Küresel ekonomik kaygılar nedeniyle, uluslararası borsalardaki kan kaybından İMKB Bileşik Endeksi de nasibini aldı. İMKB Bileşik Endeksi günü 3 bin 113 puan düşüşle 45 bin 544 puandan tamamlandı. Hisse senetleri ortalama yüzde 6.4 oranında değer kaybetti.
Global piyasalarda ABD ekonomisinin resesyona girmek üzere olduğuna yönelik kaygıların artmasıyla İMKB Ulusal 100 Endeksi, gün boyunca ekside seyreden Avrupa borsaları ve ABD borsası vadeli işlemlerinden olumsuz etkilendi ve önceki sekiz gündeki kayıplarını bugün daha da artırdı; endeks günü yüzde 6.4'lük sert düşüşle 45,544.08 puan seviyesinde kapattı.
İşlem hacmi ise Cuma gününe göre yüzde 8.1 artarak 1.87 milyar YTL'ye yükseldi.
Ata Yatırım Genel Müdürü Osman Büyükgöksu, yılbaşından bu yana devam eden satış zincirine bugün yeni bir halka daha eklendiğini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:
"Uzakdoğu'da sert satışlar görülmüştü. Ayrıca bugün döviz piyasasında da ciddi hareketlilik yaşandı. Destek noktaları, satış dalgası karşısında çalışmadı. Dış piyasalarla birlikte İMKB'de de ciddi değer kaybı oluştu. Önümüzdeki günlerde bir düzeltme hareketi gelebilir diye düşünüyorum."
İMKB'de bugün bankacılık hisseleri ve büyük holding hisselerinin öncülüğünde sert düşüş yaşandı. Günün en çok işlem gören hisselerinden sırasıyla İş Bankası yüzde 4.8, Garanti Bankası yüzde 7.47, Akbank yüzde 5.41 ve Yapı Kredi yüzde 2.78 değer kaybetti.
Koç Holding yüzde 9.01, Doğan Holding yüzde 8.47, Turkcell yüzde 8.47, Sabancı Holding yüzde 5.17 ve Alarko yüzde 6.67 ile bankacılık hisselerine paralel olarak sert düşüş yaşayan, işlem hacmi yüksek şirket hisseleriydi.
Orion Investment Araştırma Müdürü Muhittin Küley, konuyla ilgili olarak, "ABD ekonomisinin resesyona gireceği ve bu durumun global olarak yayılacağı endişesi ile değişen risk alma iştahı, İMKB'de yabancı payı yüksek olan bankalarda ve holdinglerde satış dalgasına neden oluyor" dedi.
Tatil nedeniyle bugün kapalı olan ABD borsaları, geçen haftayı 2002 ortasından bu yana gösterdiği en kötü haftalık performansla kapatmıştı. Bunun yanı sıra ABD Başkanı George W. Bush'un Cuma günü açıkladığı ekonomik teşvik paketinin de yatırımcıları hayal kırıklığına uğratmasıyla borsalar bugün, dünya genelinde düştü ve tahvil getirileri geriledi.
Bu ay açıklanan zayıf istihdam, perakende satışlar, fabrika faaliyetleri ve konut inşası verilerinin ABD'nin bir resesyona doğru gidiyor olabileceğini işaret etmesinin ardından Bush, ABD gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1'i civarında; 150 milyar dolara kadar bir vergi indirimini ve diğer başka önlemleri içeren bir paket açıklamıştı.
Buna karşın Asya borsaları yüzde 3'ün üzerinde kayıpla kapandı. Avrupa borsalarındaki genel eğilimi gösteren FTSEurofirst 300 Endeksi yüzde 5'i aşkın değer kaybıyla son 18 ayın en düşük seviyesine geriledikten sonra hafif toparlandı. TSİ 17:20 itibariyle yüzde 4.51 ekside seyrediyordu.
Analistlere göre Euro Bölgesi ekonomisinin beklentilerin üzerinde gerileyebileceği kaygıları, yatırımcıların yeni satışlarını tetikliyor ve riskler de petrol ve metal fiyatlarını düşürüyor. Aynı zamanda carry trade pozisyonlarını azaltan yatırımcıların yen alması, EM para birimlerini düşük seviyelere itiyor.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, bundan sonra, son 3-4 yıldır devam eden likidite bolluğunun olmayacağını ifade ederek, Borsada 43 binli seviyelerin görülebileceğini kaydetti.
