kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Şubat 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Belediyelerin kaderi...

Hükümet nüfusu iki binin altına inmiş beldeleri köye çevirmekte kararlı.
Aynı şekilde çok fazla büyümüş büyük şehir ilçelerini de bölmekte...
Ancak işin çelişkili bir yanı da bu noktada başlıyor.
Çünkü yürürlükte olan Belediyeler Yasası bu konuda hükümete tam yetki vermiş bulunuyor.
En son 9 Temmuz 2004 tarihinde yine AK Parti tarafından değiştirilen Belediyeler Yasası'nın 11'inci maddesi aynen şöyle diyor:
"Nüfusu 2000'in altına düşen belediyeler, Danıştay'ın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı'nın önerisi üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülür..."
Araştırdım, Danıştay bugüne kadar olumsuz görüş sergilememiş; taleplere onay vermiş.
Dolayısıyla hükümet, elinde nüfusu 2000'in altına inmiş belediyeleri kararname ile köye dönüştürme yetkisi varken, neden yeniden kanun çıkarma yoluna gidiyor?

Belde değil ilçe
Belediyeler Yasası üzerinde çalışan AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Ergün'ün soruya yanıtı şöyle oldu:
"Bizim için öncelik büyük şehir belediyelerinde yeni kurulacak ilçeler. Kanun olmadan kurulamıyor. Bu arada nüfusu 2 binin altına düşmüş belediyeleri de kanunla köye dönüştürmeyi düşündük."
Ergün'ün de söylediği gibi aslında AK Parti'nin birinci önceliği büyük şehirler...
Zaten, eleştirilerin temeli de bu noktada başlıyor.
Örneğin Ankara Çankaya ilçesi çok büyüdüğü için bölünürken, Adana Seyhan ilçe belediyesinin de küçültülmesinden son anda vazgeçilebiliyor.
Hem de AK Partili Adana Büyükşehir Belediyesi'nin aksi yöndeki görüşüne rağmen...
Veya birleştirmelerde de benzer sorunlarla karşılaşılıyor.
Her ne kadar AK Parti yönetimi köy haline çevrilecek 869 belde belediyesinin yüzde 60'ının AK Partili olduğunu söylese de nüfus yoğunluğu açısından büyük şehir ilçeleri kadar nüfus yoğunluğu, dolayısıyla oy yüzdesi oluşturmuyor.

Göreme örneği
Belde belediyeleri açısından ele alındığında da sorunların baş göstereceği görülüyor.
Çünkü bölünme veya köye dönüştürme projesinde "etki analizi" yerine, "nüfus analizi" ne dayalı hareket ediliyor.
Böyle olunca, birçok ilçeden daha fazla belediye hizmetine ihtiyaç duyan beldeler göz ardı ediliyor.
Örnek mi; Göreme Belediyesi...
Beldedeki oteller, nüfusundan fazla yatak kapasitesine, hane adresinden çok da işyerine sahip bulunuyor...
Türkiye'nin borcu olmayan 33 belediyesi arasında yer alıyor.
UNESCO'nun Dünya Mirası listesinde yer alan Göreme'de hane sayısı da halkının kültürel varlıklara olan saygısı dolayısıyla artırılmıyor. Halk, Nevşehir merkezde oturuyor; sabah işine gelip, akşam da evine dönüyor; yereline sahip çıkıyor.
Adrese dayalı nüfus 1945'e indiği için Göreme şimdi köy olacak.
Seçilmiş Belediye Başkanı yerine, hazırlığı süren yasa ile Nevşehir Belediyesi tarafından Göreme Şube Müdürü atanacak.
Hizmet de seçilmiş aracılığıyla değil, atanmış eliyle verilecek.
Bugün birçok beldenin, köye dönüştürülmesi faydalı hatta gerekli de olabilir.
Ancak, etki analizleri bir kenara bırakılıp, sadece kafa sayısı ile de gidilmemesi gerekir.
Yoksa olacaklar bugünden bellidir.