Doğrusu sizin ne düşündüğünüzü bilemiyorum. Ama bana göre birine 'aşık olmak', 'hoşlanmaktan' daha kolaymış gibi geliyor. Çünkü 'gerçek olmayan biri' her zaman daha çekici görünüyor. Belki de bu yüzden aşık olduğunuzda hayal kırıklıkları yaşıyorsunuz. Aşkı sadece 'hayal' ediyorsunuz. Aşkınızla 'kör randevulaşıp' birbirinizi oyalıyorsunuz. Zamanı sanki boşa harcıyorsunuz. Oysa ki içinde yaşadığınız an, sahip olduğunuz tek şey. Hayatınız sadece düşüncelerinizle sınırlı değil. Unutmayın ki, hayatın kendisinde hareketlilik var. Bence bir başka yanlışınız ise şu: Birine aşık olup hayatı düzene sokmayı, elinizdekiyle yetinme sanıyorsunuz!' Ondan sonra da hayatınızın en büyük yanlış adımını atıp, kendinizi başka birine adıyorsunuz. İtiraf etmeliyim ki; kadınlar, bu yanlışı daha çok yapıyor. Birine aşık oldukları zaman; düne ve dünde bıraktıkları insanlara hemen sırtını dönüyor. Bir süre sonra aşıkların birbirine söyleyecek sözleri kalmayınca da, geçmiştekilere tekrar yüz dönüyorlar.
YEMEK YİYEN ÖLÜLER
Bence akıllı kadınlar şu gerçeği çok iyi bilir ki; kendinizi adadığınız erkekler 'ihanete meyilli' ve 'sekse' doymayan yalancılardır. Bu yüzden de kadınların erkeklere sorduğu; "Neden bana aşıksın?" sorusunun cevabı, her zaman "Çünkü seviyorum!" yalanıdır. Oysaki aşkta; "benim için sen olamamak!" durumu vardır. Birinden 'hoşlanmak' ise bambaşka bir şeydir. "Benim için sen olmak!" durumu söz konusudur. "Neden benden hoşlanıyorsun?" sorusunun cevabı ise değişkendir. Bir erkekten hoşlanan kadın der ki: "Senden hoşlanıyorum çünkü; dürüstsün, samimisin, adam gibi adamsın, bana dokunduğun zaman tüylerimi diken diken ediyorsun..." Bir kadından hoşlanan erkek de der ki: "Senden hoşlanıyorum çünkü; beni değiştirmeye çalışmıyorsun, kendim olmama izin veriyorsun..." Gerçek şu ki sevgili okuyucularım; birbirlerinden hoşlanan çiftlerin, birbirine söyleyecek sözleri, zaman geçse de bitmiyor. Peki; ya bir zamanlar birbirlerine deliler gibi aşık olan çiftlere ne demeli? Geçen gün bir restoranda yemek yerken bunları düşündüm. Karşımdaki masalarda 'evli çiftler' vardı. Bir ara onları gözlemledim. Hepsi de 'yemek yiyen ölüler gibiydi!' Aralarında ne bir 'sohbet', ne de bir 'selam' vardı. O akşam anladım ki; çiftler sadece 'kör randevu'lardan birinde buluşmuşlardı.
Bugünkü Tüm Yazıları
Senden hoşlanıyorum çünkü...
Yayın tarihi: 27 Aralık 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/27/gny/haber,2A9DD1F2EDF74A8895A39630A2044001.html
Tüm hakları saklıdır.