BOTAŞ'ta "kaset" savaşları
Mavi Hat operasyonuna konu olan BOTAŞ'ta, İbrahim Selçuk önderliğindeki ihale çetesi ile çalışan BOTAŞ yöneticilerine "kadın sağlandığı" belirlendi. Kadınlarla bürokratların görüntüleri olduğu ortaya çıkınca, BOTAŞ'taki karşıt gruplar arasında kaset savaşlarının yaşandığı belirtildi.
BOTAŞ'taki karşıt grupların, birbirlerinin görüntüsünü alıp kullandığı kayıtlara girerken, BOTAŞ'taki makamında intihar eden Metin Özbalcı'nın da kaset savaşına kurban gittiği iddiası dikkat çekti. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in, haberdar olduğu bu durum nedeniyle bürokratları uyardığı da iddianame kayıtlarına yansıdı.
Mavi Hat operasyonu iddianamesine giren telefon kaydı ve ifade tutanaklarına göre, tanınmaması için "Murat" adıyla anılan dönemin, BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdürlüğe vekalet de etmiş olan Genel Müdür Yardımcısı Rıza Çiftçi'ye verilen "eğlence" hizmeti telefon kayıtlarına şöyle yansıdı:
İÇKİ İÇMEYEN BÜROKRAT KADIN İSTEDİ
2006.06.21 16:49:38
İbrahim SELÇUK: Ya sana bişey diycem, Murat diye bi arkadaşım var.
Ercüment BADOĞLU (Bürokrata eğlence ayarlayan şahıs): Hee...
İBRAHİM: Bu gece sana emanet etsem şunu bi revüye götürsen masraf neyse biz veririz, biz kaldıramıyoruz çünkü.
ERCÜMENT: Olur abi.
İBRAHİM: Ben Seydi'ye söyleyeyim seni arasın.
ERCÜMENT: Tamam olur abi.
2006.06.21 18:47:41
ERCÜMENT: Abi bu vatandaş aradı beni.
İBRAHİM: Hee.
ERCÜMENT: Saat 10 gibi buluşalım dedi, ben ararım seni dedi.
İBRAHİM: Tamam.
ERCÜMENT: Şimdi gazinoya götüreceğim de mi?
İBRAHİM: Heh he.
ERCÜMENT: Peki abi. Sonra bırakacağım oteline mi? Nereye bırakacağım?
İBRAHİM: Nereye istiyorsa, bırakırsın.
ERCÜMENT: Tamam abi oldu.
İBRAHİM: Tamam.
ERCÜMENT: İçki içiyor mu bu?
İBRAHİM: Yok.
ERCÜMENT: İyi peki abi oldu.
İBRAHİM: O şey içiyor.
ERCÜMENT: Ne içiyor?
İBRAHİM: Meyve suyu.
ERCÜMENT: Hee.
İBRAHİM: Ama sen içirirsen de sevinirim.
ERCÜMENT: Tamam abi.
2006.06.22 19:26:30
ERCÜMENT: Dün akşam oturduk benim evde.
İBRAHİM: Hee.
ERCÜMENT: Konuştuk epey sohpet ettik bi iki saat.
İBRAHİM: Hee.
ERCÜMENT: O zaten burda sağa sola gidiyormuş geldiği zaman.
İBRAHİM: Hee.
ERCÜMENT: Ondan sonra, onun istediği böyle hep kandırıyorlar beni diyo, ben sağlam bişey arıyorum diyo.
İBRAHİM: Hay g..verene bak, heeee.
ERCÜMENT: Dedim abi o zaman bana takılacan biraz. Benim çevrem iyidir, şimdi seni kimse tanımaz seninle gelmez şimdi nerden bilsinler dedim gelirler gelmezler.
İBRAHİM: Heee.
ERCÜMENT: Ben dedi ayda 10 gün burdayım. O zaman bana takılırsın dedim bakarız bu işlere. İyi dedi bugün gitmeyelim başka gün gidelim dedi, çok memnun oldum dedi. Ondan sonra bişey lazım mı abi dedim, ev-mev lazım olursa dedim burayı kullanabilirsin.
İBRAHİM: Hee.
ERCÜMENT: Bugün lazım dedi anahtarı verdim ona, haberin olsun.
İBRAHİM: İyi, iyi yapmışsın.
KASET SAVAŞINA İNTİHAR OLAYI DA GİRDİ
Söz konusu görüşmelerin kayıt altına alınmasından altı ay sonra Çiftçi görevden alındı. Bunun üzerine BOTAŞ'tan İhale Komisyonu Üyesi olarak Selçuk ile çalışan Hasan Turgay Günay, bazı şirketler adına BOTAŞ ile çalışan Selçuk grubundan Mehmet Sezgin ve Selçuk'un yakın adamı Seydi Çevik bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda Çiftçi'nin BOTAŞ'taki karşıt ekip tarafından kadınlarla görüntüsünün çekildiği bu nedenle görevden alındığı gündeme geldi.
Seks rüşvetine ilişkin kaset ve görüntüler olduğu tartışması çıkınca Rıza Çiftçi, Selçuk ekibinden durumu öğrenmelerini istedi. Bu araştırma sırasında çete ile çalışan bir başka isim olan Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Aksoy'un da görüntüleri bulunduğu anlaşıldı. Aksoy'un durumundan Enerji Bakanı Hilmi Güler'in haberdar olduğu, bu nedenle Aksoy'a "gözdağı vereceği" kayıtlara yansıdı.
