Futbol bir spor olayı. Ama arkasında büyük bir takım ruhu, kararlılık ve zekâ yatıyor. Dün, kime sorsam,
"Övünmek gibi olmasın ama Fenerbahçeli'yim!" dedi.
Fenerbahçeliler sevinçliydi.
Eh, Fenerbahçeli taraftar sevinmekte haksız değil!
Fenerbahçe takımı bugüne bugün Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde oynayacak.
Samimiyetime inanın, iyi bir Galatasaray taraftarı olarak Fenerbahçe'nin başarısını kutluyorum. Bu yolculuğun takipçilerinden biri olacağım.
Niye mi?
Çünkü Fenerbahçe, Türkiye'nin en zengin kulübü... Çünkü Fenerbahçe, dünyanın en zengin 25. kulübü... Artık Fenerbahçe,
'Zenginler liginde' koşuyor...
Abartmıyoruz.
Fenerbahçe Sportif AŞ'nin İMKB'de piyasa değeri
1 milyar doları geçiyor. Sorarım size, Türkiye'de piyasa değeri 1 milyar doları geçen kaç şirket var? Şirketin
yüzde 15 hissesi halka açık.
Yüzde 15'lik halka açık hisselerin yüzde 76'sı yabancı fonların portföyünde.
Diyeceksiniz ki,
"Hani taraftar yatırımcı nerede?" Kimse alınmasın, kırılmasın ama taraftar yatırımcı filan yok! Fenerbahçe taraftarı kulübünü seviyor ama kendi kulübünün hisse senetlerine yatırım yapmıyor. Hatta çoğu taraftar yatırımcı elindeki hisseyi satıyor. Kimse temettü gelirini hesaba katmıyor.
Fakat elin oğlu işini biliyor. Yabancı yatırımcı hesabını gayet iyi yapıyor. Bu soruya yanıtı rakamlar veriyor.
Tablo ortada.
2008 yılı sonunda Fenerbahçe Kulübü,
180 milyon dolar bilanço büyüklüğüne ulaşacak. Sadece Şampiyonlar Ligi yolculuğundan Fenerbahçe Kulübü'nün kasasına
20 milyon Euro girecek. Kasaya girecek paranın içinde forma satışları ve stat gelirleri yok.
Hatırlatalım.
Fenerbahçe'nin 2007 sonunda forma geliri
47 trilyon liraydı.
Dün Fenerbahçe Kulübü As Başkanı Murat Özaydınlı'yı aradım. Alışkanlık bu ya,
"Nasılsınız?" dedim. Özaydınlı,
"Böyle bir günde iyi olunur," yanıtını verince güldüm. Özaydınlı haklı, böyle bir günde elbette iyi olunur...
Ancak unutmayın!
Fenerbahçe'nin iyi bir
coach'u var. Başkan Aziz Yıldırım ve takım oyuncuları birbirine güveniyor, inanıyor.
Bu ekip birbirinin kuyusunu kazmak için kırk takla atan bölünmüş bir camiayı, onca eleştiriye rağmen sportif başarıyla bütünleştirmeyi başardı. Ben futboldan anlamam. Parayı takip ederim.
Dün pek çok Fenerbahçeli bana, "Aziz Yıldırım'ın işleri nasıl?" diye sordu.
Öyle ya, bu kulüpte yöneticiler, sabah 9.00 akşam 19.00, gece gündüz çalışıyor. Hepsi işadamı.
Acaba kendi işleri ne durumda?
Yanıtı Özaydınlı verdi;
"Fenerbahçe Kulübü'nde işler iyi ama kendi işlerimiz kötü." Fenerbahçe'de gerçek taraftarlık yöneticilerin ruhuna işlemiş. Fenerbahçe'nin başarısının sırrı da bu olmalı.
Darısı diğer kulüplerin başına!..
Yayın tarihi: 6 Mart 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/06//okur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.