Geçen haftaki köşe yazımda,
Sivasspor'un takdir ettiğim başarılı teknik direktörü
Bülent Uygun'u bir konuda eleştirmiştim:
Fenerbahçe'nin hücum organizasyonlarının en tehlikeli girişimleri sağ kanat bindirmeleri olduğu halde bu kulvara gerekli tedbirleri alamadığı için. Feldkamp derbiye yabancısız, genelde genç oyunculardan kurulu bir kadroyla çıktı. Takımını iyi motive etmenin yanında çok akılcı bir taktik uygulattı.
Aurelio ve
Selçuk'a yakın baskıyla oyun kurdurtmadı.
Semih'e katı markaj verdirdi. En önemlisi de, rakibin sağ kulvarına
Volkan,
Barış ve
Arda ile yardımlaşmalı garantili bir set oluşturdu. Bu taktik; ilk yarıda topa fazla sahip olan, oyunu karşı alana yıkıp sürekli atak yapmayı düşünen F.Bahçe'nin hücum gücünü kısırlaştırdı.
YERSİZ BİR 'KEZMAN' ISRARI VAR Semih sakatlanıp çıktıktan sonra F.Bahçe beklediğim gibi tam bir kaosa girdi. Yeri geldikçe her zaman vurguluyorum:
4-4-1-1 düzeninde Alex'in önünde eldeki kadroda Semih'ten başka kim olursa olsun sistem işlemez. F.Bahçe ileride yerleşemez, dar alanda ofansif varyasyonları uygulama şansı bulamaz.
Kezman girdikten sonra ileri giden toplar duvar gibi geri dönünce bütün kontrol G.Saray'a geçti.
Semih çıktıktan sonraki olumsuz saha içi görüntüsü
Zico'ya ve de az sayıda kalan Kezman hayranlarına ders niteliğindeydi. Niye
Zico'ya da diyorum? Çünkü
Zico da
Kezman'ı oynatabilmenin çarelerini aramaktan hiç vazgeçmiyor. Takıma büyük katkıları ortadayken ve de Sivas'ta çok iyi oynadığı halde,
Zico ilk değişikliğini
Semih-Kezman olarak yaptı. Eğer araya Fortis Kupası girmeyip
OFTAŞ lig maçı oynansaydı
Zico maça
Kezman'la başlayacaktı.
Maç sonrası
Zico'nun basın toplantısını dikkatle dinledim.
" İkinci yarıda 30 dakika oyunda hiç yoktuk " dedi. Bunun sebebini ise söylemedi. Acaba anladı mı?
Gelelim F.Bahçe'nin ara transfer politikasına... Bana göre transfer için ilk düşünülecek görev yeri
Roberto Carlos'un önündeki sol dış orta saha olmalıydı. Ne
Uğur Boral, ne
Vederson beklenen performansı gösteremiyorlar. Zaten
Zico sezon başından beri hangisini ilk onbirde oynatacağı konusunda çelişkiler yaşıyor. Çoğu maçta da hangisini oynatmışsa mecbur kalıp değişikliğe gidiyor.
İkinci düşünülmesi gereken transfer de sakatlık ve cezalarda gözönüne alınarak, sırtı karşı kaleye dönük oynama özelliklerine sahip, nokta santrfor olarak sistemi işletecek,
Semih benzeri fizik gücü kuvvetli yabancı bir santrfor olmalıydı. Gerektiğinde böyle bir forvetle çift santrfor düzenine de geçilebelirdi.
GÖKHAN YANLIŞ, TOPUZ GEREKSİZ F.Bahçe yönetimi geçen hafta Kayserisporlu
Gökhan Ünal ve
Mehmet Topuz'a talip oldu. Son derece yanlış bir teşhis.
Kezman'la sistemin arızaya uğradığı ortadayken, benzer yapıda, yine sadece öne oynayan
Gökhan Ünal tercihi yanlış.
Mehmet Topuz'a gelince... Benim de beğendiğim, faydalı, devamlılığı olan hırslı bir oyuncu. Ama yapısı itibariyle sadece iki yerde oynayabilir. Ya defans bloğunun sağında, ya da orta sahanın sağında. F.Bahçe'de defans bloğunun sağında kısa sürede büyük çıkış yapan yetenekli
Gökhan var. Önder gibi bir oyuncu yedek bekliyor. Orta sahanın sağında da bu sene geçen seneki kötü izlenimleri silip takıma katkı sağlayan
Deivid var. Aynı görev yeri için
Ali Bilgin ve
Colin Kazım sıra bekliyor. Böyle bir kadro şablonunda
Gökhan Ünal ve
Mehmet Topuz'un transferleri düzeni bozmaktan ve
Zico'nun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Transferde en önemli şey, ihtiyaç olan yere gerekli katkıların yapılmasıdır. Federasyon
6+2'yi çıkarınca
Maldonado transfer edilip para da fazla olunca
Gökhan Ünal ve
Mehmet Topuz transferleri rafa kaldırıldı. Yine de belli olmaz... Transfer daha bitmedi; bekleyip göreceğiz...
Yayın tarihi: 5 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/05//haber,75870D6A4715417682A97D51B4489675.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.