Salar, piyasalardaki duruma ilişkin yaptığı açıklamada, Borsada yaşanan gerilemenin beklenen bir gelişme olduğunu, geçen yıl Ağustos ayında ABD'de ortaya çıkan kredi krizinde endişelerin arttığını, ancak hükümetler ve merkez bankalarının aldıkları önemlerle önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Bugün gelinen noktada ise piyasaların geleceğe endişeyle baktıklarını ifade eden Salar, şöyle devam etti:
''ABD ekonomisinin durgunluğa girmesi neredeyse kesinleşti. Bunun dünya ekonomilerine de yansıması son derece normal. Son 3-4 yıldır pozitif trendin ana gerekçesi dünya ekonomilerindeki olumlu seyirdi. Global konjonktür ile birlikte bazı şeyleri düzeltmiştik. Bundan sonra son 3-4 yıldır devam devam eden likidite bolluğu olmayacak. Daha farklı bir atmosfere giriyoruz. Bunun değişmesi için ABD ekonomisinde dipten dönüşü görmek lazım. Türkiye son dönemde bize benzer ülkelere göre daha negatif fiyatlanmaya başladı. Bunun da birkaç nedeni var. 2007 yılını siyaset konuşarak çok boşa harcadık. Ekonomide atılması gereken adımlar maalesef atılmadı. O gün atılmayan adımların bugün negatif anlamda fiyatlara yansıması yaşanabilir.''
Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin ev ödevlerine tekrar dönmesi gerektiğinin altını çizen Salar, yapılması gereken reformlara dikkati çekerek, ekonomik programın revize edilerek günümüze uyarlanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin IMF ile ilişkisinin bundan sonraki süreçte nasıl devam edeceğinin de önem taşıdığını vurgulayan Salar, AB konusunda kararlı siyasi iradenin olduğu yönünde mesajlara ihtiyaç bulunduğunu anlattı.
43 BİNLİ SEVİYELER GÖRÜLEBİLİR
Murat Salar, Borsada 43 binli seviyelerin görülebileceğini ifade ederek, "Şu anda piyasalarda pozitif olabilecek bir şey görünmüyor. Pozitif bir gelişme yaşanırsa da endeks en fazla 50 bin 500'leri görebilir. Ancak bu kolay değil, endeks aşağı yönlü bir trendde bulunuyor" diye konuştu.
Döviz tarafında ise belirleyici olacak unsurun yerli yatırımcının satışları olduğunu anlatan Salar, dolarda 1,2000-1,2500 YTL arasında yerli satışlarının yoğunlaşacağını düşündüğünü kaydetti.Salar, kısa vadede dolarda üst limitin 1,2500 YTL seviyeleri olduğunu söyledi.
Kontrol edilmesi gereken bir süreçten geçildiğine işaret eden Salar, yaşanan sürecin son 4-5 yılın dönüşümünün sinyali olabileceğini dile getirdi.
TEMKİNLİ OLMAKTA YARAR VAR
Borsa Uzmanları Derneği Başkanı İsmail Tavlı, Borsadaki düşüşün biraz da global trend değişiminin bir ifadesi olduğunu belirterek, ''Temkinli olmakta yarar var'' dedi.
Tavlı, Borsadaki düşüşün özellikle tutsat kredilerinde, ABD ve İngiltere'de yaşanan sıkıntıların yansıması olarak kabul edilebileceğini söyledi.
Borsadaki düşüşün biraz da global trend değişiminin bir ifadesi olduğunu belirten Tavlı, ''Diğer taraftan son 5-6 yıldır uluslararası piyasalarda yükseliş trendinin düzeltmesi şeklinde de algılanabilir. Bu yönden değerlendirdiğimizde bizim piyasalarımızın belki da az olmakla birlikte bu piyasalarla aynı yönde hareket edeceği beklentisini taşımaktayız. Temkinli olmakta yarar var'' dedi.
Türkiye'de kamu maliyesindeki denk bütçe yaklaşımı ve kamunun borçlanma ihtiyacının azalmış olmasının olumsuz piyasalarda dahi uzun vadede kısmi olumlu etki yaratacağına işaret eden Tavlı, Türkiye'de bankacılık sisteminin riskinin de değer riskli piyasalara göre daha az olduğunu söyledi.
