Konuşan kostümler

Günümüzde kostümler, film endüstrisinde çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü iyi bir kostüm, başlı başına karakter ve film hakkında bilgi verebiliyor. Bu nedenle bir filmdeki karakterler, en çok kostümler sayesinde şekilleniyor. Zengin ya da fakir, kral ya da esnaf, karakterin sınıfını, modunu ve kişiliğini kostümler ele veriyor. Kostüm tasarımcısı Deborah Nadoolman Landis de bir filmde en önemli öğelerin başında kostümlerin geldiğine inananlardan. Bugüne kadar tasarladığı kostümlerle Oscar'a da aday gösterilen Landis, yüzyıl boyunca Hollywood'da kostümleriyle ön plana çıkan filmleri ve o kostümlerin hayat verdiği karakterleri Dressed: A Century of Hollywood Costume Design (Hollywood Kostümleri'nin Yüzyılı) kitabında topladı. Amazon.com sitesinden online olarak da sipariş edilebilen kitabın fiyatı ise 47.25 dolar. Kitapta genellikle dönem filmlerinde kullanılan kostümler dikkat çekiyor. Çünkü kostüme en çok da dönem filmlerinde iş düşüyor. Kullanılan malzemelerin o dönemde de kullanılıyor olması çok önemli. Bu nedenle tasarımcılar bir filmde çalışırken iyi bir ön araştırma yapmak zorundalar. Dönemi anladıktan sonra ikinci adım ise karakteri anlamak. O karakterin kibirli mi yoksa mütevazı mı, hırslı mı yoksa pasif mi olduğu kostüm tasarımcısı için çok önemli. Bir elbise ile karakteri tepeye çıkarmak ya da yerin dibine sokmak mümkün.

800'DEN FAZLA RESİM VAR
Kitabın yazarı Landis, Harrison Ford'un Indiana Jones filminde canlandırdığı Indiana karakterinin giydiği kostümleri tasarlayan kişi. Landis ayrıca Three Amigos (Üç Kabadayı), The Blues Brothers (Cazcı Kardeşler) gibi filmlerde de yine kostüm tasarlamış. Landis'in kitabında hem tasarımcıların orijinal skeçleri hem de karakterlerin o kostümler içindeki fotoğrafları yer alıyor. 596 sayfa olan kitapta 800'ün üzerinde de resim kullanılmış. Ayrıca karakterleri canlandıran oyuncular da unutulmamış. Oyuncuların, senaryo yazarlarının, yönetmenlerin ya da tasarımcıların, kostümlerle ilgili anekdotlarına da yer verilmiş. Örneğin kitapta Charlie Chaplin'in, kostümü giyer giymez kafasında karakterin nasıl oluştuğu da anlatılıyor: "Kıyafetimi giydikten sonra sahneye çıkar çıkmaz, karakter artık doğmuştu," diyor.