Farklı denizin balığı
Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Turkcell Süper Lig'in 22. haftasının açılış karşılaşmasında Rize deplasmanına çıkan Fenerbahçe sahadan 4-2'lik skorla ayrılarak puanını 50'ye çıkarırken maç fazlasıyla lider konuma yükseldi.
GÜRCAN BİLGİÇ: FARKLI DENİZİN BALIĞI (SABAH)
Sahadaki takımlardan birisi nasıl kazanacağını çok iyi biliyor diğeri sahada nerede duracağını bile bilmiyordu.
Yine başa dönersek, Çarşamba günkü Sevilla maçının Fenerbahçe'de akılları karıştıracağını bekliyorduk. Öne geçtikleri andan itibaren kendilerini sakınmaya, saklamaya, yormamaya başladılar. Bu halde bile skoru dörde taşıdılar. Umarız İspanyollar'a da biraz gol saklamışlardır.
Çarşamba günü bu soğukkanlı ve akıllı oyunlarını, mücadele ile yoğurup farklı bir denizin balığı olmaya çalışacaklar. Kezman'ı bile değiştirip, farklı bir stil ve daha çok gole taşıyan Fenerbahçe takımının yapacak daha çok işi var gibi. Birazcık konsantrasyonun bile yettiği Türkiye'nin üstündeler artık.
Rize taraftarının kızgınlığına hak versek de, dünkü tepkilerini anlamıyorum. Onları galibiyete inandıracak bir takımları olsaydı, bugün ligden düşme tehlikesi yaşamazlardı. Değeri 100 milyon euro'nun üstünde olan bir takıma kaybediyorlar ve "İstifa" diye bağırıyorlar. Bence protestoyu tercih ettikleri maçı yanlış seçiyorlar.
ÖMER ÜRÜNDÜL: 15 DAKİKA YETTİ (SABAH)
Sarı-lacivertliler rakip alanda yoğun bir baskı kurdu. Tempo yükselmese, organize ataklar gelişmese de rakibin takım savunmasındaki büyük rahatsızlıklar beraberlik golünün her an gelebileceğinin habercisiydi . Nitekim iki dakika içinde biri duran toptan atılan 2 golle Fenerbahçe'nin öne geçmesiyle maçın gidişatı da belli oldu.
Tabii futbol ilginç bir oyun. Devre başında Altan'ın golüyle fark ikiye indikten sonra Rizespor'un kaçırdığı fırsatlardan bir tanesi gol olsa, maç da riske girebilirdi.
90 dakikanın bitimine kadar Fenerbahçe ter idmanı yapar gibiydi. İlk yarıda iki güzel gol atan, hareketli görülen Kezman da yoruldu ve oyundan iyice düştü. Alex adeta maçı bıraktı. Aslında işini ciddiye alan tek kişi vardı Fenerbahçe'de; o da Selçuk. Sonuçta Fenerbahçe çok istediği 3 puanla oyunu bitirdi. Hanesine bir deplasman galibiyeti daha yazdırdı.
Çaykur Rizespor'un kapasitesi sınırlı, dar bir kadrosu var. Emrah ve Anderson gibi iki önemli hücum oyuncusu da cezalı olunca sahaya çıkan 11'in başarılı olması çok zordu . Skor avantajının morali de bir şey ifade etmedi.
SELÇUK YULA: 45 DAKİKA YETTİ (FOTOMAÇ)
İlk devre attı, ikinci devre yattı. Herhalde dünkü maçın özetini en güzel bu şekilde yapabiliriz. Fenerbahçe ile Rizespor arasında her bakımdan büyük fark var. Fenerbahçe de zaten bu farkı ilk dakikadan itibaren ortaya koymaya başladı.
