kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

'Telefonlar açılmaz' diyen ekip artık yok

Washington

Önce Başbakan Erdoğan, ardından Cumhurbaşkanı Gül.
Türkiye'nin seçimle işbaşına gelmiş iki yöneticisi çok kısa arayla Beyaz Saray'da ağırlanıyorsa, Washington'un bölgeye ilişkin gelişmelerde Türkiye'ye verdiği önem anlaşılır.
Gerçi Amerika şu anda Beyaz Saray'daki Başkan'ın faaliyetlerinden çok yeni gelenin kim olacağı faaliyetleriyle ilgileniyor.
Bütün gazetelerin manşetlerinde New Hampshire önseçimleri var. Ve elbette Obama. Ancak, dünya dönüyor ve hayat devam ediyor.
Amerika'da başkan değişebilir ama dünyanın tek süper gücünün bizim içinde bulunduğumuz bölgeye ilgisinin değişmesi söz konusu olamaz. Evet, Türkiye-Amerika ilişkileri 1 Mart tezkeresinin ardından ciddi bir kriz döneminden geçti. Bu kriz halinin iki tarafa da zararı dokundu.
Bugün gelinen noktada ise Irak'taki asker sayısını artıran Bush yönetimi görece bir istikrar sağlamış durumda.
Türkiye'ye karşı olan, "telefonlarınız açılmaz" mesajları veren ekip ise tasfiye edilmiş halde.
Bu görece başarı hali, Kuzey Irak'taki istikrarlı ortamın devamı arzusu, PKK'nın varlığını çıban başı haline getirmiş durumda.
O nedenle, Erdoğan ile görüşmesi sırasında "ortak düşman" olan PKK, Bush tarafından dün "barış isteyen tüm insanların düşmanı" klasmanına çıkarıldı.
PKK'nın bölgede teröre dayanan varlığını sürdürmesi imkânsız hale gelmese bile çok zora girecek bu kesin. Bush-Gül zirvesinde bu konu üzerinde daha fazla durmaya gerek duyulmadığı anlaşılıyor.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine destek, Irak'ta kalıcı istikrar ve barışın, ülke birliği korunarak sağlanması, enerji, İsrail-Filistin barışı gibi konular daha fazla ağır basmış durumda.
Türkiye, bölgesindeki gelişmelere ilişkin kararlı bir tutum takındı.
Washington'a "Bu bölgeyi ben iyi biliyorum" mesajını kararlılıkla verdi. Gelinen noktada iki ülke ilişkileri tekrar normalleşti.
İki ay içinde iki üst düzey ziyaret bunun açık göstergesi.
Amerika dünyanın tek süper gücü ve şu anda komşumuz bir ülkenin fiili işgalcisi.
Avrupa Birliği hedefinden, enerji hatları merkezi olma çabasına, terörün kökünü kazımaktan demokrasiyi güçlendirme hedefine, kişi başına milli geliri artırmaktan daha fazla insana iş ve aş sağlama hamlesine kadar birçok konuda desteği önem taşıyan bir ülke.
Bu nedenle, bu ülke başkentine yapılan ziyaretler, varılan anlaşmalar önem taşıyor.
İki ülke ilişkilerinin sağlıklı ve dengeli bir biçimde yürümesi elbette Amerika için de önemli ama unutmamak gerekir ki, Türkiye için hayati.