Türkiye Basketbol Ligi'nde bir heyecan, bir heyecan.. Hiçbir maçın favorisi yok. Her takım, her takımı yeniyor. Sonuncu, birinciyi devirebiliyor.. Ne güzel değil mi?..
Sevsinler..
Oynanan Türkiye Ligi falan değil.. Birtakım Amerikalılar, birtakım Amerikalılara karşı oynuyorlar.. Nasıl bir takım Amerikalılar?.. Beşinci sınıf.. İşin fahişesi olmuşlar artık. Her sezon bir ülke, bir takımda oynuyorlar.. Ne her sezonu.. Ayni sezonda kırk kapı çalıyorlar.. Parayı verenin topunu atıyorlar.. Kulüp, renk umurlarında değil. Bu yüzden bir maçları ötekine uymuyor.. Bu yüzden her maçı kazanabiliyor, ya da kaybedebiliyorlar. Canları nasıl isterse..
Çin nasıl dünyaya ucuz çakmaklar satıyorsa, Amerika da ucuz basketbolcü ihraç ediyor.. New York sokaklarından yetişen kim varsa, haydi Avrupa'ya.. Haydi Türkiye'ye..
Sezon başından beri yığınla Amerikalı geldi ülkemize.. Yığınla da gitti.. Oyununu zevkle izlediğiniz, "Bugün falanca oynuyor, gidip seyredeyim" dediğiniz, tek, bir tek kişi var mı?..
Üçer beşer, ama toplamda yığınla dolar ödüyoruz adamlara..
Ne pahasına..
Türk çocuklarının yolunu keserek..
Siz bu ülkede anne baba olun, çocuklarınızın basketbol oynamasını ister misiniz?. Siz genç adam olun, basketbola heves eder misiniz?..
Siz yıllarınızı verin öğrenmek, oynamak için, elin Amerikalısı 3 otuz paraya gelsin, yerinizi alsın.. O zaman niye gayret edesiniz, niye emek harcayasınız, niye ümitlenesiniz ki.
Oysa işi böyle sürü sepet serbest bırakacaklarına, kısıtlasalar, kulüpler o zaman en iyisini arayıp bulmak, getirmek zorunda kalacak.. Ülkemize seyre değer, bizimkilere örnek olacak yıldızlar gelecek, sokak süprüntüleri değil.. Türk takımlarında da, Türk çocuklarına yer kalacak, oynamak için.
Basketbol böyle de, futbol nasıl?..
Giderek Brezilya'nın çöplüğü oluyoruz.. 6+2 serbest.. Yetmiyor.. Bakanlar Kurulu da emrinizde.. İsteneni anında Türk yapıyor..
Sahaya 11 Brezilyalı çıkacak nerdeyse.. Peki Türk çocukları nerde oynayacak?.. Kemal'e bakar mısınız?..
Milli takımda tek kalem oynayacak bir klas.. Kenarda.. Sahaya giremiyor.. Ali Bilgin.. Müthiş bir ümit.. 18'e alınmıyor.. 6-2 yetmiyor, Vedersonlara, Aureliolara Türk pasaportu veriyoruz üstelik..
Barış'ın yüzüne bakmayan ve onu Almanya'ya kaptıran milli takım sorumlularımız, Aurelio'yu oynatmak için yarışıyor, Kemal'in adını bile anmayarak..
Peki Anayasa'nın bu ülke gençliğinin gelişmesi ile ilgili maddeleri ne olacak?.
Bu ülkenin bir Gençlik ve Spor politikası yok mu?..
Bu ülkenin, ülkenin geleceğini emanet edeceği gençlerine sahiplenmesi yok mu?..
Amerika'dan, Brezilya'dan gelen beşinci sınıf, ucuz adamların, benim gençlerimin önünü kesmesine, onların yerini almasına "Dur" diyecek bir Allahın kulu çıkmayacak mı bu ülkede.. Kulüpler belli kişilerin, federasyonların kulüplerin oyuncağı.. Tamam da.. Devlet nerde?.. Türk gencine sahip çıkması gereken devlet nerde?..
O devletin hükümeti yok mu?..
O hükümetin Gençlik ve Spor Bakanı yok mu?.
Bay Bakan,
Siz sadece bakar mısınız?.
Görmeyi de düşündünüz mü?..
Gördünüz de düşündünüz mü hiç?..
Bay Bakan,
Orda niye varsınız?..
Başbakanın en yakınının Federasyon Başkanlığına atanmasını ve bu Türkiye'yi çöplük yapma işini daha da hızlandırmasını onaylamak için mi?. Kutlarım o zaman.. Başardınız!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Türkiye'yi çöplük yaptık!..
Yayın tarihi: 14 Şubat 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/14//haber,93D48CE6D73843F793FC8F0B98F00749.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.