İktidar son dönemde üniversitede kılık kıyafet yasağının kaldırılması için ciddi bir çaba gösteriyor.
Son olarak dün anayasanın üç maddesinde değişiklik öneren bir paket hazırladılar.
Öte yandan Meclis'ten geçen kimi tasarılarda veya gelmek üzere olan kimilerinde "yasakçı" rengin ağır bastığı görülüyor.
İşte internetle ilgili yasal düzenleme.
Türkiye bu nedenle dünyada ancak baskıcı rejimlerde görülen bir uygulamaya tanıklık ediyor.
Trafik kazasına kızıp otomobilleri yasaklamaya benzer bir anlayışla, bir internet sitesi Meclis'ten geçen yasaya dayanarak kapatılabiliyor ve iktidardan bu konuda bir tek tepki gelmiyor.
Aynı şekilde Meclis'e gelmek üzere olan RTÜK yasa teklifinde film ve dizilerde içkiyi özendirici sahnelere yasak getirilmesi önerisi olduğu belirtiliyor.
Kimin, nasıl uygulayacağı belirsiz bir yasak.
Meyhanede geçen bir sahne mi yasaklanacak, bira içen genç mi net değil.
Böyle bir yaklaşım, "özgürlükçü" söylemi zayıflatıyor.
Çünkü özgürlükler konusunda liberal tavır aldığını ileri süren bir siyasi akımın, yasaklar ve özgürlükler arasında seçici bir tavır alması söz konusu olamaz.
Herkes kendi kararını kendi verme hakkına sahip olacaksa, bu sadece giyim-kuşam alanıyla kısıtlı kalamaz.
Bu yaklaşımın YouTube'un yasaklanmasına yol açan yasada acilen yeniden düzenlemeye gitmekten RTÜK yasa teklifine daha eleştirel bir gözle bakmaya uzanan bir yelpazede değerlendirilmesi gerekir.
Bugün Türkiye'de YouTube'u eğlence amacı dışında eğitimden bilgiye kadar birçok alanda kullanan insanlar mağdur edilmiştir ve edilmeye devam etmektedir.
Ancak bu gerçeklik iktidar temsilcilerini rahatsız ediyor görünmemektedir.
Yasaklara hayır!
Hayır, ama iktidarın seçtiği alanlarla sınırlı olmadan her alanda.
Yayın tarihi: 24 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/24//babahan.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.