La Liga'da TV kaosu

"Şaka olmalı bu" diye oldukça tepkiliydi, teknik adam. "Ailem Madrid'e maçı seyretmeye gelecekti. Biletleri vardı, ama artık bir anlamı kalmadı. Televizyon savaşlarının ortasında kaldık. Yeter artık". Bu sözler geçen hafta Real Madrid ile oynayacağı karşılaşma naklen yayın kavgası nedeniyle Cumartesi gününden Pazar'a kaydırılan Deportivo Teknik Direktörü Miguel Angel Lotina'ya aitti. La Coruna-Madrid arası tam 600 kilometreydi, bu değişiklikten ötürü birçok Deportivo taraftarı maça gidemedi. Aynı gün Athletic Bilbao-Real Betis maçının başlama saati de 20:00'den 22:00'ye kaydırıldı. Bu Bilbao'ya gitmek için bin 720 kilometre kat eden Betis'in programını da ciddi şekilde etkiledi.
İspanya Ligi'nde naklen yayın karmaşası sezon başından bu yana herkesi etkiliyor. NTV'de Okay Karacan, Güntekin Onay'ın harika anlatımlarına karşın bazen anons edilen maç yerine başka bir karşılaşma karşımıza çıkıyor. Bazen de garip açılardan yapılan çekimlerle çıldırıyoruz. Bunda NTV'nin hiçbir hatası yok. Sorun İspanya'dan kaynaklanıyor.

KANAL SAVAŞLARI
İspanya'da La Liga'daki 20 kulüp bireysel hareket ederek naklen yayın haklarını Audivisual ve Mediapro kanallarına sattı. İki medya grubunun da 10'ar takımı bulunuyor.
Dağılıma göre bu iki medya grubuna ait iki kanaldan Canal Plus, Cumartesi 20:00 maçını, La Sexta ise 22:00 maçını yayınlıyordu. Pazar 17:00'de ise Getafe gibi küçük takımların maçları PPV kanalında gösteriliyordu. Real Madrid-Barcelona maçını ligin ilk yarısında bir medya grubu, ikinci yarısında diğer medya grubu yayınlama hakkına sahipti. Bu gruplar sezon başında maç yayınlama takvimini belirlese de, en ufak anlaşmazlık iki başlılığın nelere yol açtığını gösterdi.

58 MİLYON EURO BORÇ!
Audivisual grubu sezon başında Mediapro'nun kendilerine 58 milyon euro borcu olduğunu açıkladı. Mediapro bunu ödemeyince Audivisual tarafından sinyali kesildi. Mediapro buna haftalık maç yayınını birden üçe çıkartarak misilleme yaptı. Mahkeme bu üç maç yayınını bire indirme kararı verdi.
Sonuçta federasyon duruma el koydu. Sorun çözüldü, ama şimdilik!
Türkiye de geçmişte buna benzer olayları yaşadı. Şimdi Digiturk havuz sistemi ile kulüplere sağlıklı bir naklen yayın ve gelir dağılımı oluşturdu. Ancak bazı girişimler gösteriyor ki, ilerleyen dönemde iki başlılık hazırlıkları var. Dünyanın en çok seyredilen, en zengin ve başarılı kulüplerine sahip İspanya Ligi'nde bu yaşanıyorsa bizde havuz sisteminden vazgeçildiğinde neler olur, düşünmek bile istemiyorum. Bu düşüncede olanların La Liga'da yaşananlara bakıp bir daha durumu gözden geçirmeleri gerektiği düşüncesindeyim.