Ve hep ne yapacak dediğimiz Kezman attığı gollerle takımını sırtlamaya devam etti. İlk 45 dakikada atılan 4 golün üçünün asisti Alex'ten geldi. Zaten Alex için yazdıklarım ortada. Fazla bir şey söylemeye gerek duymuyorum. Hele Kezman'ın attığı golde yaptığı asist muhteşemdi. Gökhan Gönül bölgesinde şu anda ülkemizin en iyi adamı.
Maçta 6 gol oldu ama herhalde seyredenlerin unutamadığı hareketlerin en büyüğü Carlos'un ilk devre sol dışla vurup inanılmaz falso verdiği topun üst direkte patlamasıydı. Carlos bu vuruşun aynısını yıllar önce Fransa'ya karşı yapmıştı ve gol olmuştu. Bütün dünya bu vuruşu konuşmuştu. Aynısını şimdi daha zor yerden yaptı. Keşke 6 golden bir tanesi onun vuruşu olsaydı da dünyaya bir jenerik de biz hediye etseydik.
BARIŞ ERTÜL: ÖZGÜR FENER (FOTOMAÇ)
Rakibin kim olduğu, maçın nerede oynandığı fark etmiyor. Fenerbahçeliler oyuncu değişikliklerinin ne zaman geleceğini kestirebiliyorlar. Değişecek oyuncuların kim olduğu ise zaten belli. Skorun ne olduğu ise hiç ama hiç fark etmiyor. Fenerbahçe'nin kadro kalitesi itibariyle Türkiye'deki diğer bütün takımlardan daha güçlü olduğunu sürekli söylüyoruz.
Fenerbahçe'nin bir maçı kazanıp kazanamayacağının belirleyicisi tamamen oyuncuların konsantrasyon ve motivasyon seviyesiyle ilgili. Zico her maçta aynı taktiği uygulayarak işi götürüyor. Artık hiçbir şey yapmadığı için de katkı sağlamadığı gibi Fenerbahçe için risk de oluşturmuyor. Çaykur Rize deplasmanı da farklı olmadı. Çaykur Rize Fenerbahçe'nin üzerine gidip, yarı sahada pres yapınca etkili oldu. Ancak Alex, Roberto Carlos ve Kezman, kendini gösterince de dağıldı.
NECATİ BİLGİÇ: İLK YARIDA BİTTİ (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe kendisine zor gelen deplasmanlardan birini daha faklı galibiyetle kapayarak zirve iddiasını sürdürdü. Sevilla maçı öncesi sakatlıktan korkan sarı-lacivertli futbolcular oyunun hemen başında defans hatalarıyla mağlup duruma düşmelerine rağmen ikisi duran toptan, Deivid ile Selçuk'un kafa vuruşlarından ikisi de Kezman'ın marifetiyle ilk yarıda buldukları 4 golle rahatlayıp ikinci yarıya rehavet içinde çıktılar.
Son dakikalarda Wederson ve Kemal'in de oyuna girmeleri bir fayda getirmezken 90+2'de Kazım'ın oyuna sokulması da komik kaçtı. Hakem Zafer Önder İpek bir ofsayt pozisyonunda Kezman'a açık tekme atarak sakatlayan Kürşat'ı seyretti. Sırp oyuncu sakatlanıp yerde yatarken oyunu durdurmadığı için kendisini uyaran Lugano'ya sarı kart göstererek ne kadar başarılı (!) olduğunu ortaya koydu.
CAN BARTU: KOLAY OLDU (HÜRRİYET)
FENERBAHÇE, Çaykur Rizespor engelini çok rahat geçti. Bu tip maçlar zordur. Küme düşmeye aday takımlarla deplasmanda oynuyorsan, istediğin futbolu sergileyemezsin, boş alan bulamazsın.
Özellikle de büyük takımlara karşı bu tür ekipler daha konsantre olur. Dün gece evsahibi kötü oynamadı. Hatta zaman zaman Fenerbahçe karşısında oyunun da hakimiydi.
