12 gazeteci için 12 albüm yıl içinde sırayla satışa çıkacakmış. Ercan Saatçi'nin projesiymiş. Önceden de Sony BMG etikteli bir Hıncal Uluç seçkisi yayınlandı hatırlarsanız. Onun da devamı gelecek herhalde... Albümsüz gazeteci kalmasın... Bu alümlerin satış rakamlarının ne olacağını kestiremiyorum. Ama içlerinde en şanslıları
Ekrem Dumanlı. 700 bin civarında satacağını ve Türkiye'nin yeni yıldızı olacağını şimdiden söyleyebilirim. Sabah bir bakmışsınız kapınızın önünde bir albüm.
Ertuğrul Özkök arya seviyor. Yalnız kendisinin pop ve rock dinlediğini de tahmin ediyorum (mesela Pink Floyd). Belki bir gün de sevdiği rock şarkılarını yazar. 60'ların asi çocukları rock dinlerdi. Opera sonradan edinilen bir zevk.
Mehmet Y. Yılmaz geçenlerde Naim Dilmener'in kitsch şarkılar gecesinde çalınmak üzere dört şarkı önerdi. Ankaralı Namık, Şenay, Sevtap Parman, Erol Köse. Hepsi de güzel kitsch'ler. Bence iyi müzik dinliyor. Eğer klişe şarkılardan uzak durursa süper bir albüm olabilir.
Ali Kırca'dan orijinal bir şey beklemiyorum. Barış Manço, Sezen Aksu... Ali Kırca'nın seçtiği şarkılar duygusal ve romantik şarkılar olacaktır. (Not: Sezenfree bir Türkçe şarkılar listesi yapabilecek yayın yönetmeni ya da anchorman var mı?)
Mehmet Barlas'ın iyi bir sanat müziği dinleyicisi olduğunu duymuştum. Albümünün güzel olacağını tahmin ediyorum.
Sedat Ergin caz klasiklerinden seçecektir. Joe Pass, John McLaughlin ve özellikle Michael Hedges kesin gibi. Eğer fırsat olursa bir Cohen mutlaka ekler. En sevdiği şarkılardan biri Simon & Garfunkel'den
Scarborough Fair ama caz konseptine uymayabilir.
Murat Bardakçı'nın Türk Tasavvuf Musikisi seçkisi de iyi fikir. Hele bir de albüm kapağında seçimlerini anlatırsa tadından yenmez.
Doğan Hızlan,
Bekir Coşkun ve
Ayşe Arman ve
Can Dündar ne yalan söyleyeyim ilgimi çekmedi
.
LİSTE DIŞI GAZETECİLER Bu 12 albümlük projeye dahil olmayan ama potansiyel sahibi gazeteciler de var. Mesela
Serdar Turgut'un geçenlerde köşesinde yayınladığı liste hayli seksiydi. Genel olarak Starsky ve Hutch ile Baretta soundtrack'leri arasında sıkışmış bol paçalı New York müzikleri. Zevkli adammış. Ve bence duygusal biri, çünkü Bee Gees ve Elton John var listede. Bobby Womack de iyi gidermiş. Sürpriz tavsiyem Brooklyn'den The Roots...
Haşmet Abi'm (
Babaoğlu) klasik rock şarkılarıyla yerli rock'ı harmanlayan bir liste yapardı.
Mansur (
Forutan) hair metal ve glam rock'tan vazgeçmez. Tüm Robert'liler gibi bir Journey koyar.
Uğur Vardan'ı iyi tanırım ama kapalı kutudur. Bir keresinde A-ha'nın
Take On Me'siyle dans ederken gördüm. 90'ların sonunda Roxy'de Bee Gees çalarken timsah yürüyüşü yaptığı da biliniyor.
Ciao Bella'yı sevdiğini biliyorum ama sanırım bunlardan iyi bir albüm çıkmaz.
Ahmet Hakan best-seller olabilecek medeniyetlerin buluşması tarzında eklektik bir liste çıkarabilir.
Banu Güven'den de iyi bir 70'ler klasik rock seçkisi bekleyebilirsiniz.
Ebru Çapa'nın albümü en eğlencelisi olur. Bayağı bir dans ettirir Çapa. Aslında ya dans ettirir ya ağlatır...
Ahmet Tulgar'ın seçtiği şarkıların tamamının Bruce Springteen'den olacağına bahse girerim.
Kanat'ı (Atkaya) kestiremiyorum. Sürprizlerle dolu. Bir keresinde
Rappers Delight'ı dinlemiştik (hayır baş başa değil). Bir keresinde de 80'lerin o kadar kötü şarkılarını dinliyorduk ki, ortamda 80'ler seven elemanlar bile iki şarkı sonra "Siz ne pis insanmışsınız, yeter be," deyip kaçmışlardı. Kanat'tan Clash'li, ama bir yandan da Dub'lı bir şeyler bekleyebiliriz aslında... Benim kafam bayağı bir karışık aslında. Bir albüm hazırlasam fazla ilgi çekeceğini sanmıyorum, sürprizler olabilir. Ve tabii bu albümü sevmemeniz çok doğal olur. Çünkü anlamanız için ben olmanız gerekir.
NOT: Bu güzel cümleyi ben değil Nick Hornby,
31 Songs isimli kitabının CD versiyonunda kapağın içine yazmış. Arak yapmıyorum, bakın söylüyorum işte... Söylemeyenler düşünsün...
Yayın tarihi: 18 Ocak 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/18/cm/tez.html
Tüm hakları saklıdır.