Selçuk kanadı görüntüleri araştırırken, görüntü alınmasından sorumlu tuttukları BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Şakir Arıkan ve BOTAŞ Personel Daire Başkanı Rafet Dilmen'i izlemeye aldıkları da telefon kayıtlarına girdi. Selçuk kanadının, BOTAŞ'taki makamında intihar eden Başmüfettiş Mehmet Metin Özbalcı'ya da Arıkan ve ekibi tarafından "aynı tezgahın kurulduğu" iddiası da kayıtlarda şöyle yer aldı:
06.12.2006 12:24:40
Seydi ÇEVİK (Selçuk ile birlikte çalışan RTÜK uzmanı): Herhangi bi kayıt herhangi bi kaset söz konusu değil, ya bunda rahat ol, fotoğraf olma ihtimali de yüzde 10, onu da bugün öğrenecem, Şakir'le (Arıkan) personel daire başkanının tezgahı abi.
RIZA ÇİFTÇİ: Hee.
SEYDİ: Net yani bu verdiğim bilgi net.
RIZA: He.
SEYDİ: Tamam mı abicim yani orda olma fotoğraf olma ihtimali yüzde 10, bak onu da bi şekilde birini kullanıp öğrenecem ama kasetti şuydu buydu vesaire öyle bişey söz konusu değil.
RIZA: Tamam.
SEYDİ: O intihar eden (Özbalcı) yok mu?
RIZA: Evet.
SEYDİ: Onla ilgili de böyle bi tezgah hazırlamışlar, o gün olayda da o tartışılmış abi.
RIZA: O gün olayda o mu tartışılmış?
SEYDİ: Bi gün önceden gidip tartışmışlar bunlar.
RIZA: Tartış, evet biliyorum başka şeyler vardı küfürleşmeler filan vardı.
SEYDİ: He yani onla ilgili de böyle işte senin iş hakkını fes ederiz şöyle olur böyle olur elimizde belgeler var bilgiler var cart curt.
RIZA: Evet evet öyle.
SEYDİ: Bu zaten 10 gündür bende o Abuz (Abuzer Aydın) var ya, bu Şakir ve ekibini takip ettiriyordum ona mesai dışında felan.
RIZA: Kimi?
SEYDİ: Şakir ve ekibini Şakir'in.
RIZA: Abu Abuzere.
SEYDİ: He Abuzer bi de onun burda Jandarmada bi Yüzbaşı var.
RIZA: Tamam.
SEYDİ: Beraber koordineli olarak takip ediyolardı, abi 10 gündür bi hareketlilik var felan da var diyolardı geçende. Onların bi tezgahı abi bu net bu yani bilgi net.
RIZA: Tamam.
SEYDİ: Tamam.
SEYDİ: Sen rahat ol yani kaset diye bişey asla söz konusu değil, elimde fotoğrafın olup olmadığını da bugün öğrenecem sana.
OTELDE ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAF VAR, BAKAN GÖZDAĞI VERECEK
06.12.2006 18:35:24
SEYDİ: Dur ben sana anlatıyorum şimdi, senin sadece asansörün önünde beklerken cep telefonuyla çekilmiş bi fotoğrafın var o da belli belirsiz. Onun ötesinde hiçbişey yok aynı tezgahı, Bekir'e (Aksoy) de hazırlamışlar, Tunalı'da bi otel var, Tunalı Hilmi Caddesi var ya.
RIZA: Evet.
SEYDİ: Ordan çanka ordan çıkarken gene onun da cep telefonuyla bi bayanla bi fotoğrafı çekilmiş onu da haftaya bakan çağırıp ona da öyle bi göz dağı verecek.
RIZA: Hee.
SEYDİ: Seninkini o dallamalar tezgahlamış işte. Tunalı'daki bilmem ne otelinde şimdi oraya gidiyom onun bilgilerini alacam.
RIZA: Peki fotoğrafı çeken kim abi?
SEYDİ: Ya işte daireden o senin dallama gördüğün herif var ya.
RIZA: Evet.
SEYDİ: O var hiç öyle Mit'i şuyu muyu cartı zırtı hiç bişey yok, sadece o da belli belirsiz hiç de bi sorun yok. Sennen de yarın bulaşalım bi takdik geliştirek.
RIZA: Tamam olur.
SEYDİ: Hem onnan görüşürken de tamam mı abi.
RIZA: Tamam.
SEYDİ: Hem altdan da almıyacaksın, şimdi Bekir'in (Aksoy) haberi yok, Bekir'e de haftaya yapacaklar aynı tezgahı.
RIZA: Hıı.
SEYDİ: Şimdi ben de otele gidiyom bakıyım ne olmuş ne bitmiş.
RIZA: Tamam peki.
SEYDİ: Olay böyle abi sen rahat olacaksın.
ÇANKAYA'DAN KARARNAME DÖNDÜRÜLDÜ İDDİASI
BOTAŞ'taki gruplar arasındaki çatışma atamalar konusunda da kayıtlara yansıdı. Mevcut Genel Müdür, dönemin Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Saltuk Düzyol'un kararnamesinin, Selçuk çetesinin de çabasıyla 2006 yılında Çankaya Köşkü'nden döndüğü iddiası kayıtlarda yer aldı.
Selçuk ekibinin; Bekir Aksoy'un Genel Müdür olması, Rıza Çiftçi'nin görevinde kalması, BOTAŞ'tan Ethem Tozlu ve Hasan Turgay Günay'ın görevde kalmaları ve yükselmeleri için aralarında Bakan Hilmi Güler'in danışmanı Musa Günaydın'ın da bulunduğu bazı kişiler kanalıyla baskı yaptırdığı, Düzyol'un ise Çiftçi ile çalışamayacağını "Ya onu ya beni görevden alın" diyerek Bakan Güler'e ilettiği iddiası da kayıtlara girdi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 7 Şubat 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/07//haber,63A293E498574BE5A185CC802F35337F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.