Belçika'da teröristler serbest

Adli skandalların birbirini takip ettiği Belçika'daki DHKP-C davasında yeni bir sürpriz yaşandı. Belçika mahkemesi, Avrupa Birliği'nin (AB) terör örgütleri listesinde bulunan DHKP-C'nin "terör örgütü" olmadığına hükmetti. Böylece yargılamaları devam eden 7 sanık terör örgütüne üyelikten beraat ederken, adi suçlardan hafif cezalar aldı.

Aralarında firari Fehriye Erdal'ın da bulunduğu üç sanık sahte evrak ve ruhsatsız silah bulundurmaktan iki yıla kadar tecilli hapis cezasına çarptırıldı. DHKP-C'nin lideri Dursun Karataş bütün suçlamalardan beraat ederken örgütün ikinci ismi Musa Asoğlu ve Fehriye Erdal'ın aldıkları hafif cezalar mahkeme salonunu dolduran örgüt yandaşları tarafından alkışlarla kutlandı.

Belçika basınında "yılan hikayesi" diye nitelendirilen DHKP-C davasının karar duruşmasında örgüt üyelerini sevindiren kararlar çıktı. Yargıtay'ın kararıyla DHKP-C davasını yeniden ele alan Anvers Temyiz Mahkemesi, daha önce Bruges Ceza Mahkemesi ile Gent Temyiz Mahkemesinin DHKP-C hakkında verdiği terör ve suç örgütü olduğu yönündeki kararları bozdu.

Okunması altı saatten fazla süren üst mahkemenin gerekçeli kararında ise, DHKP-C örgütünün Belçika'da herhangi bir terör saldırısında bulunacaklarına dair bir delil olmamasına dikkat çekildi. Aralarında Özdemir Sabancı suikastı sanığı firari Fehriye Erdal'ın da bulunduğu yedi DHKP-C üyesi, Belçika'da işledikleri suçlarından dolayı iki yıl içinde üçüncü kez hakim karşısına çıktı.

Federal Savcılık elebaşı Dursun Karataş ve sağ kolu Musa Asoğlu hakkında 10'ar yıl, örgütün sözcüsü Bahar Kimyongür hakkında 7 yıl ve aralarında firari Fehriye Erdal'ın bulunduğu dört sanık hakkında 4'er yıl hapis cezası talep etti. Terör örgütü DHKP-C militanları Belçika'da sahte kimlik kullanmak, silah ve patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemleri planlamak, haraç toplamak gibi suçlardan yargı önüne çıkartılmışlardı.

Bruges Ceza Mahkemesi 28 Şubat 2006'da Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 8 sanığı Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı çeşitli hapis cezalarına çarptırmıştı. Erdal, hükümden iki gün önce dört araçla takip edilen Fehriye Erdal sırra kadem bastı, halen de bulunamadı. Erdal'ın 4 polis arabası ile takip edilmesine rağmen kaçabilmesi, teröristin Belçika devleti tarafından "salıverildiği" yorumlarına yolaçmıştı.

Fehriye Erdal'a 4, örgütün lideri Dursun Karataş'a 5, ikinci adam Musa Asoğlü'na 6, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar Özordulu'ya 4'er yıl hapis cezası vermişti. Gent Temyiz Mahkemesi de 7 Kasım 2006'da bu cezaları arttırarak onamıştı.

Bruges Mahkemesi'nde daha ağır cezalara çarptırılan örgüt militanları bu hükümler üzerine Yargıtay'a başvurdular. İtirazı değerlendiren Yargıtay ise sadece DHKP-C davası için Bruges Ceza Mahkemesi'ne Dendermonde'den bir yargıcın tayin edilmesine karşı çıktı ve teröristlere ilişkin tüm kararları bozarak yeniden yargılanmaları gerektiğine hükmetti.

Yargıtay'ın gerekçeli kararında özellikle 'adli' hatalardan söz edilirken, davaya bakan hakim Freddy Toch'un görev yerinin sırf bu dava için Dendermonde'den Bruges'e kaydırılmasının, hakimlerin tarafsızlık ilkesi ile çeliştiği üzerinde duruldu. Firari Fehriye Erdal ve örgüt lideri Dursun Karataş'ın yanı sıra şartlı tahliye ile dışardan mahkeme sürecini takip eden örgüt üyeleri haricinde tutuklu bulunan dört sanık da geçtiğimiz Nisan ayı içinde serbest bırakılmıştı.