kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ocak 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Kelime oyunlarıyla hedefimizden sapmayız"

AA
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin uzun soluklu ve stratejik bir proje olduğunu belirterek, ''Böylesine önemli bir projenin günlük siyasi kaygılara kurban edilmemesi gerekir. Ne yazık ki bazı üye ülkeler üyelik hedefimizi sulandırma gayretleri içerisine giriyorlar'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Palas Otel'de düzenlenen Türk-İspanyol İş Konseyi toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada, İspanya ile Türkiye'nin yüzyıllar öncesine dayanan köklü ilişkilerine büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye ile İspanya'nın yaklaşık 400 yıllık geçmişleri olduğunu belirten Erdoğan, diplomatik ilişkilerde de 225. yılda olduklarını söyledi.

Yarın Madrid'te ''Medeniyetler İttifakı 1. Forumu''na katılacaklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Farklı kültür ve inançlara sahip toplumların dostluk ilişkisi içerisinde bağlarını güçlendirmesine en güzel örneklerden birinin bu toplantı olduğuna inanıyoruz. Ülkeler arasında ticaret ve yatırım ilişkilerinin gelişmesi, bu ülkelerin ekonomilerine katkıda bulunmanın yanı sıra ülke halklarının birbirlerini daha yakından tanımalarına da fırsat vermektedir'' diye konuştu.

Erdoğan, İspanya'nın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine sağladığı desteği özellikle vurgulamak istediğini ifade ederek, 5 yıllık başbakanlığı döneminde İspanya Başbakanı Zapatero'nun verdiği desteğin kendilerine güç kattığını söyledi. Erdoğan, İspanya'nın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin üyelik sürecini aynı kararlılıkla destekleyeceğine inandığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, AB'ye tam üyelik konusunda ilk günkü kararlılıkla çalışmalara devam ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Bu hedef doğrultusunda 2005 yılında katılım müzakerelerine başladığımız bu süreç, bizim için gerçekten uzun soluklu ve stratejik bir süreçtir. Böylesine önemli bir projenin günlük siyasi kaygılara kurban edilmemesi gerekir. Ne yazık ki bazı üye ülkeler üyelik hedefimizi sulandırma gayretleri içerisine giriyorlar. Bunun en açık örneğini 10 Aralık 2007 tarihinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarınca alınan ve liderler tarafından da onaylanan kararlarda gördük. Bu durumda bizler de tabii ki bir hoşnutsuzluğun içerisine giriyoruz. Sadece biz mi? Hayır, halkımız da AB'ye olan güvenini kaybediyor. Ancak kelime oyunlarının bizi hedeflerimizden saptırması söz konusu olmadığı gibi tam üyelik dışında herhangi bir alternatifi kabul etmemiz mümkün değil."

Erdoğan, ''Türkiye'nin AB üyeliği hem Türkiye için hem Avrupa için bir kazan-kazan durumu ortaya çıkaracaktır'' dedi.

Erdoğan, Palas Otel'de Türk-İspanyol İş Konseyi toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada, Avrupa'nın kendisini ve 21. yüzyıldaki rolünü tanımlarken geniş bir vizyona ihtiyaç duyduğunu söyledi. Erdoğan, bu çerçevede Avrupalı karar alıcıların Türkiye'nin AB üyeliğini nihai hedef olarak görmelerinin büyük önem taşıdığını belirterek, şunları söyledi: ''Zira 1963 yılından bu yana resmi noktada Avrupa Birliği ile ilişkilerini sürdüren Türkiye'ye karşı takınılacak tavır öyle zannediyorum ki bazı hassasiyetleri gerektirir. Türkiye'nin AB üyeliği hem Türkiye için hem Avrupa için bir kazan-kazan durumu ortaya çıkaracaktır. Bu gerçeğin tüm AB ülkeleri tarafından idrak edileceğine inancımızı muhafaza ediyoruz. Kültür ve din eksenli tartışmaların yoğunluk kazandığı bir dönemde Türkiye'nin uzlaşmayı teşvik eden rolü ve kimliğinin önemli bir değer teşkil edeceği konusunda benimle hem fikir olduğunuzu düşünüyorum. Türkiye ve AB küreselleşme çağında bu tarihi misyonu gerçekleştirme şansına sahip bulunuyor. Şunu unutmayalım ki şu anda Türkiye'nin AB üyeliği noktasında, Türkiye ne zaman AB'ye üye olacak? sorusunun cevabını bekleyen, arayan, takip eden 1.5 milyarlık bir İslam Dünyası var. Ve bunu onlar da gerçekten büyük bir heyecanla takip ediyorlar. Üye ülkelerdeki ileri görüşlü siyasetçilerin bu misyonunun tamamlanmasına olumlu anlamda katkı sağlayacaklarından kuşku duymuyorum. Esasen Türkiye'nin AB'ye katılımı Avrupa Birliği'nin kimliğini güçlendirecek ve küresel oyuncu olma amacına hizmet edecektir.''

