Kundaklama iddiaları güçleniyor
Almanya'nın güneybatısındaki Ludwigshafen'de yangın faciasında 9 Türk hayatını kaybetti. Olay şahidi Türk kızların ifadeleri, kundaklama iddialarını güçlendiriyor.
Yangın faicası, Almanya'nın Solingen kentinde 1993'te Neo-Naziler tarafından gerçekleştirilen ve 5 Türk'ün hayatını kaybettiği kundaklama eylemini hatırlattı. Yangında Medine (48), Hülya (31), Karanfil (4), Dilara (11), Döne (21), Kamil (3) ve Kenan Kaplan (2), Belma Özkaplı (22) ve İlyas Çağlar can verdi.
YANGINDA KUNDAKLAMA ŞÜPHESİ ARTIYOR
Almanya'nın Ludwigshafen kentindeki bina yangınında kundaklama şüphesi artıyor.
Yangından yaralı olarak kurtulan Aylin ve Bedriye K. adlı iki kız kardeş, binanın içinde bir Alman'ı gördüklerini söylediler. Bedriye, ''Alman'ın arkasında sakladığı bir şişe olduğunu gördüm'' derken, Aylin de bu kişiye kim olduğunu sorduğunda ''Ben Alman'ım'' şeklinde karşılık aldığını söyledi.
Aylin, ''Burada ne yapıyorsun'' diye sorduğunda ise söz konusu kişinin kapıyı yüzüne kapatmaya çalıştığını, kendisinin ise ayağını kapı aralığına koyduğunu anlattı. Bu kişiyi tarif eden Aylin, ''Yüzü beyaz gibiydi'' dedi.
Olay yerinde bulunan Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat da, yangında yakınlarını kaybeden ailelerle görüşerek Kamil ve Cevdet Kaplan'a baş sağlığı diledi. Kolat'ın sorularını yanıtlayan Aylin ve Bedriye, gördüklerini hastanede bir hemşireye de anlattıklarını, hemşirenin de bunları not aldığını söylediler.
TGD olarak olayın tümüyle aydınlatılması için girişimde bulunacaklarını belirten Kolat, ''Bu olay tam açık değil. Bir kundaklama olayından söz edilmekte. Eğer böyle bir durum varsa, bu bir facia olur'' diye konuştu. Kolat ayrıca, polisin insanları kurtarmaktaki çabasının vatandaşlar arasında takdir gördüğünü kaydetti.
Bu arada, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik de olay yerine gelerek, yangında hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi.
Sol Parti Federal Meclis üyesi Hakkı Keskin, yangınla ilgili yazılı açıklamasında, kundaklama iddialarının ciddiye alınarak araştırılmasını ve yangının sebebinin tümüyle aydınlığa kavuşturulmasını istedi.
İtfaiyenin müdahalede geciktiği ve hatalar yaptığı şeklindeki iddiaların da araştırılması gerektiğini ifade eden Keskin, bu nedenle bir an önce Türkiye'den de uzmanların katılacağı bir araştırma komisyonunun kurulması çağrısında bulundu.
Keskin, bu konuda Türk-Alman işbirliğinin, yangında hayatını kaybedenlerin yakınlarına, yangının sebebinin ciddi bir şekilde araştırıldığı duygusunu vereceğini kaydetti.
VATANDAŞLAR İTFAİYEYE TEPKİLİ
Yangının çıkış sebebinin henüz belirlenmemesi nedeniyle tepkilerini açık bir şekilde dile getirmekten kaçınan vatandaşlar, yine de yangının kaza sonucunda çıktığına inanmıyor.
Adının açıklanmasını istemeyen bir vatandaş, soğutma çalışmalarının hala sürdüğü ve yer yer yeniden alevlerin çıktığı binada kundaklama olasılığının yüksek olduğunu söyledi.
Söz konusu kişi, ''Bu evin küçük bir kıvılcımdan ya da kısa devreden yanma olasılığına inanmıyorum. Aradan saatler geçmesine rağmen hala evin yanması şaşırtıcı. Ludwigshafen Belediyesine bağlı itfaiye burada sınıfta kaldı. Polis ise görevini tam yapmıştır'' dedi.
Kentte esnaflık yapan Ali Şen ise yöneticilere tepki göstererek, ''Modern devlet sistemiyle yönetilen, ancak itfaiye konusunda sınıfta kalan Alman yöneticiler, sadece seçimlerde oy için çıkar sağlamak yerine daha duyarlı olmalılar. Bu olayda toplumsal tepkimizi göstermeliyiz. Ancak şu durumda neyin ne olduğunu tam bilemiyoruz, çelişkili durumlar var'' diye konuştu.
Şen ayrıca, geçen 10 yıl içinde aşırı sağcıların Ludwigshafen kentinin de yer aldığı Rheinland-Pfalz eyaletinde sık sık yürüyüş yaptıklarına dikkati çekti.
Ercan Kılıç adlı vatandaş, yanan binanın yakınında bulunan Belediye Sarayı ve bir park alanındaki video kamera görüntülerinin değerlendirilmesinin faydalı olabileceğini söyledi.
İtfaiyeye yoğun şekilde tepki gösteren ve adının H.Ç. olarak yazılmasını isteyen diğer bir vatandaş, ''İtfaiyenin tamamen acemi erlerden oluştuğunu fark ettim. Olay yerine çok sayıda itfaiye geldi, ancak 2 itfaiye aracı soğutma çalışması yaparken diğer araçlardan su evin içine değil, duvarlarına püskürtüldü. Yangın söndürme hortumu patladı, geciktiler. Diğer itfaiye araçları uzakta kaldı. Tümüyle beceriksiz bir itfaiye oradaydı'' dedi.
Yanan binanın önünden sık sık geçtiğini ve dış kapıyı her zaman açık gördüğünü, bu nedenle olayın kundaklama olabileceğini ifade eden H.Ç, ''İnsanlar yangından kurtulabilmek için kendilerini pencerelerden dışarıya insanların üzerine attılar. 10 dakikalık bir yerden itfaiye çok geç geldi. Evin çökme olasılığından söz edilmekte. İnanılacak gibi değil'' diye konuştu.
Yayın tarihi: 5 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/05//haber,7F829AF5613A4E3CA789191D454FE97B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.