, üzülme, merak etme. Senin eksikliğini göstermem," derdi. Gözümün önünde böyle bir model oluştu. Yani baba gibi karısına âşık, sahip çıkan, onun her şeyiyle ilgilenen... Selim'i zaman içinde, karakterini, davranışlarını, bana karşı olan tutumunu tanıya tanıya sevdim. Selim'e âşık olmam zaman aldı. Evlendikten sonra yavaş yavaş âşık oldum. Ufak ufak beni mutlu etmenin yollarını arayışından etkilendim. Yorulduğum zamanı hisseder, sinirli olduğum zamanı hisseder, "Of artık!" anlarımda "Bir fikrim var, şuraya gidiyoruz," der. Biliyor ki bulunduğum ortamdan uzaklaşmak istiyorum. Eli çiçekle gelir eve. İki-üç günde bir eve çiçek getirir.

TORUNUM 20 YAŞINDA
- Peki, erken evlendiğiniz için pişmanlık duyduğunuz zamanlar oldu mu: "Şimdiki aklım olsaydı erken evlenmezdim, şunu da yapardım," dediğiniz?
- H.K.: Hiçbir dönemde pişman olmadım. Özellikle iyi ki de erken doğurmuşum. Torunlarımla çok eğleniyorum.

- Kızınız size benzer mi Hülya Hanım?
- H.K.: Gülşah'ı çok özgür yetiştirdik. Tahakküm edebileceğimiz bir varlık olarak yetiştirmedik. Tam tersi, her konuda onun da bir fikri, itirazları vardı. Önderlik ettiği konular vardı filan. Yani biz onu hep büyük insanmış gibi gördük. Sorumluluklarını hep bildi. Kararlar verdi. Evlilik kararını da... Onaylamadım başta ama kabullendim. Damadımın ve onun ailesinin gözünde onları reddetmiş, isyan etmiş, böyle bir şeyi kabul etmemiş insanlar olacaktık. O genç insan hayatı boyunca bunu hep hissedecekti.

- Ağladınız mı çok?
- H.K.: Ağladım, ama karar verene kadar. Gülşah'a çok inanırım. "Ben kendi hayatımı kuracağım. Kendi ayaklarımın üzerinde duracağım ve ben sevdiğim, âşık olduğum insanla evleneceğim," dedi. Eşini hâlâ da çok seviyor. Şimdi büyük kızı Neslişah 20 yaşında. "Sen erken evlenmişsin çok mutlusun. Annem erken evlenmiş çok mutlu. O zaman erken evlenmek lazım," diyor. "Benim seninle ilgili ne hayallerim var. Annen okumadı, sen okuyacaksın!" diyorum ben de.