Bıçak parası "rüşvet" değil
Yargıtay 5.Ceza Dairesi, emsal bir karar imza attı. Yargıtay, verdiği emsal kararda bıçak parası alan doktorların 'rüşvet almak' suçundan değil de 'görevi kötüye kullanmak' suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti.
Tokat'a bağlı Zile Devlet Hastanesi'nde Kulak burun boğaz uzmanı olarak görev yapan sanık doktor, hastaneye gelen mağdurun sesinde kısılma olduğunun kendisine bildirilmesi üzerine, ses kısıklığı şikayetinin kanser hastalığını oluşturma ihtimalini taşıdığını belirtti.
Kanser olma ihtimali olduğunu öğrenen mağdur ertesi gün soluğu doktorun özel muayenehanesinde aldı. Mağduru tekrar muayene eden doktor, ses tellerindeki yaranın kanser olma riskini taşıdığını yineledi. Doktor, mağdurun kanser olup olmadığını tesbit etmek amacıyla en kısa sürede ameliyat olması gerektiğini ve bunun karşılığında da bin YTL alacağını söyledi.
Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve maddi durumu da kötü olan mağdur, araya aracılar koyduğu halde doktorun ameliyat için alacağı para konusunda herhangi bir indirim yapmadığını belirtti. Sanık doktora kendisini ameliyat etmesi için 400 TL yi peşin ödeyen baba, paranın geri kalanını da ameliyat sonrası ödeyeceğini belirtti.
DOKTOR, BIÇAK PARASINI ÖDEYEMEYEN HASTAYA 'HAKKIMI HELAL ETMEM' DEDİ
Ameliyattan bir hafta sonra kontrole giden mağdur, maddi durumunun kötü olduğunu ve borcunu ödeyemeyeceğini belirtti. Sanık doktorun da bunun üzerine 'hakkımı etmem' dediğini belirten mağdur, operasyon sonrasında kanser hastalarının ameliyat olamayacağını öğrendi. Mağdur, kendisinin gerçekten ameliyat olup olmadığını öğrenmek amacıyla durumu hastane başhekimine bildirdi.
Doktor hakkında Zile Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'rüşvet almak' suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. Mahkeme, sanık doktoru rüşvet aldığı gerekçesiyle hapis cezasına mahkum etti. Mahkemenin verdiği kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanık doktorun 'rüşvet almak' suçundan değil 'görevi kötüye kullanmak' suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi.
YARGITAY, "MAĞDUR BAŞKA DOKTORA GİDEBİLİRDİ"
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, gerekçeli kararında şu görüşlere yer verdi:
"Kanser olma riski bulunan ancak çok acil müdahaleye gereksinim duyulmadığı anlaşılan mağdurun bir başka doktor veya sağlık kuruluşuna başvuru olanağı varken, ayrıca hastanede gerçekleştirilecek operasyon için istenen paranın yasal olmadığını bilmesine rağmen, sanığın teklifini kabul ederek para vermesi olayında, sanığın söz ve davranışlarında, irtikabın cebir veya ikna unsurunun öğreti ve uygulamanın kabul ettiği anlamda bulunmadığı, sanığın eyleminin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde irtikaptan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir."
Yerel Mahkeme, Yargıtay'ın verdiği karara direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine gelecek.
Öte yandan Yargıtay üyeleri, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliğin ardından rüşvet almak suçunun yeniden tanımlandığına dikkat çektiler. Yargıçlar, yasada yapılan değişikliğin ardından bıçak parası alan doktorların 'rüşvet almak' suçundan değil 'görevi kötüye kullanmak' suçunu işledikleri gerekçesiyle yargılanmaya başladığını ve bu nedenle aldıkları mahkumiyetin para cezasına dönüştürülmesine neden olduğunu belirttiler.
(ANKA)
Yayın tarihi: 16 Ocak 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/16//haber,1F55A7EF3FB64D2388167ACD98408C79.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.