İçişleri Bakanı Türk medyasını suçladı

Alman özel televizyon kanalı RTL'de gece yarısı yayınlanan haber programına konuk olan Schaeuble, ''bir Türk gazetesinin Ludwigshafen kentini 'Neonazilerin yuvası' olarak tanımlaması hakkında ne düşündüğünün'' sorulması üzerine şunları söyledi: ''Bu, sadece şiddetle kınanması gereken bir gazetecilik anlayışı.

Sorumsuzca kışkırtıcılık yapan medya olduğu takdirde, bunun doğuracağı sonuçlara da şaşırmamak lazım. Alman ve Türkler arasındaki ilişkinin istendiği kadar iyi olmadığından şikayetçi olurken, diğer yandan ilişkilere zarar verecek ölçüde bu şekilde medyacılık yapılamaz. Bu nedenle bu tür medya kışkırtıcılığını kararlı bir şekilde kınamak gerekir.''

Almanlarla Türkler arasındaki ilişkilerin gazetelerde gösterildiğinden çok daha iyi olduğunu ifade eden Schaeuble, ''Bu ilişkilerin iyi kalması ve daha da iyi olması için her türlü çabayı harcıyoruz. Ancak bunun için herkes sorumluluğunun bilincinde olmalı'' diye konuştu. Ludwigshafen kentindeki gibi bir yangın faciasının aslında tüm insanları birbirine daha da yakınlaştırması gerektiğini, kendisinin de bunu istediğini kaydeden Schaeuble, Almanların ve Türklerin çoğunun da böyle
düşündüğüne emin olduğunu ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ankara'dan Almanya'ya gelmeden önce de, Alman güvenlik makamlarının çalışmalarına güvendiğini ve Türk uzmanlarla işbirliğinin de iyi olduğunu söylediğini hatırlatan Schaeuble, ''Buna inanmakta da haklı. Öyle sanıyorum ki, şimdi Türkiye'deki tüm yetkililer, Alman güvenlik makamlarının çalışmalarından şüphe duymaları için en küçük bir neden olmadığını anladılar'' dedi.

Ludwigshafen'deki yangından büyük üzüntü duyduklarını ve Başbakan Erdoğan'ın Almanya'ya gelmesinden de memnuniyet duyduğunu belirten Schaeuble, ''Ludwigshafen ziyareti sırasında dayanışma vaadinde bulunmasından memnuniyet duyduk. Ben Ankara'dayken de, Türk uzmanların araştırmalara katılmalarının iyi olacağını söyledim. O zaman Almanya'da yaşayan Türkler, her şeyin düzgün yapıldığına güvenirler. Ancak Alman polisine güvenmemek için hiçbir neden yok'' diye konuştu.

Türkiye'de çok sayıda görüşme yaptığını ifade eden Schaeuble, ''Uyum çabalarına katılıyorum. Türk ortak ve meslektaşlarımla sıkı bir şekilde işbirliği yapıyoruz. Almanya'da yaşayan tüm insanların barışçıl, hoşgörülü ve anayasamızın kurallarına ve yasalara bağlı olarak birlikte yaşamalarını her düzeyde sağlamamız lazım. Bu, mükemmel bir hukuk özgürlük düzeni. Bunun yanı sıra Avrupa'daki ve tüm diğer ülkelerdeki ortaklarımızla mümkün olduğu kadar sıkı ilişkilere sahip olmamız da önemli. Bu, özellikle Alman ve Türkler için geçerli'' dedi.Yangın sırasında insanların hayatını kurtarmak için polis ve itfaiyenin yoğun çaba harcadığını, bunun için bir kez daha teşekkür ettiğini belirten Schaeuble, ''Bu teşekkürü dün Türk Devlet Bakanı da dile getirdi. Bu da doğruydu. Bu insanlar zamanımızın gerçek kahramanları'' şeklinde konuştu.

Bu arada, Alman özel televizyonu ''N24''ün haber bülteninde de Başbakan Erdoğan'ın Ludwigshafen kentindeki ziyareti sırasında vatandaşları sakinleştirici ifadeler kullandığını, ayrıca Türk basınına barışı bozabilecek haberlerden kaçınmaları çağrısında bulunduğunu belirtti.Michael Lindner adlı bir polis yetkilisi, televizyona yaptığı açıklamada, Türk uzmanlarla işbirliğinin mükemmel bir şekilde işlediğini, yanan binadaki araştırmanın özel eğitimli köpeklerle de sürdürüldüğünü kaydetti. Haberde ayrıca, araştırma komisyonundaki görevli sayısının 50'den 80'e çıkarıldığı ve binada yangın çıkaran bir adam gördüklerini söyleyen Aylin ve Bedriye adlı kız kardeşlerin ifadelerinin alınmasına da bir psikiyatr eşliğinde devam edildiği belirtildi.