Hande'nin hayran olduğu kadınlar

Son olarak 'Buzda Dans' yarışmasında jüri üyesi olarak ekrana gelen ünlü oyuncu Hande Ataizi, hayranı olduğu ve esinlendiği ünlü kadınları Marie Claire dergisine anlattı. İşte, sarı peruk takarak objektif karşısına geçen Ataizi'nin idolleri...

YILDIZ KENTER (Tiyatrocu)
"Onunla tanışmak benim için bir şanstı. Kişilik gelişimimdeki en önemli figürlerden biridir Yıldız Kenter. Kendime güvenimi, cesaretimi ve mücadeleci olmayı, 'rağmen'i, rahatsız olup dile getirebilmeyi ona borçluyum. Seçiciliği, yeteneği ve güzelliği ile o eşsiz bir kadındır. Onu tanıdığım için çok mutluyum ve yaşlanmaktan korkmuyorum artık..."

DIANE ARBUS (Fotoğrafçı)
"Bu kadının benim için çok yetenekli bir fotoğrafçı olmasının ötesindeki çekiciliği; normların çok dışında kalmış farklı kişilerin yaşam tarzlarına, duygularına yönelmesi. Ben de bir oyuncuyum ve onun gibi gözlemci olmak zorundayım. Arbus'un her türlü eleştiriye rağmen arayışından vazgeçmemiş bir kadın oluşu da örnek aldığım bir özelliği. Anormal kavramına bambaşka bir boyut getiriyor bence. Bu kadın benim için güç, yetenek, özgün bakış açısı ve zekanın güzel bir karışımı."

ANY RAND (Felsefeci)
"Objektivizmin savunucusu bir yazar ve felsefeci! Felsefesinde kişinin önce kendi isteklerini, mutluluğunu düşünmesi gerektiğini savunuyor. Bizde ise kendini düşünmek çoğu zaman bencillik ile eşanlamlıdır. Bence önce kendimiz mutlu ve tatminkar olmalıyız ki, başkalarını da mutlu edebilelim! Başkaları ne der, böyle yapılması lazım gibi düşüncelerle yaşamıyorum hayatımı. Kimsenin bir başkasının haklarına tecavüz etmeye ya da güç kullanarak ona kendi fikirlerini empoze etmeye hakkı yok!"

MARLA SINGER (Roman)
"Aslında yazar Chuck Palahniuk'a şapka çıkarmak gerekiyor. Roman kahramanı Marla benim için; seksi, masum, tedirgin, cesur, zayıf, güçlü, vurdumduymaz, hassas, kafası karışık, zeki ve daha birçok çelişik karakter özelliği demek. Her kadın bir dönem Marla'dır. Kafasındaki ur ve üst üste içtiği sigaralarla bile bir çelişki yaratıyor. Farklı bir femme fatale..."

VIRGINIA WOOLF (Yazar)
"Birçok kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeyi onu okuduktan sonra başarmıştır. 'Bir kadının yazı yazabilmesi için parası ve kendine ait bir odası olmalı' derken bir öncü, 'Hayatın bir temeli varsa o temel anılardır' derken gözlemci, 'Düşünce dile getirildiğinde mutlaka anlamından bir şeyler kaybeder' derken de felsefecidir. Woolf, kural ve kalıpları yok sayıyor. 'Bir kadın olarak hiçbir ülke istemiyorum. Benim ülkem tüm dünyadır' sözü çok önemlidir benim için."

ANNA KARENINA(Roman)
"Aslında aşkın peşinden koşan her kadın biraz o roman kahramanı Anna bana göre... Uğruna her şeyi göze aldığı, hatta ailesini dahi terk ettiği Vronski'nin gerçeği ile karşı karşıya kaldığında bedelini hayatı ile ödemesi kadın ve erkeğin ne yazık ki eşit olmayan şartlarını da gösteriyor. Günümüzde Anna'lar yok mu? Ben, belki siz, belki de adını bilmediğimiz daha pek çok kadın! Ben ne böyle bir evliliğin ne de aldatmanın yanında olurum."

FRIDA KAHLO (Ressam)
"Olumsuzlukların yıldıramadığı muhteşem bir kadın benim için... Bacağının kesilmesine ve çektiği acılara rağmen umudunu kaybetmiyor ve hep devam ediyor. Her fiziksel travmasında doktorlarına dediği bir söz beni ne zaman okusam çok etkilenmiştir; 'Beni sadece şöyle bir toparlayın ki resim yapabileyim!' Renkleri; sürrealist bir biçimde avlusundaki maymunların, tavus kuşlarının, açmakta olan kaktüslerin içinde koşturan Frida'nın tablolarından birkaçına sahip olabilmek isterdim doğrusu."