Allianoi antik kenti, Bergama'nın 18 kilometre kuzeydoğusunda, İvrindi yolu üzerinde Paşa Ilıcası olarak anılan mevkide, bugüne kadar bilinmeyen yeni bir kült merkez... Bir başka deyişle, antik çağın sağlık tanrısı Asklepios'a adanmış bir sağlık merkezi... 1998'den beri Ahmet Yaraş başkanlığında bir ekiple kazı ve araştırmaları devam eden Allianoi'de MÖ II. yüzyıldan MS XI. yüzyıla tarihlenen çok zengin arkeolojik buluntular elde edildi. 2003 yılında Allianoi'yi ziyaret ettiğimde, envanter defterine geçirilen beş yıllık çalışmaların dökümü şöyleydi: 42 taş, 120 mermer, 839 pişmiş toprak, 627 bronz, yedi gümüş, bir altın, 47 kurşun, 27 demir, 270 kemik, 91 cam arkeolojik eser, altı bin civarında numistik buluntu. Ayrıca ılıca ve çeşmeler, tuvalet, iki köprü, sütunlu avlusu bulunan yapıları çevreleyen cadde ile sokaklar, bazilika, şapel, mezarlık alanları, seramik ile cam fırınları Allianoi'nin bugüne kadar saptanan ve Roma ile Bizans çağı anıtsal mimarisine örnek gösterilebilecek eserlerini oluşturmakta...
TARİHİN ÜSTÜNE BARAJ Ve ne acıdır ki, MS II. yüzyıldan beri bir 'Su Perisi' (Nymphe) diyarı olan bu kent, şimdi, yapımı tasarlanan Yortanlı Barajı sularının 17 metre altında kalacak. Hem de 50 yıllık bir gelecek için... Geçen günlerde Allianoi, gazete haberleriyle bir kez daha gündeme geldi. Fakat bu haber Sultanahmet'teki bir otelin Büyük Bizans Sarayı kalıntıları üzerine yaptığı inşaatın gölgesi altında kaldı. Oysa bu da çok önemli bir kültür tahribatıydı. Haber özetle şuydu: İzmir Ticaret Odası, Allianoi'den çıkan benzersiz su perisi 'Nymphe' heykelinin kopyasını, EXPO 2008'e ev sahipliği yapacak Zaragoza kentine vermek için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin istiyordu. Allianoi kazı başkanı Ahmet Yaraş'ın bu istek karşısında haklı tepkisi, nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzun da bir göstergesi. Şöyle diyor Yaraş: "Bulduğumuz Allianoi Nymphesi'ni dünyanın dört bir tarafına gönderirken heykelin bulunduğu yeri çamura gömüyoruz. Böylece, oradaki binlerce eserin yok olmasını sağlıyoruz. Zaragoza ya da Pekin'de, biri çıkıp 'Bu eser nereden gelmiş, orayı görmek istiyoruz,' dediğinde 'Kusura bakmayın, biz onu tarihin karanlıklarına gönderdik,' mi diyecekler? 'Katli vaciptir,' diyenlerin yüzleri kızarmayacak mı?" Gerçekten de bu nasıl bir anlayış, nasıl bir çağdaşlıktır? Allianoi'nin önemli bir bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını ve yüzyıllar önce fizik tedavi merkezi olarak kullanıldığını belirten Ahmet Yaraş'ın yıllardır yinelediği iki isteği var: Birincisi, baraj projesinde yapılacak değişiklikle su yönünün Yortanlı Köyü'ne kaydırılması... Böylece hem tarım açısından su bekleyen köylüler rahatlayacak hem de turizme büyük katkı sağlanacak. İkincisi, Bergama-İvrindi karayolunun yönünün değiştirilmesi... Çünkü karayolunun altında bir kilisenin kalıntıları bulunmakta, ki bu da geçmişte, bu topraklarda Hıristiyanlar ile Musevilerin iç içe yaşamalarının göstergesi olacak. Bütün bunlar yapıldıktan sonra Nymphe heykeli de ülkeler arasında bir geziye çıksın, hatta bütün ülkeleri dolaşsın. Ama o heykelin anayurdunu da killerle kaplayıp "Katli vaciptir," anlayışı ile tarihten silmeyelim. O heykeli görenler, anayurdunu da merak edip görmeye gelecektir çünkü. 'Su incisi' bir kenti, 'su' için, 'su' adına kurban etmeyelim. Sahi, 1800 yıllık tarihi bir 'geçmiş'i, 50 yılın 'gelecek'i için heba edecek kadar hovarda mıyız?
Bugünkü Tüm Yazıları
Su, 'inci'sini nasıl yutar?
Yayın tarihi: 26 Ocak 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/26/ct/durbas.html
Tüm hakları saklıdır.