İstanbul gibiyiz, eski ve yenilikçi

Mağazalarının kapısında kuyruklar oluşan, sınırlı sayıda üretilen ürünler için bekleme listeleri yapılan ve Türkiye pazarına ilk giren lüks marka unvanını taşıyan Louis Vuitton, müdavimlerine şimdi de Nişantaşı'ndaki 'global mağazası' ile hizmet vermeye hazırlanıyor. Bugüne kadar sadece çanta ve ayakkabı gibi deri ürünlerin bulunduğu Türkiye Louis Vuitton'da bundan sonra saat, bayan giyimi ve güneş gözlüğü de satılacak. Ve markanın bağımlıları, artık pardösü, elbise ya da güneş gözlüğü için Paris'e gitmek zorunda kalmayacak. Dünyanın en lüks markalarını bünyesinde barındıran ve 2006 cirosu 12 milyar Euro'yu aşan LVMH Group'un CEO'su Bernard Arnoud, Louis Vuitton'un Başkanı Yves Carcelle ve Uluslararası Başkan Yardımcısı Philippe Schaus da Türkiye'ye geldi. 12 Ocak'ta 4 ayrı grup müşterinin farklı saatlerde ağırlanacağı bir açılış seramonisiyle hizmete girecek mağaza, global mağaza olma özelliğini taşıyor. Global mağaza'lar sadece deri ürünleri değil Louis Vuitton'un bütün ürün gamını bünyesinde barındırıyor. Ve dünyanın 60 ülkesindeki 380 mağazanın sadece 80'i bu özelliği taşıyor. Türkiye pazarını ve İstanbul'u iyi tanıyan Louis Vuitton Uluslararası Başkan Yardımcısı Philippe Schaus, dün ayağının tozuyla sorularımızı yanıtladı...

BİZ RÜYA SATIYORUZ

- Hem 150 yıllık bir geleneği yaşatmak, bir yandan da heyecanı diri tutmak nasıl mümkün oluyor?
Louis Vuitton, Fransa'da dünyanın en zenginleri için bavul ve çanta üreten bir markaydı başlangıçta. Bunların içinde Osmanlı zenginleri de vardı. Ama 20. yüzyılda gelişmeye başladı. Artık sadece çanta bavul değil, küçük deri eşyalar da yapılmaya başlandı. Sonra gözlük, saat, tekstil ürünleri de katıldı koleksiyona. Biz eski bir gelenekten geliyoruz. Ve zaman içinde faaliyet alanımıza yeni coğrafyalar da katılıyor. Bir süre öncesine kadar dünya nüfusunun yarısı dünya ekonomisine katkıda bulunmuyordu. Özellikle eski komünist rejimdeki ülkeleri kastediyorum. Ama biz şimdi onlara da lüks kültürünü iletiyoruz.

- Dünya değişiyor. İnsanlar da değişiyor. Bir gün Louis Vuitton'un eskisi kadar tutkuyla istenmeyeceği gibi bir endişeniz oluyor mu hiç?
Böyle bir riskimiz olduğunu düşünmüyorum. Çünkü olmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim mağazalarımıza giren herkes için bunun eşsiz bir heyecan olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Biz rüya satıyoruz.

- Markalar olabildiğince çok insana ulaşmak istiyor. Siz de istiyor musunuz? Yani, bir gün sokaktaki 10 kadından 5'inin elinde Louis Vuitton çanta görmek şirketi mutlu mu eder, yoksa sıradanlaştığınızı mı düşünürsünüz?
Eğer bu 5 kadın bu çantayı taşımaktan mutlu ise, o zaman biz de mutlu oluruz. İnsanlarda yarattığımız mutluluğu çok önemsiyoruz. Bu kadınların 5 ayrı çantası da olabilir. Bizim pek çok başka markamız da var. Devamlı yeni model çıkarıyoruz.

HER YIL BİNLERCE YENİ ÜRÜN

- Yılda kaç yeni ürün çıkıyor?
Binlerce yeni ürün çıkıyor her yıl. Sürekli yeni ürün tasarlıyoruz. Marc Jacops'la çalışıyoruz örneğin. Fakat 50-60 yıldır değişmeyen ürünlerimiz de var. Hiç değişmeyen değerlerimiz kalır. Aynı zamanda sürekli kendimizi yeniliyoruz. 1901'de üretilen bir çantamız bile hâlâ satıştadır.

- Türkiye, Louis Vuitton dünya sıralamasında nerede?
Sürekli yükselen bir yerde olduğunu söyleyebilirim.

- Louis Vuitton'un cirosu 5 milyar dolar mı?
Hiçbir zaman ciromuzu söylemiyoruz, ama bu rakamın çok uzağında değil.