Geçen hafta John Milius İstanbul'daydı. Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nin (MEDAM) konuğu olarak... Amaç, ünlü yazar ve yönetmen Milius'u çekilmesi tasarlanan ve İslam'ın dünya üzerindeki geçmişini ve bugününü saptayacak bir dizi belgeselin yapımına katmaktı. En azından senaryo danışmanı olarak... Les Ottomans'daki yemekte yan yana oturtulduk. Ve bol bol konuştuk. 1944 doğumlu sanatçı, 40 yıl önce başladığı mesleğinde sayısız senaryo yazmış, bunlardan
Kıyamet'le Oscar adayı olmuştu. 1970'lerde yönetmenliğe geçmiş,
Dillinger,
Conan,
Kızıl Şafak,
Krala Veda gibi filmler yönetmişti. O dönemde ortaya çıkan Amerikan yeni-sağ eyleminin Hollywood şubesi içinde sayılıyordu. Kendisi için "Ben bir zen anarşistiyim," dediği de yazılıydı. Onunla konuşurken, çağdaş bir Amerikan sağcısının nasıl olabileceği üzerine fikir edindim. Sağcılığı yadsımıyor, ama "Ben modern ve solcudan daha ilerici bir sağcıyım," diyordu. İnanılmaz bir silah tutktusu ve görkemli bir koleksiyonu var. İdeali 'general olmak'mış, ama bu mümkün olmayınca, "İkinci hayalim," dediği sinemayı seçmiş. Yıllar önce Körfez Harekâtı sırasında Irak'a gitmiş ve bir belgesel çekmiş. Türkiye'nin Kuzey Irak operasyonunu onaylıyor, "Umarım orada benden daha iyi vakit geçirirler!" diyor. ABD'nin bir kadın veya zenci başkan seçmesine karşı değil: "Kadın olur, ama o kadın değil." diye ekliyor. Obama içinse şöyle diyor: "Çok deneyimsiz. Biraz pişsin, belki gelecek seçimlerde olur." İşte bir Amerikan sağcısı böyle diyordu. Türk yemeklerini silip süpürdü, ikinci kez geldiği İstanbul'a bayıldı.Ve bir yapımcıyönetmenimizin (Abdullah Oğuz) çekmeyi tasarladığı Kanuni Süleyman projesine ilgi duydu. Şu aralar ise bir
Cengiz Han filmi için Çin'e gidecekmiş.
Bugünkü Tüm Yazıları
Amerikan sağcısı da böyle oluyor
Yayın tarihi: 29 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/29/cm/haber,48686514F512453CAEF4C4AC5270CC48.html
Tüm hakları saklıdır.