kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Şahin: Af haberleri gerçeği yansıtmıyor

CHA
Yeni Haber
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, son günlerde bazı medya organlarında gündeme getirilen, afla ilgili değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Ceza Muhakemeleri Yasası'nın ilgili maddesinde bir değişiklik yapıldığını belirten Şahin, herhangi bir af durumunun söz konusu olmadığını belirtti.

Uyum yasaları düzenlemeleri çerçevesinde af çıkacağına yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine, bu konuda yanlış anlaşılmaların olduğunu belirten Şahin, bunu af şeklinde değerlendirenlerin hukuki bir hata yaptığını kaydetti.

Bakan Şahin, yapılan çalışmanın Ceza Muhakemesi Yasası'nın ilgili maddesinde, hakimin ihtiyaç duyduğunda bir yıldan az cezalarla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili düzenlemelerden ibaret olduğunu ifade etti.

Bu çalışmanın bazı tarafından af şeklinde algılandığını belirten Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Ceza Muhakemeleri Yasası'nın ilgili maddesinde hakimin ihtiyaç duyduğunda bir yıldan az cezalarla ilgili hükmü açıklamasının geri bırakılmasıyla ilgili bir düzenleme var. Bu bir yıllık süre 2 yıla çıkartılmıştır. Bu zorunlu bir hükmün açıklamasının geri bırakılması keyfiyeti değildir. Hakimin takdirine bırakılmıştır. Sanki bir yıllık süre 2 yıla çıkınca bir af şeklinde algılanmış, bu asla doğru değil. Bazı gazetelerde, elektrik hırsızlığından ve imara aykırı yapılardan dolayı hükümlü olan mahkumların 8 Şubat'tan itibaren tahliye edildiklerine yönelik yanlış haberler bulunuyor. Bu doğru değil."

Herhangi bir affın söz konusu olmadığını belirten Şahin, "Böyle bir şey yok. Asla doğru değil. Bir hafta önce cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu sayısı 94 bin 500'dü. Bugün itibariyle 94 bin 658'dir. Yani azalma değil, artma olmuştur. Bunu af şeklinde değerlendirenler hukuki bir hata yapıyor. Zaten hüküm giymiş olanlar hükümleri ne kadarsa cezalarını çekeceklerdir. Uygulama bundan sonrası için hüküm ifade edecektir. Süreç 2 yıla çıkarılmıştır. Hakim isterse bir hükümlüyle ilgili cezanın açıklanmasını geri bırakıyor ve onu denetime alıyor. Hükümlü 5 yıllık süre içerisinde denetime tabi tutuluyor. Bu da modern dünyada cezayı çektirmenin veya hükümlüyü yeniden topluma kazandırmanın farklı bir yoludur. Türkiye bunu daha önce benimsemiştir. Şimdi sadece kapsamı genişletildi." dedi.

Bakan Şahin daha sonra, böyle değişikliğin kararını parlamentoda 3 siyasi partinin grup başkan vekillerinin müştereken verdiklerini söyledi.

Daha sonra, ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey ile görüşmelerinde El Kaide terör örgütü konusunda Türkiye'ye uyarılarda bulunulduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Şahin, Türkiye'ye yönelik aktif bir eylem beklentisinin olmadığını ifade etti.

ABD ve bütün dünyanın tüm ülkeleriyle uluslararası terörle mücadelede Türkiye'nin aktif bir rol oynadığını ifade eden Şahin, bu konudaki konuşmasını şöyle sürdürdü; "Türkiye'nin, terör örgütü PKK'nın yanı sıra dünya barışı ile insanlığı hedef alan tüm terör örgütlerine yönelik mücadelede önemli sorumluluklar üstlenmiş durumdadır. Türkiye bu sorumluluklarını başarıyla yerine getirmektedir. Nitekim sayın Bakan da ayrılırken, Türkiye'nin bu mücadeledeki başarısına temas etmiştir. Bunun dışında olağanüstü bir durum yok."

UYAP sistemin kilitlemesi nedeniyle, hakim ve savcıların sisteme evde girerek, çalışmaları uyarısında bulunulduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Şahin, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile ilgili kurulan sistemi aynı anda 43 bin kişi yararlanmaya başlamasıyla sıkıntı oluştuğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın, başörtüsü düzenlemesiyle ilgili 17. maddenin Anayasa Mahkemesi kararı için bekleneceği yolundaki açıklamasının ardından ortaya çıkacak süreçle ilgili soruyla ilgili bilgi veren Şahin, onun bir tasarı değil teklif olduğunu belirtti.

17. maddenin teklif olarak Milli Eğitim Komisyonu'nda olduğunu belirten Şahin, "Anayasa değişikliği ile süreç henüz tamamlanmadı, Cumhurbaşkanımız onamadı, Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Bunları bir görelim bakalım. Ondan sonra nasıl hareket edileceği, iki partinin yetkilileri arasında bir görüşmeye konu olur. Bu konuda toplumsal bir gerilim yok aslında ama suni olarak gerilim oluşturmaya çalışanlar var." dedi.