''KURLAR ÜZERİNDE ARTIRICI ETKİSİ OLACAK''
Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Derneği (UFE) Başkanı Selçuk Tümay da, Türk ekonomisinin dünyadaki gelişmelerden etkilendiğini belirterek, ''Dünyada bu çıkışların bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. Bunların Türkiye'de özellikle kurlar üzerinde artırıcı etkisi olacak'' dedi.
2008 yılının dünya ve Türkiye için çalkantılı geçeceğini söyleyen Tümay, ''Gayrimenkul fiyatlarında aşırı artma oldu. Şimdi o trendin sonuna doğru geliyoruz. Herhalde bir düzeltme olacaktır. 2008'i bir çöküş değil düzeltme senesi olarak görüyorum'' diye konuştu.
DOLAR 1.22 YTL'Yİ GÖRDÜ
Bankalararası piyasada dolar gün içinde 1,22 YTL seviyelerini gördü.
ABD resesyon kaygılarının global piyasalardaki olumlu havanın tersine dönmesine yol açması sonucu görülen satış dalgası neticesinde lira, dolar ve euro karşısında sırasıyla yüzde 1.93 ve yüzde 0.92 değer kaybetti.
Merkez Bankası gösterge dolar kurunu 1.2034/1.2092 YTL, euro kurunu 1.7442/1.7526 YTL, pariteyi de 1.4494 olarak açıkladı. Buna göre, yılbaşından bu yana liranın dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 3.66, euro karşısındaki ise yüzde 2.19 oldu.
Bankalararası piyasada dolar, Cuma gününe göre yüzde 2.64 artışla 1.2120/40 YTL'den kapandı.
ABD ekonomisinden gelen yavaşlama sinyallerinin yanı sıra kredi krizinin sadece ABD değil diğer gelişmiş ekonomileri de etkilemeye başladığı yönündeki işaretlerin yarattığı kaygılarla global piyasalarda başlayan sert satışlar neticesinde dolar 1.21 YTL seviyesinin üzerine çıkarken, bono faizi de bir ayın en yüksek düzeyinde seyrediyor.
Piyasa uzmanları, global piyasalardaki havanın bozulmasıyla birlikte cari açık ve türban tartışmalarının yaratabileceği gerilimler gibi iç unsurların da yeniden gündeme geldiğini ve buna bağlı olarak da diğer gelişmekte olan ekonomilere kıyasla daha kötü bir performans gösterildiğini belirtiyorlar.
DOLAR DAHA DA YÜKSELİR Mİ?
Yabancı bir bankanın döviz işlemcisi, "Dünyadaki ortam bozulunca bizim de cari açık ve türban meselesi gibi iç faktörler daha çok konuşulmaya başlandı. Bu nedenle de diğer gelişmekte olan ülke piyasalarına göre daha kötü performans gösteriyoruz. Satışlar devam edecek gibi görünüyor" dedi.
Aynı bankacı, bugün 1.2150 seviyesinin kırılması durumunda kurdaki hedefin önce 1.24, daha sonra da 1.28 olacağını belirtti.
Bono piyasasında 7 Ekim 2009 vadeli gösterge kıymetin ortalama bileşik faizi yüzde 16.64 ile 19 Aralık 2007'den bu yana en yüksek seviyesinde seyrediyor.
ABD'li kredi sigorta şirketi Ambac'ın AAA olan kredi notunun Fitch tarafından düşürülmesi finans sektörüyle ilgili kaygıları yeniden artırınca borsalarda sert düşüşlere neden oldu. Ambac'ın notunun düşürülmesi sigorta kapsamındaki çok sayıda şirketin milyarlarca dolarlık tahvili üzerinde risk oluşturuyor.
Piyasaları tedirgin eden bir diğer gelişme de Bank of China'nın ABD subprime mortgage destekli kıymetlerden uğradığı milyarlarca dolarlık kayıp nedeniyle 2007 yılında zarar edebileceği yönündeki haberler oldu.
Yayın tarihi: 21 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/21//haber,92D3326F5D5E4FB79820C3A000B30044.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.