İngiltere Premier Ligi'nde ekstra bir haftanın dünyanın beş değişik şehrinde ikişer maç olarak oynanması fikrine FIFA Başkanı Sepp Blatter sert tepki gösterdi. Kulüplerin bunu ticari amaçla yaptığını ve görevde kaldığı sürece böyle bir şeye izin vermeyeceğini söyleyip İngiltere'yi tehdit etti:
"Bunu yaparsanız 2018 Dünya Kupası ev sahipliğini unutun."
2006 Dünya Kupası'nda 38 gün Almanya'daydım. Orada
gerçek futbolseverlerin insan yerine bile konulmadığını gördüm. Ama ya
sponsorların misafirleri ? Onlar özel eskortlarla neredeyse sahanın ortasına kadar getirildiler ve en lüks restoranları aratmayacak şekilde yemeklerini yiyip bir zahmet alkış tuttular.
Futbolun amatör ruhu iflas ettirilmişti. SPONSOR YÖNETİYOR! Çünkü Blatter'in eski sağ kolu ve genel sekreteri
Michel ZenRuffinen'in deyimiyle Blatter, 2002 seçimlerinde ciddi bir para harcamıştı ve bu değirmenin suyunun nereden geldiği belli değildi. Hesap sormak isteyen başta İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı
Adam Crozier olmak üzere birçok önemli ismin sorularına yanıt vermekten kaçınmıştı.
Zen-Ruffinen, Blatter döneminde 243 milyon euronun ortadan kaybolduğunu iddia ediyordu.Blatter, 2004'te globalleşmenin futbolu olumsuz etkilediğini söylemişti ama 2006 Dünya Kupası raporları globalleşmeye kapıyı onun açtığını gösteriyor. Biletlerin yüzde 40'ını sponsorlara veren Blatter yüzünden İngiltereTrinidad Tobago maçının bir bileti karaborsada 600 euro idi. Globalleşme karşıtı Blatter'in FIFA'sı 2006 Dünya Kupası'nda 16 resmi sponsordan toplam
432 milyon euro, Almanya içerisindeki 15 sponsordan ise
150 milyon euro toplamıştı.
Blatter, futbolda globalleşmenin kapısını ardına kadar açtı. Buna UEFA'nın
Şampiyonlar Ligi eklenince
ulusal futbol komaya girdi. Deloitte'un raporundaki
"20 yıl önce stat hasılatı önemliydi. 10 yıl önce ise şifreli kanal. Şimdi ise kulüplerin asıl geliri sponsorluktan" ifadesi dikkat çekici.
Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nin 824.5 milyon euroluk gelirinin yüzde 75'i televizyon ve reklam-sponsor anlaşmalarından sağlanıyor. İngiltere Premier Ligi, FIFA'nın Dünya Kupası ve UEFA'nın Şampiyonlar Ligi modellerini örnek alarak bugünlere geldi.
Marka değerini yükseltip TV ve sponsor anlaşmalarında inanılmaz rakamlara ulaşarak futbolun NBA'i oldu. FIFA kendi yarattığı canavarın şu anda kendisini yeme tehlikesiyle karşı karşıya. İnsanlar dünya yıldızlarını her hafta dört büyük ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde zaten ikişer kez seyrettiği için
Avrupa Şampiyonası, Afrika Kupası, hatta Dünya Kupası bile eskisi kadar ilgi çekmiyor. Bizim gibi ligler ise mali açıdan dev liglerle rekabet edemiyor ve
insanlarımız stada gitmeyip evinde oturup dünya yıldızlarını seyrediyor. Son sekiz maçının yedisini kazanan Kayserispor'un boş tribünleri insanın canını yakıyor.
ÜÇ BÜYÜKLER KALIR MI? Gana'daki son Afrika Kupası'nda
Kamerun-Mısır finalinde 45 bin kişilik stadın 15 bin koltuğu boş kaldı. Fildişi Sahili-Mısır yarı finalinde stadın yarısı boştu. 1986 Dünya Kupası'nda annemden gizli babamla yaptığımız anlaşmayla gece kalkıp Maradona'yı izliyordum. Ya şimdi hanginiz bir gününüzü ayırıp Afrika Kupası maçı izlediniz?
Nasıl olsa Drogba, her hafta Chelsea formasıyla, Eto'o Barcelona ile evinize geliyor. Dünya futbolu globalleşme tarafından her geçen gün biraz daha fazla yutuluyor. Futbolu sponsorlara teslim eden Blatter ve onun gibiler sayesinde yakında kendi şehrinizde, kendi stadınızda kendi takımınız yerine Chelsea'yi, Real Madrid'i seyrederken bulabilirsiniz, kendinizi. Bir yandan da
sponsorlar ve kara paralarla gücüne güç katmış G-14 üyesi dev kulüpler tarafından o zamana kadar yutulacak olan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ı saygıyla anarken...
Yayın tarihi: 23 Şubat 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/23//haber,DC38BC956AE34B9CBD37A5787B9D4FC1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.