Akıl almaz goller yiyor Fenerbahçe. İlk gol komik. İkincisi, Volkan'ın hediyesi. Milli Takım kalecisi bu hatayı yapmamalı. Hazır olda dursa, golü yemeyecek. Volkan, Fenerbahçe için çarşamba akşamı en önemli oyunculardan biri. Bir anlamda takımın yüzde 50'si. Bir gol yer, iki kurtarışla moral verir.
Rize'de zorlanmayan Fenerbahçe'de Kezman'ın form sıçraması var. Morallendikçe de daha iyi oynamaya ve golleri sıralamaya başladı. Sırp yıldızın önüne topu atınca, ne kadar etkili olduğu ortada.
ALTAN TANRIKULU: HANGİ F.BAHÇE? (HÜRRİYET)
Dünyanın en zorlu liglerinden biri kabul edilen İspanya'nın ciddi takımlarından biri olan Sevilla karşısında sergilenecek futbol için sarı-lacivertli takımın hangi performansı ya da yönleri ölçü olmalı?
Alex'in oynamadığı Kayserispor kupa ve Belediye maçları mı? Ya da yıllardır evinde çok rahat galibiyetler aldığı, Galatasaray karşısında 0-0'a razı olunan kupa sınavı mı? Veya son dakikada 3-3'e gidebilecek yine kupadaki Şanlıurfa maçı mı?
Rizespor karşısında savunmada ortaya konan deorganize futbol mu? Bunlar Sevilla maçı için Zico'nun önlem alması gereken noktaların bol bol yaşandığı anlardı.. Rize'de ilk golde savunmanın arkasına atılan top Sevilla hücumcularının bol bol başvuracağı cinsten bir örnekti.. Roberto Carlos ve Gökhan'ın arkasına atılan toplar ise önemli tehlikelere neden oldu.
Rizespor, ortaya koyduğu yürekli ve akıcı futbolla maçı keyifli hale getirdi. Ancak savunmada bir anlık dikkat dağınıklığı yüzünden geriye düştüler. Altan-Fahri ikilisi mükemmel oynadı. Sanırım Fatih Terim, Selçuk'un performansını dikkatle izliyordur.. Hazırlık maçları için listesinin bir köşesine Altan'ı da eklemişse hiç şaşırmam.. Dar alanda bu kadar kolay adam geçip soğukkanlı gol vuruşu yapan çok oyuncumuz yok çünkü..
RIDVAN DİLMEN: UYUYANI UYANDIRDILAR (MİLLİYET)
Dün de Rize'de uyuyan bir şampiyonluk adayı vardı. Hücum yapamayan, rölanti oynayan, Rize'nin attığı ilk goldeki gibi disiplini elden bırakan bir Fenerbahçe. Gol öncesi Roberto Carlos orta sahadan geri gelmiyor, onun bölgesine gelen topla Altan golü buluyor. İşte o an uyandı Fenerbahçe. Öyle bir cevap verdi ki kısa sürede dört gol birden buldu. Sanki o takım gitti, başka takım geldi. Rize kalesine kızılderililer gibi saldırdılar ve ilk yarı maçı bitirdiler.
Kezman'ın çok iyi bir özelliği var. Savunma arkasına ilginç ama çok güzel koşular yapıyor. Bu topları atabilecek oyuncu da var. Alex. Tipik Kezman golleri, tipik Deivid ve Selçuk'un kafa golleri, tipik Gökhan'ın bindirmeleri farkı getirdi.
İkinci yarı Fenerbahçeli futbolcuların kafasında tamamen Sevilla maçı vardı. Volkan, Kanoute ve Fabiano'yu düşünürken gol yedi. Al - ver yaparak maçın sonunu getirdiler. Sahanın en iyi oyuncusu Selçuk'tu. "Bak adaletli davranıyorum" diyerek Maldonado'yu yedek bırakan hocasının güvenini boşa çıkarmadı.
Zafer Önder İpek iyi bir maç yönetti.
Yayın tarihi: 16 Şubat 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/16//haber,3D6BF8D681E941B594FF9F625B66B817.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.