Bu coğrafyayı avucunun içi gibi bilen (Ömrünün 36 yılını verdiği CIA'de saçlarını boşuna ağartmadı) ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in dün Ankara'daki 4 görüşmesinin çıkışında da Türkiye'ye "Kuzey Irak'tan çekilme takvimini açıklayın" çağrısı yapmasına aldanmayın. Sadece uluslararası kamuoyunun kaygılarını yatıştırmaya yönelik bir halkla ilişkiler çalışması bu.
Çünkü görüşmelerde seslendirilmeyen ya da en azından dışarıya sızdırılmayan bazı gerçekler yüzünden Gates de, patronu Başkan Bush da, bu konuda fazla ileri gidemeyeceklerini biliyorlar. Birkaçını sayalım:
-
ABD hiçbir işe yaramayacağı daha başta bilinen "PKK'ya karşı üçlü koordinatörlük mekanizması" oyalamasıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne en az 1.5 yıl kaybettirdi. Bu süre içinde PKK hem silahlarını yeniledi, hem lojistik yapısını güçlendirdi, hem de militan sayısında ciddi artış sağladı. Yani yılanın başını ezmek, 1.5 yıl öncesine göre daha uzun soluklu bir mücadeleyi gerektiriyor.
-
Türkiye, 20 Ekim'deki Dağlıca baskınından sonra bir yandan "Güneş Operasyonu" için hazırlıklarını başlatırken, bir yandan da Irak'ı, bölge ülkelerini, AB üyelerini ve ABD'yi harekâtın amaç ve kapsamı konusunda bilgilendirdi. Başbakan Erdoğan ile Başkan Bush'un ünlü "5 Kasım mutabakatı" ile Irak'taki egemen güç ABD hem hava, hem de kara harekâtı için Türkiye'ye resmen "Yeşil ışık" yaktı. Bu da operasyonun amaç ve kapsamının kabul edildiği, dolayısıyla hedefe ulaşmak için "Makul" bir süre gereğinin anlayışla karşılandığı anlamına geliyor.
Operasyonun hedefi ne? Kuzey Irak'taki PKK varlığına son vermek. Kapsamı ne? Sadece teröristleri etkisiz hale getirmek değil, yeniden dönmelerini önlemek için altyapılarını da ortadan kaldırmak.
Bu hedeflere ulaşmadan operasyona son vermek, alınan sonuçların kısa bir süre sonra sıfırlanmasına yol açar ki, bunun vebalini ne hükümet üstlenebilir, ne de Genelkurmay Başkanlığı...
Üstelik ortada bir "Emsal" var: ABD de Irak'tan vaktinden önce, yani ülkenin güvenliğini tam olarak sağlamadan çekilmeyi kesinlikle reddediyor.
O yüzden Gates'in çekilme takvimi talebi, papatya falı açmaktan öteye gidemez.
Afganistan nereden çıktı? ABD Savunma Bakanı'nın temaslarında bir ayrıntıyı önemli bulduk. Kuzey Irak konuşulurken konu bir ara Afganistan'a kaydı:
Başbakan Erdoğan-Gates görüşmesinde Türkiye'nin Afganistan'daki mücadeleye verdiği destek üstünde duruldu.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Gates'in önünde medyaya "Türk askerlerinin barışa katkı için Afganistan'da ABD askerleriyle birlikte görev yaptığını" vurguladı.
Bu masum cümlelerin ardında Gates'in ısrarlı bir talebi gizli: Afganistan'daki Türk askeri gücünün hem takviye edilmesini, hem de ülkenin güneyine, yani Taliban'la her gün çatışmaların yaşandığı cepheye kaydırılmasını istiyor. (Tabii başta Almanya, İtalya, Fransa olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden de bu katkıyı bekliyor.)
7 Şubat'ta Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılan NATO savunma bakanları toplantısında Gönül'e talebini bir kez daha iletti, "ret" yanıtı aldı. Ankara'ya gelirken Kuzey Irak'a karşılık Afganistan kartını masaya sürmeyi kesinlikle düşünüyordu. Sızan haberler doğruysa, Genelkurmay Başkanı ile görüşmesi sırasında bu kartı açtı.
Org. Yaşar Büyükanıt iki yıl önce verdiği yanıtı üstüne basa basa tekrarladı: "Terörle mücadele için Afganistan'a tek asker bile göndermeyiz." Gates artık pes eder mi bilmiyoruz ama 2-4 Nisan'da Bükreş'te yapılacak NATO devlet ve hükümet başkanları zirvesinin en önemli iki konusundan biri bu olacak. (Diğeri NATO'nun genişlemesi.)
Afganistan örneğini dün farklı bağlamdaOrg. Büyükanıt da verdi: "ABD de terörle mücadele ediyor. Afganistan'da kaç yıldan beri."
Gates'in yanıtını biliyoruz. Vilnius'ta söylemişti: "Biz Afganistan'da silahlı kalkışmayı ortadan kaldırmaya çalışıyoruz."
Kuzey Irak'ta da öyle Mr. Gates, Kuzey Irak'ta da aynen öyle.
Yayın tarihi: 29 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/29//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.