Bence "Evet." Aşk; artık öyle herkese çıkan bir şey değil. Hayatınız boyunca karşınıza ya 'hiç' çıkmaz ya da 'bir kere' çıkar. Ama bana çarpıcı gelen şey, günümüzde artık 'aşk duygusu'nun dile getirilmiyor olması. 21'inci yüzyıl kadınlarının dilinde; 'aşktan' ziyade, 'aşka özlem' sözcükleri var. 21'inci yüzyıl erkeklerinin dilinde ise; 'koşulsuz vermekten' ziyade, 'bedava yatağa atma' sözcükleri. Peki, hiç dikkat ettiniz mi? Artık 'aşk şarkıları' söylenmiyor. 'Aşk mektupları' ve 'romanları' yazılmıyor. Ben günümüzde artık aşk sözcüklerinin dile getirilmeye cesaret edildiğinden pek de emin değilim. Bu yüzden olsa gerek, kadınlar o 'bunaltıcı soruyu' birlikte oldukları adamlara defalarca kez sorup duruyor. Soruyorlar çünkü; birlikte oldukları adamların kendilerine aşık olup olmadıklarından doğrusu emin değiller. Kadınların erkeklere sorduğu o bunaltıcı soru ise şu: "Beni seviyor musun? Seviyorsan ne kadar?" Allah'ın cezası adamlar da hep o 'klasik hareketi' yapıp; o 'klişe sözü' söylüyor. Kollarını omuzlarına kadar açıp, "Seni dünyalar kadar çok seviyorum!" diyorlar. Arkasından da hemen ekliyorlar: "Ne zaman sevişeceğiz?" Ama heyhat! Günümüzde artık birine "Seni seviyorum" demek, sanki 'müstehcen' bir durum oldu. Çünkü bedenlerimiz inanılmayacak bir şekilde utanmazlık içinde. Hayatlarımız; 'duygusallıktan' 'cinselliğe' doğru yer değiştirdi. Cinsellikle yatıp, cinsellikle kalkar olduk. Bir kadın, bir erkek hakkında sakin sakin şöyle diyebiliyor: "Sevgilim beni çok mutlu ediyor. Çünkü gecede en az 3 posta atıyor!"
MODERN ZAMANLAR 21'inci yüzyılda, ne yazık ki 'seks'imiz arasına sıkışıp kaldık. Her çeşidinden cinsel hayatlar var. Her şeyin 'siyasi' olduğu bir dönemden, her şeyin 'cinsellik' olduğu bir döneme geldik. 'Libido'ya ilişkin özgürleşme döneminin adı, ne yazık ki 'modern zaman' oldu. Şimdilerde; sadakat ve cinsel isteklerini gemleme ise demode. Günümüzde bunları savunanlara da 'gerici' deniyor. Bu yüzden 'gerici!'ler de, "Ay şekerim! Sen artık hangi devirde yaşıyorsun?" suçlamasıyla karşı karşıya kalır oldu. Sonuç: Bir zamanlar 'ilk görüşte aşk'tan şapşala dönen insanların yerini, şimdilerde 'aşk peşinde koşup ama bulamayan şaşkınların' aldığı bir dönemde yaşıyoruz. Umutsuzca aşkı arıyoruz ama bulamıyoruz. Artık şu gerçeği de çok iyi biliyoruz ki; 'aşkın karşımıza çıkması bir şans, bir piyango!' Günümüzde artık çok az insan kendisine çıkan 'büyük aşk ikramiyesi'nin keyfini sürerken; çoğu insan da 'amorti aşkı'yla teselli bulmaya çalışıyor.
Yayın tarihi: 8 Ocak 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/08/gny/akyuz.html
Tüm hakları saklıdır.