Bebekler sağlıklı olsun

Hatırlıyorum, küçük kızkardeşim 50 yıl önce Erzurum'un bir köyünde doğdu. O gece annemin çektiği acının tortusu hâlâ durur hafızamın kilerinde... Köyde sağlık ocağı yoktu; doğal olarak doktor da hemşire de... Komşu köyden yaşlı bir kadın getirdiler ebe olarak. Sabaha karşı kardeşim dünyaya gelmişti; adını da o sevinçle ebe koydu. O gece ya annem, ya kardeşim; ya da ikisi birden hayatlarını kaybedebilirdi. Şimdi önümüz kış... Özellikle Doğu bölgelerimizde doğum yapacak annelerin ne acılar çektikleri, televizyon haberlerine, gazete sayfalarına yansıyacaktır. Nice filme, romana da konu olmamış mıdır kızakla ya da bıyıkları buz tutmuş adamların elleri üzerinde, köyden kentteki hastanelere taşınan annelerin acıları? Sağlık Bakanlığı, Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle 'Türkiye Üreme Sağlığı Programı' kapsamında 'Bebeğim Sağ Olsun' başlığı altında bir kampanya başlattı. Çünkü ülkemizde yılda 1 milyon 780 bin gebelik yaşanıyor. Türkiye'de anne ölüm hızı, 100 bin canlı doğumda 28.5 olarak gerçekleşiyor. Bin yeni doğandan 17'si hayatını kaybediyor. Anne ölümlerinin yüzde 61.6'sı Türkiye'nin mevcut koşullarında önlem alınabilecek nedenlere bağlı... Anne ve yenidoğan ölümlerinin önemli bir bölümü, ilk 24 saat içinde gerçekleşiyor. Kadınlar açısından aslında dünyada da durum pek farklı değil. Her günün her dakikasında, bir kadın hamileyken ya da doğum sırasında ve sonrasında gereksiz yere ölüyor. 4 milyon yenidoğan bebek yaşamlarının ilk haftasında, bunların 3 milyonu ise daha ilk haftada yaşama veda ediyor. Dünyanın her yerinde gebe kadınların yüzde 42'si zorluk yaşıyor. Sağlıklı nesillere ulaşılmasının ilk adımını oluşturan sağlıklı gebelik, sağlıklı doğum ve sonrasının koşullarını içeren kampanyanın öncelikli hedef kitlesi; özellikle, kırsal bölgelerde yaşayan, eğitim edinimi ve sosyoekonomik düzeyi alt grupta yer alan 15-49 yaş arasındaki kadınlar... Anne ve bebek ölümlerinin engellenmesi için mutlaka gebelik öncesinde, gebelikte, lohusalıkta anne ve bebeğin düzenli sağlık kontrollerine gitmelidir. Üstelik yeni doğum yapan annelere, gebelere ve bebeklere Türkiye'nin dört bir yanındaki Sağlık Ocakları, Aile ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri tarafından verilen hizmetler de ücretsiz. Bir baba olarak bu kampanyayı önemsiyorum. Eşinin ve çocuğunun sağlığı bakımından başta babalar olmak üzere herkese görev düşüyor. Hayat kurtaracak çok basit çözümler varken, niye ölüme davetiye çıkarılsın? Bir ülkenin sağlıklı olması, bebeklerinin sağlıklı olmasıyla mümkündür çünkü...