İnanmak

Herkesin aklı karışık. Herkes "Acaba yarım mı kaldı" sorusuna yanıt arıyor ve kabul edelimkime inanacağını bilemiyor.
"Kimsenin çekil-mekil dediği yok. Operasyon hedefe ulaştığı için bitirildi" diyen Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt ile "Harekat öngörüldüğü şekilde tamamlandı" diyen Başbakan Erdoğan'a mı?
Yoksa "BBC", "New York Times", "Financial Times", "Washington Post" gibi dünya medyasının ağır toplarının biraz tahrik eden, biraz içlere kurt düşüren "Bush 'Çekilin' dedi, çekildiler" yorumlarına mı?
Biz Ankara'ya inanıyoruz. İçtenlikle. Kesinlikle. Sonuna kadar.
Çünkü SHP lideri Karayalçın'ın dediği gibi, "ABD'nin telkinleri doğrultusunda harekata son verilmesini Türk Silahlı Kuvvetleri'ne asla yakıştırmayız."
Peki zihin karmaşasının ve güven eksikliğinin sorumlusu kim? Birden fazla. Öncelikle Başkan Bush'un zamanlama densizliği.
Sonra beklenti çıtasını yükselten siyasi demeçler. Daha sonra hamasi başlıklarla çıtayı daha da yukarı çıkaran medya. Ve gaza getiren yorumlarıyla çıtayı erişilmez noktalara fırlatan sözde uzmanlar.
Oysa 10 bin askerin katıldığı ve ağır kış koşullarında yürütülen operasyonun kapsam ve süre olarak nihai sınırı ne olabilir ki?
8 günde sadece 10 bin askerle 789 hedef bombalandı, 416 barınak, sığınak ve mağara, 52 lojistik, ulaştırma ve tesisi, 12 komuta merkezi, 40 hafif silah mevzii ve 59 uçaksavar mevzii tahrip edildi. Daha ne olsun?
Gönlünüzü ferah tutun; görev başarıyla yerine getirildi ve dönüldü.
Ama dün yazdığımızı tekrarlıyoruz: Artık böyle bir operasyon kolay kolay olmayacak.
Şimdi sıra ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta siyasal paketler açmaya geldi. Ve de Kuzey Irak'la ilişkileri normalleştirmeye...