Gökteki yıldızlar, 50 yıl sonra bir başka parlıyor
Ziynet Sönmez'in unutulmaz türküsü Gökteki Yıldızlar'ı, 50 yıl sonra "Oğlum," dediği yeğeni Uğur Sönmez yeniden yorumladı. Yıllar sonra bulduğumuz Sönmez ve yeğeniyle görüştük..
İLİŞKİLİ HABERLER
Gökteki yıldızlar, 50 yıl sonra bir başka parlıyor
Gökteki Yıldızlar türküsünü, ilk dinlediğimde sanırım beş-altı yaşlarımdaydım. Doğup büyüdüğüm köyün 2.500 metreye varan dağlarının doruğunda, sık ve gür bir orman içinde yürürken teypten çıkan bu ses, bana farklı bir dünyanın kapılarını açtı. Saatlerce sessiz bir orman yürüyüşü, yalnızlık ve can sıkıntısı bu sesle dağılmıştı. Farklı bir pencereye, farklı bir yaşam kanalına doğru taşıdı beni bu türkü. Ne zaman canım sıkılsa, daralsam, moralim bozulsa kurtarıcım oldu. Belki de bunalıma düşmekten kurtardı beni Karadeniz müziği. Psikolojimi sağlam tuttu, moralimi artırdı. Sanırım bu ilk duyduğum veya hafızamda kalan ilk müzikti. Yıllar geçtikçe yöresel Karadeniz müziği derinleşti, genişledi içimde. Dinlediğim sanatçı sayısı da arttı. Evde, işte ve iş yolculuklarında, yurtiçinde ve yurtdışında her yerde dinledim. Sadece kemençe değil, tulum ve hatta Karadeniz kavalı ve zurnası da eklendi bunlara. Kaset, CD, özel kayıtlar derken albüm sayısı binleri buldu. Sanırım üç bin dolayında albümün oldu.
BİR PLAĞIN PEŞİNDE
Ziynet Sönmez'in dört tane kaseti piyasadaydı. Ama bunlar içinde ilk dinlediğim Gökteki Yıldızlar yoktu. Sonra bu türküyü Volkan Konak, ardından Fuat Saka ve diğer sanatçılar da okudu. Ama benim için aynı şey değildi. Henüz albüm yapmamış olan ve bir süre Yeni Yüzyıl ve SABAH'ta birlikte çalıştığım meslektaşım CNN Türk'ten Deniz Bayramoğlu ise bana göre en iyi okuyandı. Ne zaman çalıp söylemek için bir araya gelsek, hiç sektirmeden Gökteki Yıldızlar'ı okur. Sordum soruşturdum, ancak plak şeklinde bulabilirdim. İstanbul, Ankara, Trabzon, Rize'de, antikacı ve sahaflardan izini sürdüm. Kadıköy'deki bir plakçı sonunda buldu. Ama altı adet taş plağı da satmak kaydıyla. 1960'larda dinleyip unutamadığım ezgiye, 2000'lerin başında yeniden kavuştum. Plaktan bant kaydı aldım. İyi ki almışım. Dinlemek için üzerini silerken plak elimde parçalandı. Meğer çok kolay kırılıyorlarmış.
YENİ DÜZENLEME
Birkaç hafta önce sık sık uğradığım kasetçiden yeni bir albüm aldım. İlk parça aşağı yukarı sıradandı. İkincisi hoşuma gitmeye başladı. Üçüncüsü daha iyiydi. Sonra kemençe eşliğinde Ziynet Sönmez, Ali Haliloğlu eski günlerindeki gibi Gemici Türküsü'nü söyledi. İstanbul'un trafiğinde seyir halindeydim. Sonra albüme baktım. Üzerinde Uğur Sönmez yazıyor. Bütün parçalar Ziynet Sönmez'e ait ve sıra Gökteki Yıldızlar'a gelmiş. Yeni yorum için işte bu dedim. 50 yıl sonra yapılan özüne uymuştu. Ziynet Sönmez izini kaybettirmişti. Ama yaşadığını duymuştum. Uğur Sönmez de albümünde "Annem," diyordu. Benim bildiğim kadarıyla evlenmemişti. Aradım. Hem Ziynet Hanım'ı gördüm, hikâyesini dinledim hem de gönül borcumu bir yazıyla ödemek istedim.
İLİŞKİLİ HABERLER
Gökteki yıldızlar, 50 yıl sonra bir başka parlıyor
Yayın tarihi: 10 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/10/pz/haber,0999E2332E814CF0968BD484352E089B.html
Tüm hakları saklıdır.