EKONOMİK HEDEFLER VE İŞBİRLİĞİ

Erdoğan, Türkiye'nin enerji stratejisine ve Avrupa'nın enerji güvenliği bakımından oynadığı role de değinerek, Türkiye'nin geniş bir enerji vizyonu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin jeostratejik konumu ile bölgede enerji merkezi, dağıtıcısı ve transit ülke konumunu güçlendirmeye çalıştığını belirten Erdoğan, enerji alanındaki projelere de değindi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik gelişmesi hakkında da bilgi vererek, Türkiye'nin dünyanın 17, Avrupa'nın ise 6. en büyük ekonomisi olduğunu söyledi. Türkiye'nin, dünyanın en fazla küresel yatırım çeken 16. ülkesi olduğuna işaret eden Erdoğan, 2013 yılında dünyanını 10. büyük ekonomisi olma hedefine doğru ilerlediklerini kaydetti.

Erdoğan, 2007 yılında 260 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacminin 2013 yılında 500 milyar dolara yükseltilmesini hedeflediklerini vurgulayarak, Türk markalarının dünya çapında aranan ürünler haline gelmesini istediklerini söyledi.

2006 yılında Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nı kurduklarını anımsatan Erdoğan, küresel yatırımcıların güvenle iş kurmalarını sağlamak için gereken ortamı oluşturduklarını anlattı.

Yurt dışında müteahhitlik hizmetleri alanında çalışan Türk firmalarının bugüne kadar 100 milyar doların üzerinde iş yaptıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bu rakamın 2007 yılında 17 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini ifade etti.

İspanya'nın Türkiye'nin 5. büyük ihracat ortağı olduğunu belirten Erdoğan, 2007 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 6 milyar Avro'yu aştığını, hedeflerinin ise kısa dönemde 10 milyar Avro olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan, İspanyol yatırımcıları Türkiye'de yatırıma davet ederken, şimdiye kadar yapılmış yatırımların beklentilerin gerisinde olduğunu kaydetti.

Türkiye'de özellikle enerji ve inşaat sektörlerinde önemli yatırım olanaklarının bulunduğunu anlatan Erdoğan, ulaştırma alt yapısını genişletmek ve iyileştirmek için çalışmalar gerçekleştirildiğini de söyledi.

Erdoğan, Türkiye'de demir yollarının modernizasyonu, oto yol, metro ve hava yolu inşaatı içme ve kullanma suyu şebekelerinin yapım ve modernizasyonu gibi alanlarda uluslararası yatırımcıların ilgisini çekebilecek önemli fırsatların mevcut olduğunu söyledi.

Özelleştirme faaliyetlerine de değinen Başbakan Erdoğan TEKEL, Türk Havayolları, Halk Bankası başta olmak üzere diğer kamu bankaları, elektrik dağıtım ve iletim şirketleri ve şeker fabrikalarının önümüzdeki dönemde özelleştirme programı içinde yer aldığını bildirdi. Erdoğan, ayrıca 3 liman, boğaz köprüleri ve 9 otoyolun işletmelerinin de özelleştirme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

GAP hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, bölgeye yatırım yapacak iş adamlarına vergi indirimleri, arazi tahsisi dahil geniş imkanlar sunulduğunu belirtti.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 2006 yılında önde gelen dünya markaları için toplam 1 milyondan fazla motorlu araç üreterek bu sektörde dünyanın 17. büyük üreticisi olduğunu da söyledi.

Erdoğan, iki ülke özel sektörü arasında turizm alanında da ortaklık imkanı bulunduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye 2005 yılında 20 milyonu aşan turist kabulüyle... Bu yıl bu rakamın da çok çok üzerinde bir noktaya ulaşıyoruz. Türkiye 2005 yılında dünyanın en cazip 9. tatil güzergahı olmuştur. 2023 yılına kadar ziyaretçi sayısı ve turizm gelirleri bakımından dünyanın ilk 5 ülkesi arasına girmeyi hedefliyoruz. Kıyı turizminin yanı sıra sağlık ve termal turizm, kış sporları, dağ ve doğa turizmi kırsal ve ekoturizm, yat turizmi ve golf turizmin ve bunun yanında İspanya'nın da kendi ruhunda taşıdığı, barındırdığı inanç turizmini kültür, turizmini müşterek paylaşırız diye inanıyorum. Dün ben de bir turist olarak Granada'ya gittim. Daha önce Cordoba'yı gezmiştim. buralar bizler için de bir anlam taşıyor. Beni çektiğine göre inanıyorum ki dünyada başka vatandaşları da buralar çekecektir.''

Erdoğan, burada sağlanan temasların uzun vadeli iş ortaklıklarına dönüştüğünü görmek istediklerini belirterek, ''Biz hükümet olarak şeffaflık, süreklilik, tutarlılık ve öngörülebilirlik ilkeleri temelinde ekonomi politikalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye'de iş yapmak isteyen yatırımcılara cazip bir ortam sunacağız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero'nun Mart ayında yapılacak seçimlere hazırlandığını belirterek, kendisine başarılar diledi. Konuşmaların ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başbakan Erdoğan ve İspanya Başbakanı Zapatero'ya çini tabak hediye etti. Toplantıya Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın yanı sıra çok sayıda iş adamı da katıldı.

(AA)